"GEBERDİ O..... ÇOCUĞU"

Karaköy'deki bir cinayet davasından hakkında takipsizlik kararı verilen, oğlu ve damadı tutuksuz yargılanan Turan Çevik'le ilgili olarak dosyaya giren yeni delillerin gerek duyulursa işlem görmesi için adli tatilin bitmesi ve duruşma tarihi bekleniyor.
Kocaeli'nde bir çeteye yönelik olarak yapılan dinlemelere takılan Turan Çevik'in, olayda hayatını kaybeden Hacı Erdoğan'la ilgili olarak, "Vurmayacağım da ne yapacağım" sözlerinin davanın seyrini etkileyebileceği belirtildi. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü, 16 Ağustos 2005'te Levent Kurt'un elebaşılığını yaptığı öne sürülen suç örgütüne yönelik başlattığı operasyon kapsamında mahkeme izniyle telefon dinlemeleri yaptı. Dinlemelere Çevik'in de takıldığını Milliyet pazar günü manşetinden duyurdu.

'Kim çaktı Hacı'ya?'
Karaköy'de 9 Kasım 2005'te çıkan çatışmanın ertesi günü saat 11.30'da yapılan görüşmede Çevik, "Geberdi o.. çocuğu. Vurmayacağım da, ne yapacağım" dedi. 16 Kasım'daki görüşmede de telefonları dinlenen Kurt "Kim çaktı Hacı'ya?" diye sorunca Çevik, oğlu Hilmi ile damadı Erkan Yıldız'ın adını verdi.
Kurt çetesi soruşturmasını yürüten Beşiktaş'taki İstanbul Savcısı, bu konuşmaları Karaköy cinayeti davasının görüldüğü Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Bu konuşmalar mahkemeye ulaşmadan yaklaşık 10 gün önce, yani 7 Temmuz'da cinayet davasının duruşması yapıldı.
Mahkeme, öldürülen Hacı Erdoğan'ın ailesinin avukatı Hasan Bilgiç'in talebi üzerine cinayetle ilgili konuşmaların olduğu Kurt dosyasının tamamını istedi. Duruşma da yaklaşık dört ay sonraya, 3 Kasım'a ertelendi.
Bu sırada Milliyet, Kurt ile Çevik arasındaki telefon görüşmelerini 13 Ağustos Pazar günü yayımladı. Milliyet'in yeni delili duyuran haberinin ihbar kabul edildiğini gösteren herhangi bir girişim kamuoyuna yansımadı. Davanın görüldüğü mahkemeden de yeni delillerle ilgili olarak 3 Temmuz'daki duruşmada ilgili dosyanın istenmesinden başka bir talepte bulunulmadı. Böylece, dinlemeye takılan telefon konuşmaları ciddi şüpheler doğurmasına karşın, dosya hakkında 6 Eylül'de adli tatilin sona ermesine veya 3 Kasım'daki duruşma tarihine kadar bir işlem yapılmaması gündeme geldi.

"Ateş eden Turan Çevik"
Hasan Bilgeç ise şöyle konuştu:
"Olayın içinde ve maktule ateş edenlerden birinin Çevik olduğunu söylemekteyiz. Gelen telefon görüşmeleri de bunu teyit etmiştir. Kaldı ki, davanın başından beri Polis Kriminoloji raporlarında bahsedilen ve Çevik'e ait olduğunu düşündüğümüz silaha ait mermi kovanları yok edilerek deliller karartılmıştır. Yine Olay Yeri İnceleme ekibinin olay yerindeki görüntülü kameralara ait disketlere ve bilgisayara el koymasına rağmen savcıların talimatıyla tekrar alındığı yere koyulması, delilleri toplaması gereken organların bu konuda nasıl hareket ettiklerinin somut göstergesidir.
Bu olayda deliller bizzat delilleri toplaması gerekenler tarafından karartılarak, Çevik ve diğer bazı şüphelilerin tahliye edilmesi bir yana, haklarında dava bile açılmamıştır. Bu hukuk adına utanç verici bir durumdur, ancak ülkemizde adil savcı ve yargıçlarımızın varlığı da kuşku götürmez bir gerçektir. İnancımız odur ki, bu mesleğine bağlı adil ve onurlu savcılarımız sonuçta gerçeği ortaya çıkaracaktır."

