47 yıldır birlikte olan, 45 yıldır beraber yaşayan bir çiftin, Fatma Girik ve Memduh Ün''ün, sanki Türkiye''nin ve Türk sinemasının son 50-60 yıllık tarihinin aynası olan evlerindeyim. Afişler, resimler, değişik yörelerden güzel objeler ve binlerce kitap arasında konuşuyoruz... General McArthur ''''Gençlik bir ruh halidir'''' derken, doğruyu söylemiş. Memduh Ün çok genç ruhlu bir beyefendi. ''''Yanlış bir soru sorarsam affedin, gazeteci olmaya çalışıyorum'''' diye söze başlamışken, ''''Estağfurullah, ben de yönetmen olmaya çalışıyorum'''' diyen bir beyefendi... Fatma Girik ya da Fato bir zamanlar televizyonda zapladığım şov yıldızı halinden çok farklı. ''''Kahvemizi içmeden gitmeyin'''' diye ısrar eden, arabaya kadar yolcu eden, akıllı, içten bir hanımefendi. İkisi de birbirinden
Memduh Ün: ''''Üniversiteyi bitirmek isterdim, hayatım boyunca çok üzüldüm''''
İyisiniz...
Bilmem... 86 yaşındayım, iki ameliyat geçirdim, hâlâ ayaktayım. Böyle bakarsanız, iyiyim.
Son filmi de bitirdiniz sanırım.
Kurgusunu Tunç Başaran yaptı, ben görmedim. Görmek de istemiyorum. Bir işe başladım ve bitiremedim. Onun moral bozukluğu var... Aslında altı hafta Gaziantep''te zor koşullar altında çalışmaya dayandım. Ama sonra bittim. Hasta düştüm, ameliyatlar oldum.
Ne ameliyatları oldunuz?
Omurlardan iki tanesi kırılmış; bir de sol böbreğim alındı. Meğer kemik erimesi varmış.
Sizin 10 yıl kadar önce çektiğiniz ''''Zıkkımın Kökü'''' biraz final gibiydi, nasıl oldu da ''''Bir Mucizedir Sinema''''yı yapmak istediniz?
1994''ten beri, MSÜ''de uygulamalı montaj dersi veriyorum. Okul beni yeniden heveslendirdi. Beynim de sağlam, neden çekmeyeyim dedim.
''''Beşiktaş''ta oynadım''''
Sinemaya girişiniz tesadüfen, değil mi?
Evet. Çok işte çalıştım aslında. Vefa Lisesi''ni bitirdikten sonra, bir yıl Maliye''de memur olarak çalıştım. Üniversiteye girmek istedim ama ailemin durumu beni okutmaya elverişli değildi. Sonra yurda başvurdum, kabul edildim ve Tıp Fakültesi''ne girdim ama üçüncü sınıftan bıraktım. Hemen Eskişehir''e gittim, Şeker Fabrikası''nda işe girdim. Eskişehirspor''la da antrenmanlara gitmeye başladım. Ankara''ya gidip Demirspor''da oynadım.
Bir de Beşiktaş''la şampiyonluk var.
1940-1941''de, Beşiktaş''ta, Hakkı Yeten ve Şükrü Gülesin''li takımda oynuyordum. İstanbul şampiyonu olduk. Sonra askere gittim. Dönünce Elektrik İdaresi''ne girdim. Tam altı yıl çalıştım. O sıralarda filmlerde oynamaya başladım.
Çok keskin bir geçiş değil mi?
Yıl 1947, çok fazla yerli film çekilmiyor, yılda 10-15 tane ancak. Erman Film ilk filmini yapacakmış, tabii küçücük bir sermayeyle. Jön prömiyer arıyorlar, Şehir Tiyatrosu''nun jönleri çok pahalı geliyor. Şirketin sahibi Hürrem Erman''a beni önermişler. ''''Damga'''' filmiyle bu dünyanın içine girdim. Başrol oyuncusuydum. Oysa daha önce müsamerelerden bile kaçardım.
''''Dünyanın en kötü yönetmeni''''
Set ortamını sevdiniz mi?
Oyuncu olarak değil ama ilk yönetmenim Seyfi Havaeri''ni çok sevdim. Film büyük hasılat yaptı. Ben o dönemde filmleri bir çıkış noktası olarak gördüm. Başka bir filmde oynadım, sonra birkaç film daha, ''''Tamam artık, bu işi öğrendim'''' dedim.
Yönetmen mi oldunuz?
