
GÜL:SAHAMIZDA BİR TOP VARDI. SAHAMIZDA KALMAMALIYDI
ERİVAN/ANKARA - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ermenistan ziyaretini, "Bizim sahamızda bir top vardı. Top bizim sahamızda kalmamalıydı. Böylece olumlu bir görüntü sergiledik, dünya gözünde olumlu bir imaj çizdik. Bu ziyaretim takdirle karşılanacak ve cesaret olarak görülecektir. Türkiye negatif imajı hak etmiyor. Ben Türkiye'nin imajına çok önem veriyorum" diye değerlendirdi.
Ermenistan'a gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Türkiye'ye dönerken kendisine eşlik eden gazetecilerle özel "ANA" uçağında sohbet eden Gül, ziyaretten ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın kendisine gösterdiği yakın ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye'nin bölgesel konularda oynadığı aktif rollere değinen Gül, Kafkaslar'da bugünlerde yaşanan somut konjonktürün de Türkiye'nin inisiyatif almasına imkan verdiğini kaydetti.
Türkiye için Kafkaslar'ın en önemli meselesinin Yukarı Karabağ olduğunu anlatan Gül, Ermenistan'daki görüşmelerinde Karabağ konusunu Sarkisyan'ın açtığını ifade ederek, "Konuyu bu kadar ayrıntılı konuşacağımızı beklemiyordum" dedi. Gül, Ermenistan ziyaretinin Karabağ sorununun çözümüne katkısı olabileceğini vurguladı ve "Ziyaretimin Kafkaslar'daki psikolojik duvarı kırdığına inanıyorum" diye konuştu.
Gül, Ermenistan'ın "1915 olaylarına ilişkin iddiaları" konusundaki soruyu yanıtlarken, "Görüşmelerde sözde soykırımı ne ağızlarına aldılar ne de ima ettiler" dedi. Cumhurbaşkanı Gül, bir başka soru üzerine de, Ermenistan kara sınırının görüşmelerde gündeme gelmediğini belirterek, "Bu iklim devam ederse her şey yoluna girer, normalleşir ama şu anda böyle bir şey yok" dedi.
Ziyaretinden önce güvenlik konusunda bütün önlemlerin alındığını ve Ermenistan makamlarının yakın işbirliği gösterdiğini anlatan Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
"Biz buraya gözü kapalı gelmedik. Kendi arabam ve özel timlerimiz de buradaydı. Teknik aletlerimiz, teçhizatımız her şeyimiz vardı. Aslında biz bu ziyarete daha önce karar vermiştik ama gelmeden iki gün önce açıkladık. Ermeniler samimi işbirliği yaptılar ve bize verdikleri sözleri tuttular."