KAYNAK : Haber Vitrini
Fethullah Gülen'in, ''laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasadışı örgüt kurup, bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu'' iddiasıyla 10 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
Ankara 2 No'lu DGM'de görülen davanın bugünkü duruşmasına, sanık Gülen'in 3 avukatı katıldı.
Mahkeme Başkanı Hüseyin Eken, dosyaya gelen yazıları özetledikten sonra, Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilatında 'Fethullahçı yapılanma'' konusunda yürütülen soruşturmanın sonucuna ilişkin raporun gönderildiğini bildirdi. Eken, emniyetten gelen yazıda, 1999 yılının Ocak ayında Aydınlık Dergisi'nde, ''Fethullah, Emniyeti Ele Geçirdi'' başlığıyla yayınlanan haberdeki iddialar üzerine, emniyet ve İçişleri Bakanlığı bünyesinde soruşturma yapıldığının belirtildiğini ifade ederek, ''tüm bilgilerin hassasiyetle değerlendirildiğinin ve iddiaları teyit edici somut bir gelişme elde edilemediğinin'' bildirildiğini kaydetti. Eken, yazının sonuç bölümünde, ''İstihbarat teknikleri kullanılarak yapılan soruşturmada, emniyet teşkilatı içinde Fethullahçı yapılanma olduğuna ilişkin herhangi bir tespit yapılamamıştır'' denildiğini söyledi.
Sanık avukatlarından Abdülkadir Aksoy, duruşma öncesi verdikleri çeşitli konulara ilişkin açıklamalarını içeren 5 dilekçeyi özetledi.
Aksoy, Çağdaş Eğitim Vakfı Genel Başkanı Gülseven Yaşar ile Haşmet Atahan'ın tanıklıklarını kabul etmediklerini ifade ederek, İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında adı geçen dernekte yapılan aramada, müvekkilleri aleyhine tanıkların nasıl yönlendirildiğine ilişkin ele geçirilen belgelerin istenmesinden, yargılamanın hızlanması için vazgeçtiklerini söyledi.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nden gelen yazının, baştan beri yaptıkları savunmaları teyit ettiğini savunan Aksoy, ''Fethullah Gülen ile ilişkilendirilen kişiler hakkında açılan davalarda verilen beraat kararları ile soruşturmalardaki takipsizlik kararları, müvekkilimin masumiyetini ortaya koymaktadır'' dedi.
''DELİL DEĞERİ YOK''
Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün yazısının imzasız olduğunu, İstihbarat Daire Başkanlığı'nın mahkemeye delil sunma yetkisinin bulunmadığını ifade ederek, olsa olsa istihbari nitelikte bilgi verebileceklerini, gelen yazının da hiçbir delil niteliği bulunmadığını söyledi. Yüksel, aynı konuda Mülkiye başmüfettişlerince hazırlanan raporun, Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan istenmesini talep etti.
Genelkurmay Başkanlığı tarafından bastırıldığı belirtilen ''Terörizm, PKK, DHKP-C ve İrticai Terör Örgütlerinin Avrupa'daki Faaliyetleri'' başlıklı kitabı mahkemeye delil olarak sunduklarını hatırlatan Yüksel, bunun Genelkurmay Başkanlığı'ndan sorulmasının mahkemenin takdirinde olduğunu bildirdi.
Yüksel, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Bayram Özbek'in, Çağdaş Eğitim Vakfı yöneticileri ile amirlerinin haberi olmadan ''Hayri Canöz'' takma adıyla irtibat kurduğunu ve vakıfta ele geçtiği bildirilen kasetleri hazırladığını belirterek, polis memurunun bu yüzden açığa alındığını ve hakkında soruşturma yapıldığını bildirdi. Yüksel, olayın aydınlanması için Yaşar ve Atahan'ın tanık olarak dinlenmelerine karar verilmesini istedi.
Başkan Eken, Çağdaş Eğitim Vakfı yöneticileri hakkında İstanbul DGM'ce dava açıldığının anlaşıldığını belirterek, dava dosyasının istenmesine karar verildiğini bildirdi.
Eken, ''Fethullahçı yapılanma'' konusunda mülkiye başmüfettişlerince hazırlanan raporun Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı'ndan istenmesine, Yaşar ve Atahan'ın tanık olarak dinlenmeleri talebinin reddine, ''Terörizm, PKK, DHKP-C ve İrticai Terör Örgütlerinin Avrupa'daki Faaliyetleri' adlı kitabın Genelkurmay Başkanlığı'nca yazılıp yazılmadığının araştırılması için Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na müzekkere yazılmasına karar verildiğini belirterek, duruşmayı erteledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:56