
GÜL, LA REPUBBLİCA'YA PAPAZ CİNAYETİNİ DEĞERLENDİRDİ: AMA AVRUPA'NIN DA SUÇU VAR
Gül'ün karikatür krizine de değindiği özel demeç, La Repubblica'nın bugünkü nüshasında, ''Ama Batı'nın da suçu var'' başlığıyla yayımlandı.Abdullah Gül, Santoro cinayetinin Türkiye'de hiçkimse tarafından tasvip edilmediğini belirterek, ''Kanaatimce bu cinayet, Türkiye'de herkesin kınadığı münferit bir olay. Gereken her şeyi yapıyoruz'' dedi.
Gül, Trabzon'daki cinayetin Türkiye'de de büyük üzüntüye neden olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
''Rahip Andrea Santoro'nun öldürülmesi, Türkler olarak bizi şoka soktu. Kanaatimce, Türkiye'de herkesin kınadığı münferit bir olay. Katolikler ülkemizin bir parçasıdırlar. Yüzlerce yıldır burada bizlerle birlikte yaşıyorlar''.
Olay sonrasında, güvenlik önlemlerinin artırıldığına da işaret eden Gül, ''Piskoposlar ve papazlara koruma tahsis ederek, güvenlik önlemlerini artırdık. İbadet mekanlarını da koruma altına aldık. Ama aşırılık yanlıları, dünyanın her yerinde, her ülkede vardır'' dedi.
Dışişleri Bakanı Gül, Türkiye'de muhtelif dinlerin yüzyıllardır barış içinde bir arada yaşadıklarına da dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Katolikler yüzyıllardır burada (Türkiye'de), bizlerle bir arada yaşıyorlar. Burası, bir arada yaşamanın ve hoşgörünün esas olduğu bir ülkedir. Yaşanan hadise bu olguya maalesef gölge düşürmüştür. Ama insanlar hadiseyi kınamaktadırlar. Ölen rahibin ailesine, İtalyan halkına ve Vatikan'a bu vesileyle de taziyelerimi sunmak istiyorum. Olayın, ferdi bir eylem olduğu düşüncesindeyim. Polis, sorumluyu kısa sürede yakalamıştır. Cinayetin neden işlendiğini anlamak için soruşturmayı da sürdürmektedir''.
Gül, Trabzon'daki cinayetle ilgili olarak, ''Türkiye'de sorun yaratmak isteyenlerin kasten provokasyonlar yaptıkları kanaatinde misiniz?'' biçimindeki soruyu ise şöyle yanıtladı:
''Türkiye'de marjinal bir kesim de olsa, ülkemizin Avrupa Birliği'ne girmesine karşı olanlar var. Bunlar, ülkeyi esir almak ve AB sürecini durdurmak için, gençleri de kullanarak, ellerinden geleni yapıyorlar. Ama bir ay önce de söylediğim gibi biz, bu tür faaliyetleri engellemek için mümkün olan her şeyi yapacağız.''
'KARİKATÜR KRİZİNİN BİR AN ÖNCE ÇÖZÜMLENMESİ LAZIM'
Abdullah Gül, La Repubblica'daki demecinde, karikatür krizine de değinerek, ''Din, hangi din olursa olsun, insanları barışa çağırır. Ama Danimarka, Hz. Muhammed konusundaki karikatürlerin yayımlanmasına izin vermekle hata etmiştir. Durumu, kararlı bir şekilde kontrol altına almaları gerekirdi. Biz basın özgürlüğünü tümüyle destekliyoruz. Ama o hadise bir provokasyondu. Son yıllarda Müslümanlara karşı sergilenen düşmanlığın, antisemitizmin yerini aldığını, üzüntüyle müşahade ediyorum'' diye konuştu.
''Danimarka ne yapmalıdır?'' sorusuna karşılık olarak ise Gül, ''Hükümet sorumludur. Başta, farklı şekilde hareket etme bağlamında yüz alternatif üretebilirdi. Şu anda kriz, Irak ve Afganistan'a kadar yayılmış durumda. Ama karikatür krizinin bir an önce çözümlenmesi lazım. Bu karikatürler yüzünden ölen insanlar var. Bu kabul edilebilir bir durum değildir'' dedi.
Gül, sorunun çözümü için Türkiye'nin önerisini ise şu sözlerle özetledi:
''Diyalog aracılığıyla demokratik bir yol bulmamız gerekiyor. Buna gayret ediyoruz. Ama başlangıçta hatalar yapıldı. Biz basın özgürlüğüne inanıyoruz. Ama bu, hiçbir sınır tanımaksızın başkalarına hakaret etmek, olası sonuçlar konusunda sorumsuzca davranmak biçiminde algılanmamalıdır.'' Dışişleri Bakanı Gül, Batı'da eski Yahudi düşmanlığının yerini İslam düşmanlığının almaya başlamasının tehlikeli bir gelişme olduğunu da ifade ederek, ''Din, barışı salık vermektedir. İslam'ı terörizmle özdeşleştirmeyi nasıl başardıklarını anlamak zor. Ama günümüzde yapılan maalesef budur. Geçmişte benzer şeyler Yahudilere karşı yapılmıştı. Tüm bunlar çok tehlikeli şeyler'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:02