Gündem
  • 22.1.2006 17:59

GÜNEŞ GAZETESİ SKANDALI ORTAYA ÇIKARDI: JAPON BAŞBAKAN KANDIRILDI

Türkiye ziyaretinden sonra Japonya Başbakanı'nın kandırıldığı ortaya çıktı. Başbakan Japon halkının şükranlarını yanlış kişiye nasıl iletti? Skandalı ortaya GÜNEŞ Gazetesi çıkardı. İşte 'Kaptan Pilot Skandalı'nın ayrıntıları.
 
İşte GÜNEŞ'in haberi
 
Japon Başbakan Koizumi'den ödül alan Ali Özdemir gerçek kahraman Orhan Suyolcu'nun yardımcısı çıktı
YIL 1985'ti. İran ile savaşan Saddam, Tahran'ı bombalıyor, hiç bir uçak bölge üzerinde uçamıyordu. Tahran'da 217
Japon, ölümü beklerken, piste bir uçak indi. Armasında THY yazıyordu. Japonları alıp, Türkiye'ye getirdi.
 
EN ÜST DÜZEY ŞÜKRAN

JAPONLAR, bu fedakarlığı unutmadı. Kurban Bayramı'nda Türkiye'ye gelen Başbakanları Junichiro Koizumi, o uçağın
'Kaptan Pilotu' sıfatıyla Ali Özdemir'i, minnet duygularının ifadesi olarak bir şiltle ödüllendirdi.
 
AYNI SİTEDE KOMŞULAR

OYSA o uçağın kaptan pilotu Orhan Suyolcu'ydu. GÜNEŞ'e konuşan Suyolcu, komşusu olan Özdemir'e, 'kırıldığını'
söyledi. Özdemir de, gerçeği gizlemesini, 'Lüzum görmedim' diye açıkladı.
 
İşte gerçek kahraman
 
Plaket töreninde büyük hata! Japon Başbakanı Koizumi'nin plaketi Orhan Suyolcu yerine ikinci pilot Ali Özdemir'e
verdiği ortaya çıktı. GeçtİĞİmİz haftalarda Türkiye'yi ziyaret eden Japonya Başbakanı Junichiro Koizumi'nin,
Çırağan Sarayı'nda şükran plaketini asıl hakeden pilota değil, yardımcısına verdiği ortaya çıktı. Japon Başbakanı,
1985'te İran - Irak Savaşı sırasında Tahran'da mahsur 217 Japonu kurtaran 'kahraman ekibin' pilotu Orhan Suyolcu'nun
yerine yardımcısı Ali Özdemir'e şükranlarını sundu. Japon Başbakan'ın skandaldan, Orhan kaptanın ise törenden haberi
bile olmadı.
 
ASIL KAPTAN BENİM
 
GÜNEŞ'in ortaya çıkardığı skandala göre ise Japonlar'ın asıl teşekkür etmesi gereken kişi Orhan Suyolcu. Çünkü
bombalar altında Bağdat'a inen uçağın kaptan pilotu Orhan kaptandı. Ali Özdemir uçakta ikinci kaptan olarak görev
yaptı. Her iki pilot şu anda emekli. Aynı sitede oturuyor ve birlikte yürüyüş yapıyorlar. Orhan Suyolcu, arkadaşına kırgın: 'Bana bu törenin olacağını bildirebilirdi. Japon konsolosluğuna benim hayatta olduğumu ve uçağın kaptanı olduğumu iletebilirdi. Ben plaket peşinde değilim. Ama Türkiye'de Japon Başbakanı'nın kandırılması ve insanların yanlış bilgilendirilmesi beni üzdü.'
 
LÜZUM GÖRMEDİM
 
Japon Başbakanı'nın Çırağan Sarayı'nda kabul ettiği ve halkı adına teşekkür ederek plaket verdiği Ali Özdemir ise
olanlarda kendisin hatasının olmadığını söyledi. Özdemir 'Orhan kaptan 9 ay Bodrum'da yaşıyor. Japon televizyonu
için 2 yıl önce bu konuyla ilgili belgesel çekiliyordu. Orhan kaptana haber verdim, gelmedi. Belgeselde ben ve uçuş
mühendisimiz Koray Gökberk yeraldık. Japon Başbakan haliyle beni belgeselde izlediği için plaket vermek istemiş.
Japonlar gelip beni evden aldılar. Çırağan Sarayı'nda başbakanla 5 dakika görüştük. Bana teşekkür etti. Ben de
bundan iftihar duydum.' dedi. Ancak, Ali Özdemir, 'Niçin Japon konsolosluğuna asıl kaptanın Orhan Suyolcu olduğunu,
plaketi de alması gereken kişi olduğunu iletmediniz?' sorusuna ise 'Ben olayı bu kadar önemsememiştim. Lüzum
görmedim. ' diye cevaplandırdı.
 
MEKTUPTAN ÖĞRENDİ
 
Japonya Başbakanı Koizumi, 12 Ocak günü Çırağan Sarayı'nda Japonları kurtaran kaptan olarak Ali Özdemir'le görüştü.
Başbakan, yıllarca Ali Özdemir'i uçağın kaptanı olarak biliyordu. Japonya'nın Türkiye'deki temsilciliklerinin uçağın
asıl kaptanı Orhan Suyolcu'dan haberleri bile yoktu. Japonya İstanbul Başkonsolosluğu yetkilileri skandaldan Orhan
kaptanın gönderdiği mektuptan sonra haberdar oldular. Konsolos Muavini Miho Adachi 'Ali Özdemir'den başka uçuş
görevlilerinin olabileceğini tahmin ediyorduk. Ancak Orhan Suyolcu'yla ilgili bilgimiz yoktu. Bize gelen mektuptan
sonra Orhan Suyolcu'nun uçağın asıl kaptanı olduğunu öğrendik.' dedi.
 
Ölümü düşünmedik
 
Orhan Suyolcu, 20 yıl önce DC-10 tipi uçakla yaptıkları kahramanlık yolculuğu konusunda, 'Bu uçuş bizce sıradandı.
Aklımıza kahramanlık yaptığımız falan gelmedi. Diğer havayolu şirketleri tehlikeli olduğu için uçmak istememişler.
Bize bildirilince uçuş bölgesi ve koridoru tanımlandı. Hazırlığımızı yaptık. Ölmek aklımıza bile gelmedi. Üç çocuğum
ve eşimle helalleşmedim bile. Tıpkı Londra'ya uçar gibi gittik' dedi.
 
Mahşer yeri gibiydi
 
ALİ Özdemir İkinci kaptan, Koray Gökberk ise uçuş mühedisi olarak kokpitteydik. 9 kişilik de hostes ekibimiz görevliydi. Havaalanına indiğimizde Japonlar öyle bir kaçarcasına uçağa koştular ki, o zaman anladım tehlikenin büyüklüğünü. Bomba seslerini duyduk. Orada daha fazla kalmamak için çok hızlı hareket ettik. Hosteslere sarılanlar, göz yaşı dökenler bir mahşer anıydı sanki. Herkes bindikten sonra uçağı hızla havaalanından kaldırdık.
 
GÜNEŞ
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:12

İLGİLİ HABERLER