Ceylan Film''i kurduk. Çok iyi iş yaptık, koyduğumuz paranın üç katını aldık. Bu arada hem gelen teklifleri değerlendiriyor hem de kendi şirketimin filmlerinde oynuyorum. Derken, Mine Coşkun bir film şirketi kurdu, ''''Gel bize bir film çek'''' dedi. Ben de kendimi Avrupa''nın en iyi yönetmeni falan zannediyorum. Ekibe çok eziyet çektirdim. Film de çok uzun sürdü, şirketin parası bitti. Bütün sahneleri tamamlamadan montaja başladım, bir gördüm ki, değil Avrupa''nın en iyisi, dünyanın en kötü yönetmeni benim! Şirketle anlaştım, alacaklarımı almadım ve filmi bıraktım. Jeneriğe adımı koydurmadım. ''''Mehmet Muhtar'''' diye uyduruk bir isim yazıldı.
Siz gördünüz mü?
Evet, Taksim''de bir sinemada. Ben alkole çok dayanıklıydım, sarhoş olduğumu kimse görmemiştir. Yönetmen olarak ilk başarısızlığımı sinemada seyrettikten sonra yarım kadeh votka içtim. Sarıyer''den denize düşüyordum.
''''Erotik sahneleri ben çekmedim''''
Dizileri oyunculuktan saymıyor musunuz?
Yok, onların dinamiği başka. Ben çekemem zannediyorum. Gerçi gerek de yok. İnsanlar sonsuza kadar yaşamıyorlar. Enerjim olursa ikinci dönem ders vermeyi düşünüyorum.
Geriye bakınca, filmlerinizi beğenir misiniz?
Hiçbir filmi dört başı mamur beğenmem. ''''Toprak Ana'''', ''''Kırık Çanaklar'''', ''''Ayşecik'''' çok önemli filmler. ''''Ayşecik''''te 4,5 yaşındaki bir çocuktan alınacak en büyük randımanı almıştım.
İki tane de seks filminiz var, gerçi ''''erotik'''' desek daha mı doğru?
Mine Film, Kadir Yurdatap zor durumdaydı. 14''er günde iki filmde çalıştım, erotik sahneleri ben çekmedim. Öyle bir sahneyi çekemem.
Başınıza dert geldi mi?
Cipe atıp emniyete götürdüler. Yarım saat nezarette kaldım. Sonra ''''gidebilirsiniz'''' dediler.
Pişmanlıklarınız var mı?
''''3 Arkadaş''''ı ikinci kez çekmek iyi bir fikir değildi. O film siyah-beyaza yakışıyor. Renkli olunca, olmadı. Bir de üniversiteyi bitirmek isterdim, hayatım boyunca çok üzüldüm. Üniversitede hoca olunca, o duygum biraz gitti. Haa, bir de son film...
Fatma Girik: ''''Kapımı kapatıp ağladığım çok oldu''''
Pişmanlıklar?
Benim hiç pişmanlıklarım yok. Gene gelsem dünyaya, aynı şeyleri yapar, aynı şekilde koştururdum.
Memduh beyle de beraber olur muydunuz?
O benim dünyam...
Tanıştığınızda çok küçüktünüz, değil mi?
16 yaşındaydım.
Bugün olsa, Memduh beyi içeri atabilirler.
Evet, sübyancılıktan, değil mi?
Kaç yıllık bir beraberlik?
45 yıldır aynı evi paylaşıyoruz. İki yıl da öncesi var... Yaşım çıktı, söyleyeyim, 62 yaşındayım.
Çok hızlı bir temponuz var.
Yavaş, aheste bir şey yapamam.
Politika yapmayı düşünüyor musunuz?
Günlük hayatta yapıyoruz zaten, değil mi? Özellikle biz kadınlar...
Ufukta yeni yerel yönetimler var mı peki?
Belediye başkanlığım beş yıl sürdü. Kapımı kapatıp ağladığım çok oldu. Kuyruğu dik tutup dışarı çıkıyordum, ortalığı asıp kesiyordum. Ben 21 bin oy takarak başkan oldum. Gülay Atığ beni çok az bir farkla geçti. Orada da çıkar durumları vardı... İki yıl mahkemelerde süründüm sonra. Mübaşir bağırıyordu ''''Fatma Giriiiiik, Gülay Aslıtüüüüürk'''' diye. ''''Bağır, bağır; o kadar uzaklarda ki, duyamaz'''' dedim.
Siz her şeyi hayatın içinden öğrendiniz...
Ben ilkokul mezunu bir kadınım. Hep bilenleri yanıma topladım. İş yaparım. Başkanlık sırasında, ''''Feriköy Pazarı''nı kaldıracağım'''' diye söz verdim, yazı mazı beklemeden kaldırdım. Ama adamlara yeni yer göstererek tabii... Kadınların ''''Ah ne giyeceğim'''' derdini hiç anlamadım. Aynı elbise üzerimde iki kere görünse ne olur yani? Ben işe bakarım.
Sahneye çıktığınız dönemlerde çok şaşaalı mıydınız?
Valla çiçek içinden pırlanta yüzük hiç çıkmadı, kime çıktı, onu da bilemem!
