GEBELİK VE DİYABET...
Tarama testi ile belirlenebilen hamilelik şekeri, hem doğacak bebeğin hem de annenin sağlıklı olması için büyük önem taşır
Gebelik dönemi sırasında oluşan veya ilk kez gebelikte saptanan değişik derecedeki karbonhidrat intoleransıdır. Gebelik sırasında salgılanan pek çok hormon insülin karşıtı etkileri ile kan şekerinin yükselmesi yönünde rol oynar. Gebeliğin özellikle 24. haftasından itibaren insülin hormonuna karşı direnç gelişir. Normal koşullar altında yeterli insülin sağlayabilen fakat gebelikte artan insülin direncini karşılayamayan kadında gestasyonel diabet oluşur.
Gebelik Diabeti riski olanlar
Ailesinde diabet öyküsü olanlar
Şişmanlık n Açıklanamayan düşük, ölü doğum, doğumsal anomali öyküsü bulunanlar
4,5 kg ve üzeri kiloda bebek doğuranlar n Bir önceki gebeliğinde gestasyonel diabeti veya hipertansiyonu olanlar
35 yaş üstü gebeler
Belirti ve bulgular
Sık acıkma
Sık idrara çıkma n Çok su içme
Kilo alamama veya kilo kaybı
Tekrarlayan idrar yolu veya vaginal enfeksiyonlar
Gebelik şekeri belirtileri genellikle hafiftir veya yoktur. Tarama testi için klasik bulguların aranması olguların saptanmasında yetersiz kalır. İdeal olanı kişinin gebelik planladığı zaman açlık ve tokluk kan şekerine baktırmasıdır. Eğer kişinin daha önceden şeker hastalığı varsa HbA1c değerine bakılarak son üç aydaki kan şekeri seyri hakkında bilgi edinilebilir. Bu mümkün olmamışsa ilk gebelik muayenesinde açlık kan şekerine bakılmalıdır. Ülkemizde tüm gebelere 24 ve 28. haftalarında 50 g glukoz yükleme testi yapılır. Bu bir tarama testidir. Günün herhangi bir saatinde gebeye (aç veya tok fark etmeden) 50g glukoz içirilerek bir saat sonra kan şekeri ölçümü yapılır. Kan şekeri 140 mg/dl altında ise normal, 140 mg/dl üzerinde ise pozitif kabul edilir. Ardından 100g şeker yükleme testi yapılır. 190 mg/dl üzerindeki sonuçlar gebelik şekerini gösterir. Hemen tedaviye başlanır. 100 g glukoz yükleme testi için sabah aç karına açlık kan şekeri örneği alındıktan sonra 100 g glukoz içirilerek birinci, ikinci ve üçüncü saatlerde kan şekeri ölçümü yapılır.
Tedavi
Gebelik şekeri olan kişilerin çoğunluğunda kan şekeri kontrolü için diyet uzmanı tarafından düzenlenmiş diyet ve orta derecede egzersiz yeterli olmaktadır. Diyetle açlık kan şekeri 95 mg/dl ve birinci saat tokluk kan şekeri 140 mg/dl altında tutulamıyorsa insülin tedavisi başlanır. Bu gebelerin ancak yüzde 15-20'sinde insülin tedavisine ihtiyaç duyulur. Etkin tedavi için evde kendi başına kan şekeri izlemi gereklidir. İri bebek ve geç akciğer gelişimi nedeniyle bu gebelerin bebekleri son haftalarda daha sık ve dikkatli izlenmelidir. Gebelik şekeri olan annelerde genellikle doğum sonrası insülinle tedavi ihtiyacı ortadan kalkar. Bu kadınlarda yaşamlarının daha sonraki dönemlerinde şeker hastalığı gelişme riski artmaktadır. Normal kilolularda yüzde 20, kilosu fazla olanlarda yüzde 60'dır. Bu nedenle doğum sonrası kan şekeri düzeyleri takip edilmeli ve 6-8. haftada 75 g glukoz yükleme testi yapılarak şeker hastalıkları riski gözden geçirilmelidir. Yaşam tarzı ve alışkanlıklarını taşıdıkları risk nedeniyle düzenlemeleri önerilmelidir.
Şeker hastalarında beslenme
Şeker hastalarının tedavisindeki başarı diyetle sağlanır. Hastanın yaş, cinsiyet, kilo, boy, günlük aktivite ve şeker hastalığının tipine göre diyet uzmanı tarafından hazırlanan diyete göre beslenme alışkanlığının düzenlenmesi gerekir. Şeker hastaları özellikle (Tip 1) insüline bağlı diabetikler üç ana ve üç ara olmak üzere günlük altı öğünü aynı saatlerde yemeğe özen göstermeli. Kesinlikle aç kalmamalı. Aldığımız gıdaların kan şekerini yükseltme hızı farklıdır. Biz buna glisemik indeks diyoruz. Şeker hastalarının beslenmesinde glisemik indeksi düşük yani yedikten sonra kan şekerini hızlı yükseltmeyip sabit tutarak kontrolü sağlayan gıdaları tercih ediyoruz. Posalı gıdaların glisemik indeksi düşüktür. Kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur, kepekli ekmek, elma, armut, yoğurt, makarna, portakal glisemik indeksi düşük, gıdalardır. Patates, pirinç, havuç, muz, kavun, üzüm ise glisemik indeksi yüksek gıdalar arasında sayılır. Şeker hastaları kalp hastalığına yakalanma riskleri yüksek olduğundan tükettikleri yağ miktarına ve türüne dikkat etmelidir. Kolesterolü yüksek gıdalardan uzak durmalıdır. Özellikle bitkisel yağlar tercih edilmeli. Yağ oranı yüksek olan kızartmalar, cipsler, yağlı etler, tavuk derisi, mayonez, kaymak, krema, tahin, tam yağlı süt, yoğurt ve peynirler diyette sıkça yer almamalı ve yağı azaltılmış ürünler tercih edilmelidir. Mevsim sebze ve meyveleri her zaman sofrada yerini almalı, böylece şeker hastaları için gerekli olan vitaminler de alınmış olur. B, C, E vitaminleri şeker hastaları için çok önemlidir. B vitamininin ise mutlaka tablet olarak alınması önerilir. Şeker hastalarının uygun diyet ve egzersiz programları ile ideal kilolarını korumaları tedavi başarısını arttırır.