İşte o konuşmalar
Tarih: 10 Kasım 2005 (Saat: 11.33)
Turan Çevik - Levent Kurt
Levent Kurt: Öldü mü o adamlar?
Turan Çevik: Geberdi o... çocuğu!
LK: İyi yaptın, iyi oldu abi.
TÇ: Hı?
LK: İyi yaptınız abi, iyi yaptınız!
TÇ: Ne yapacağım a... koyduğumunun çocuğuna! Vurmayacağım ne yapacağım ...
LK: Kim ki bunlar abi?
TÇ: Çete reisiymiş, yeni çete kurmuşlar, haraç alacakmış.
LK: ... oğulları... Ee şeyi mi?
TÇ: (Gülüyor) Çok güzel silahı vardı, getirseydim iyiydi. Güzel silahı vardı.

Tarih: 16 Kasım 2005 (Saat: 18.07)
Turan Çevik - Levent Kurt
LK: Erkan (Turan Çevik'in damadı) nasıl abi, iyi mi Erkan?
TÇ: İyi iyi hepsi iyi. Git hastanede görsene oğlum, Alman Hastanesi'nde hepsi. Sadettin Abi, Erkan hepsi oradalar, git ziyaret et.
LK: Kim çaktı o Hacı'ya?
TÇ: Hilmi. (Turan Çevik'in oğlu)
LK: Şey vurmadı mı, Erkan?
TÇ: Erkan'la Hilmi işte.
LK: Heee... Erkan attı
değil mi?
TÇ: Erkan'la Hilmi işte.
Hilmi iki tane bıçak koyuyor.
LK: Tamam anladım.

'Göreve başlayınca inceleyeceğim'

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) 15 Temmuz'da Beyoğlu Başsavcılığı'na atadığı Ercan Cengiz dava dosyasını inceleyeceğini söyledi. Bağcılar Başsavcılığı görevinde bulunan Cengiz, yeni görevinin fiilen adli tatilden sonra başlayacağını belirterek şunları söyledi:
"Çatışmaya ilişkin tüm bilgileri Milliyet'te okumuştum. Fakat, yorum yapabilmem için dosyayı da incelemek durumundayım. Yeni adli yılın başlangıcı olan 6 Eylül'den sonra bu dosyayı mutlaka inceleyeceğim ve gerekeni yapacağım."

Başsavcı Canpolat serbest bıraktı

Karaköy'deki "Birlik Metal İnşaat Petrol Gıda ve Turizm" adlı şirkette 9 Kasım 2005'te Hacı Erdoğan'ın ölümüyle sonuçlanan çatışmadan 20 gün sonra gözaltına alınan Çevik ile 4 şüpheli tutuklandı.
Beyoğlu Savcısı Faysal Akpolat, 3 kez Çevik'in serbest bırakılmasını istedi, mahkemelerce talep reddedildi. Dönemin Beyoğlu Başsavcısı Ünal Canpolat, yetkisini kullanarak Çevik, oğlu Hilmi Çevik, damadı Erkan Yıldız ile iki zanlıyı re'sen tahliye etti. Daha sonra Birlik Metal'in ortakları arasında Canpolat'ın oğlu Berkay'ın da bulunduğu ortaya çıktı.
Canpolat, olayları 4 Ocak 2006'da duyuran Milliyet hakkında "hakaret" ve "yalan haber yayımlamak" iddialarıyla soruşturma başlattı. Milliyet, 20 Ocak'ta Başsavcı'nın Çevik'in kızının nikâh tanığı olduğunu kanıtlayan fotoğrafları ortaya çıkardı. Canpolat'ın iddialarına ilişkin başlatılan soruşturma takipsizlik kararıyla kapatıldı.
İdari soruşturma sonunda HSYK tarafından görevden alınan Canpolat hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı cezai soruşturmaya gerek olmadığına karar verdi.

(milliyet)