Son dönemde Memduh beyin rahatsızlığı sizi de çok üzdü.
Çok, çok korktum. Başka bir sevgi bu. Menfaatim yok, cinsellik yok; olsun. Oturup saatlerce konuşuyoruz. Konuşmayan genç çiftleri seyrediyorum bazen. Birbirlerine sırtlarını dönüp gazete okuyorlar. Bizimki özel bir sevgi... Çok aklı başında, çok kendine güvenen bir adam. Bana bir kere olsun ''''Nereye gittin, ne yaptın?'''' diye sormadı. Gerçi benim gözüm de ondan başka kimseyi hiç görmedi ama öyle ilişkiler vardır ya, çiftler birbirinin burnundan getirirler; biz hiç öyle olmadık. Çok terbiyeli bir adam, ağzından bir kere olsun küfür duymadım. En kötü lafı ''''tokmak''''tır, sinirlendiği zaman söyler.
Söylendiği gibi, Memduh bey oyuncu ararken mi tanıştınız?
Pars Film''e küçük bütçeli bir film çekilecekti. Star olmayan bir oyuncu kadrosu vardı. ''''Murada Ereceğiz'''' filmi için; anlaştık ve tanıştık. 1959 senesiydi.
Bunca yıllık bir beraberlikte, çiftler aldatmadan nasıl yaşarlar?
İki insanın anlaşmasına, diyaloğuna bağlı bir şey. Biz, seneler geçtikçe diyaloğu azalan çiftlerden olmadık. İyi günde de kötü günde de beraberiz; bundan da gocunmuyoruz. Hayatı her türlü paylaşıyoruz.
Dizi çok yeni bitti ama yeni projeler de gelmeye başladı mı?
Senaryolar geliyor. İki yıl Urfa''da çalıştık, olağanüstü bir şehir. Açık hava müzesi gibi; oymalı evler, iki katlı binalar... Şimdi biraz dinleneyim, değil mi? Zaten televizyon seyredince dünyam kararıyor, ''''Boş ver, bana ne'''' diyemiyorum. ''''Bana dokunmayan yılan bin yaşasın'''' diyemiyorum. Her şey beni ilgilendiriyor. Biliyorum ki, o yılan gelip bir gün beni sokar.
''''Hem avantür hem romantik film yapabiliyorum''''
Başarısızlıklar insana çok şey öğretir derler...
Film yapacak kadar donanımımın olmadığını anladım. Fakat şöyle bir şey gördüm, belli şablonlara oturan filmler başarı kazanıyor! Melodram çok iyi bir yol. Dans, şarkı, mendil ıslatma, avantür... ''''Bu şablonlarda filmler çekeyim bari'''' dedim. Çok iyi ticari başarı sağladı hepsi. Bu arada sinema kitapları okumaya başladım. Bir de yabancı filmlere ikişer, üçer defa gidip karanlıkta filmleri yazıyordum. 1958''de ''''Ayşe''nin Çilesi'''' diye bir film yaptım. Onun yapımcısı Talat Emin ''''İyi bir film yapalım'''' dedi. Başladık aramaya. ''''Kuşçu'''' diye bir tretman bulduk. Bir sürü insana verdim, herkes ''''Berbat'''' dedi. Atıf Yılmaz''a verdim, ''''Çok iyi, yalnız jön iki yerde dayak yiyor, yemesin'''' dedi. Yalvar yakar Atıf''ı da aramıza aldık, üç arkadaş dört günde senaryoyu bitirdik. Adını da ''''3 Arkadaş'''' koyduk.
Ve o meşhur film doğdu....
Evet. Şimdi ben hem avantür hem de romantik film yapabiliyorum. Film büyük başarı sağladı. Galasında davetliler arasında Adalet Cimcoz, Salah Birsel gibi entelektüeller de var. Arada herkes beni ortalarına aldı...
Yani kabul ettiler, ''''Hoş geldin'''' dediler...
Hâlâ kabul etmek istemezler, ''''futbolcudan olma sinemacı'''' derler...
Bir de yapımcı-yönetmen çelişkisi vardır...
Benim yapımcılığım, yönetmenliğimi her zaman törpülemiştir. Türkiye''de çok küçük kapitalle film yapılıyor. Filmlere hep borçlu başladık; oyunculara, stüdyoya hep senet verdik. Kendi paramla film yapacak duruma 15 sene önce geldim. Televizyon çıkmasaydı hayat standardım böyle olmazdı.
TV''den iyi para aldınız mı?
Aldım, dolara yatırdım, düştü. TL yaptım, devalüasyon oldu. İki tane mülk almıştım, kira gelirim var.
Bu evi mi aldınız?
Yok canım, burası Fatma''nın. Su içinde 1,5 milyon dolar eder, nasıl alayım?
(milliyet)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:03