Gündem
  • 4.6.2018 23:13

Gülen'in damadından sürpriz itiraflar..

Bilenlerin bildiği görünmeyen yüzü ise, Ahmet Kurucan’ın Fethullah Gülen’in “hem özel yetiştirdiği talebesi, hem de damadı” olmasıydı. Gülen’in yeğeniyle evli olan Ahmet Kurucan, haliyle “diz mesafesinde en yakınında olanların başında” geliyordu. Başka bir tabirle abilerin abisiydi.
İşte o damat FETÖ'nün dizinin dibinden uzaklaşıp geçmiş hatalarının pişmanılğıyla yaşıyor..
Bugünlerde ağzından keşke, keşke keşke sözü düşmüyor..
Ahmet Kurucan FETÖ'nün müthiş zenginliğinden kopup bir halıcıda çalışmaya başlamış..

Ahmet Kurucan ile ilgili görsel sonucu

“Soru çalmadan adam kayırmacılığa kadar bugün sağır sultanın bile duyduğu ve beşikteki bebekten mezardaki ölüye kadar herkesin gündemine sokulan iddialar, ithamlar, iftiralar, yalanlar ya da gerçekler. Bilmiyorum hangisi doğru. Ama söylenenlerin yüzde biri bile doğru olsa, Ahmet Dönmez’in dediği gibi yapılanları meşru kılmaz. Bunu da ayrıca ve üzerine basa basa kaydetmem lazım.”

Bu sözleriyle ”Soruların çalınmış olabileceğine” ihtimal veriyor. Eleştiri getirenlere itham edenleri ise sertçe uyarıyor:

15 TEMMUZ BENİ İHTİYARLATTI, DÖRT KONUDA PİŞMANIM

15 Temmuz’dan sonra sessiz kalması, görünmez olması “yaşadığı büyük travma” yüzündenmiş. Büyük bir güçken, her şeyin alt üst olması, yıkılmaz sanılırken yerle bir olmaları onu ihtiyarlatmış, hayata küsmüş. Şimdi yeni yeni toparlamaya çalışıyormuş.

“15 Temmuz herkesi ihtiyarlattı. ‘15 Temmuz’u yaşayan ihtiyardır’ diyorum ve ben de o ihtiyarlardan biriyim. 18 yıldır Amerika’da yaşıyor olmama rağmen darbe sonrası yaşanan tenkil sürecinden çok etkilendim. Derin kelimesiyle anlatabileceğim travmanın etkilerini atmaya çalıştım yaklaşık iki yıldır. Başardığımı söyleyemem. Şimdi travma ile birlikte yaşamaya çalışıyorum.”

Pişmanlıklarını dile getiriyor ve şöyle sıralıyor:

“Bir; ‘Hizmete hizmet etmek şereftir.’ Bunu ‘inlerine gireceğiz’ sözünün gündemde olduğu yerel seçimler öncesi söyledim. ‘Hizmeti haşa ve kella din yerine koyuyor’ dediler

İki; Türkçe olimpiyatlarına salon verilmemesi ile alakalı olarak; bir TV programında ‘Evlerimizin bahçelerinde bile olsa biz bunu yaparız’ dedim. Çocukça hislerle‘devlete meydan okuma’ olarak okunabilir bu cümle.

Üç; Bank Asya’ya nakit paralar yatırılarak kapanmasının önlenmeye çalışıldığı dönemlerde yaptığım konuşmalarda ‘Sizin bu mücadeleniz tarihe geçecek ve belki gelecekte Bank Asya reklamını yaparken ‘Devletin bile batırmadığı banka’ sloganını kullanacak’ demiştim.

Dört; Zaman Gazetesi gasp edildiğinin ertesi gün çıkan Yarına Bakış gazetesindeki ilk köşe yazımın başlığına ‘Nerede Kalmıştık?’ başlığını koymuştum.

İşte bu dört şeyden dolayı keşke diyorum ben şimdi. Keşke ‘Hizmete hizmet etmek şereftir’ yerine meramımı daha net ifade edecek bir cümle kursaydım. Keşke olimpiyatlar için ‘Evlerimizin bahçesinde bile olsa yaparız’, keşke ‘Devletin bile batıramadığı banka’ demeseydim. Keşke ‘Nerede kalmıştık’ başlığını o yazıya atmasaydım. Eğer bunlardan dolayı birilerinin düşüncelerini ve davranışlarını yanlış yönlendirdi isem hepsinden teker teker özür diliyorum. Haklarını helal etmelerini istiyorum. Özellikle Bank Asya’ya para yatırma meselesi şu an cereyan eden davalarda mahkumiyet için suç unsuru olarak kabul edilmesi beni dağidâr ediyor.”

“Bir; devleti tanımıyormuşum. Siyasi akılla, bürokratik aklın farklı işlediğini fark etmemişim. İkincisi ise; farkında olmadan ‘Cemaat enaniyeti’ veya daha genel bir söylemle ‘güç zehirlenmesi’ içine girmişim.”

Kurucan hakkında söylentiler, iddialar ne derece doğru bilemiyorum ama Gülen ile damat arasında muhtemelen iyi gitmeyen bir şeyler var.

Gülen’in en yakınındaki isim, Gülen’i eleştirenlerin ve için için kaynayan tabanın “Kral çıplak” diyen sesi olmuş.

Asiye Güldoğan/Odatv.com

Güncellenme Tarihi : 4.6.2018 23:24

İLGİLİ HABERLER