Gündem
  • 12.6.2008 16:42

HAİNLERİN "KÜRDİSTAN İMAMLAR BİRLİĞİ" TUZAĞI...

Batman'daki nevruz etkinliğinde terör
örgütü PKK'nın propagandasını yaptıkları gerekçesiyle yakalanan ve
çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan 14 sanıkla ilgili Diyarbakır
Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesini tamamladı.

İddianamede sanıkların "PKK terör örgütüne yardım etmek, 5816 sayılı
kanunda düzenlenen Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkındaki kanuna
muhalefet, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, halkı askerlikten
soğutma, PKK terör örgütüne yardım etmek ve örgüt adına suç işlemek, PKK
terör örgütünün propagandasını yapmak" suçlarını işledikleri belirtildi.

İddianamede, terör örgütü PKK'nın bölgede insanların dini duygularını ön
plana çıkarıp bu yönde propagandalar yaparak yeniden ağırlık kazanmaya
çalıştığı belirtildi.

Terör örgütünün süreç içerisinde bölge insanını örgüte
kazandırmak ve devlete düşman etmek için bölge insanı tarafından kabul
edilen değerlerle alakalı yalan haber ve değerlendirmeleri, örgütün
internet siteleri, gazeteleri, ROJ TV gibi televizyon kanallarıyla
propaganda amacıyla gündemde tuttuğu belirtilerek, "PKK terör
örgütünün, özellikle 2007-2008 yıllarında bölge insanı tarafından yalnız
bırakılması üzerine, bölge insanınca değer verilen kutsal din
duygularının örgüt tarafından ön plana çekilerek, bu yönlü propagandalar
yapılarak bölgede yeniden ağırlık kazanmaya çalıştığı" vurgulandı.

Terör örgütünün dini konularla alakalı propagandasını gerçekleştirmek
için "Kürdistan İslam Partisi, Kürdistan İmamlar Birliği, Kürdistan
Yurtsever İmamlar Birliği ve Kürdistan Yurtsever Din Alimleri Birliği"
gibi organizasyonlarla iş birliği içinde olduğu kaydedilen iddianamede,
"terör örgütü özellikle 2008 yılı başında örgüt kampına ve kırsaldaki
teröristlere karşı gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonların
durdurulması amacıyla örgütün aldığı kararlar gereğince bir çok yerde
dini kisve taşıyan kişilerce basın açıklaması yapıldığı" kaydedildi.

İddianamede, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatları
aracılığıyla yaptığı, "Urfa'da ilahiyat fakültesi kurulmalıdır. Urfa
Peygamberler diyarıdır, halkı inançlıdır, din doğru öğrenilmelidir. Din
nedir, günümüze kadar kaç peygamber gelmiş, nerelere gelmiş, bunlar
araştırılmalıdır" şeklindeki açıklamaların örgüt lehine yayın yapan
gazete ve internet sitelerinde yayınlandığına da yer verildi.

-DİNİ DUYGULARIN KULLANIMI-

Terör örgütü PKK'nın bölge insanının dini duygularını kullanma konusunda
Batman'da da faaliyet yürüttüğü anlatılan iddianamede, şöyle denildi:
"Batman'da nevruz kutlamaları için izin verildiği alanda yasa dışı PKK
terör örgütünü simgeleyen pankart, yazı ve örgütü temsil ettiği
değerlendirilen sözde konfederalizm bayrağı ile örgütün hükümlü
elebaşısının posterinin bulunduğu, grup içindeki bir kesimin kutlamayı
örgüt propagandasının yapıldığı alan haline getirerek, sloganlar
attıkları,
Söz konusu grup içerisinde bulunan bir kesimin Sait Nursi isimli kişinin
posterlerini elleriyle havaya kaldırarak teşhir ettikleri, posterin alt
kısmında, 'şeriat-i garra için bin başım olsa feda etmeye hazırım'
şeklinde yazının bulunduğu..."
İddianamede, yapılan soruşturmalar kapsamında sanıklardan H.B ve A.T'nin
posterleri taşıyan grubu organize ettiklerinin belirlendiği, bu kişilere
ait iletişimlerin dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin
değerlendirilmesi için Batman Sulh Ceza Mahkemesi ile karara bağlandığı
kaydedilerek, şüphelilerin ev ve iş yerleri ile "medrese olarak
kullandıkları yerde" yapılan aramada, içerisinde terör örgütü PKK
propagandasının yapıldığı, halkı, ırk, din, mezhep ve bölge bakımından
ayırır nitelikte konuşmaların yanı sıra "Atatürk'e hakaret" içeren
konuşmaların yer aldığı çok sayıda cd'nin ele geçirildiği, yapılan
incelemelerde sanık H.B'nin dini bir sıfatla kurduğu grubun elebaşı
olduğunun tespit edildiği ve özellikle üniversite öğrencileri üzerinde
etkili olmak üzere "Medrese" adı altında dini eğitim verdiği
belirtildi.

-KÜRTÇE BİLEN ABD'Lİ-

İddianamede, ABD uyruklu olduğu iddia edilen Barbara Anne Lakeberg ile
sanıklar H.B ve A.T'nin Batman Sanat Sokağı'nda bir görüşme yaptığı
belirtildi.

Kürtçe bilen Lakeberg'in sanık H.B'ye mesaj göndererek kendisiyle
görüşmek istediğini ve bunun üzerine sanıklar H.B ve A.T'nin ABD'li
olduğu iddia edilen Lakeberg ile görüştüğü kaydedilen iddianamede,
Lakeberg'in sanık H.B'ye kendisinin CIA ile bağlantısı olduğunu
söylediği ve Irak'ın kuzeyinde insan haklarına yönelik bir dernek
açtığını böylesi bir derneği Diyarbakır'da da açmak istediğini
anlattığı, Lakeberg'in daha sonra sanık H.B'ye bir mektup vererek,
ayrıldığı belirtildi.

-DTP'LİLER H.B'DEN RANDEVU TALEP ETTİ-

Sanık H.B'nin yaptığı bir görüşmede DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız
ve Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan'a 16 Mart 2008 tarihinde randevu
verdiğini ve onlarla görüşme yaptığını anlattığı kaydedilen iddianamede,
DTP'li Bengi'nin bu görüşmenin ardından, "Sait Nursi'nin itibarı iade
edilmeli" yönünde açıklama yaptığı, bu açıklamanın da basında yer
aldığı anlatıldı.

Sanıklardan A.T'nin de 19 Mart 2008'de yaptığı bir görüşmede
karşısındakine, Batman'da bir parka Sait Nursi adının verileceğini
söylediği kaydedilen iddianamede, 22 Mart 2008 günü de gerçekleştirilen
ve terör örgütü PKK propagandasının yapıldığı nevruz etkinliğinde ise
Sait Nursi'nin posterlerinin açıldığı hatırlatıldı.

Toplam 12 sayfadan oluşan iddianamenin değerlendirme bölümünde şöyle
denildi:
"Şüpheli H.B'nin sözde dini eksenli olarak oluşturduğu grup ile yasa
dışı PKK terör örgütünün amaçları doğrultusunda örgütün propagandasının
yapıldığı, nevruz alanında, bölge tarafından dinsel kimliği ile tanınan
Sait Nursi isimli kişinin posterlerini teşhir ettirmek suretiyle tüm
ülke nezdinde örgütün propagandasını yaptırarak örgüte yardımda
bulunduğu, Atatürk'e hitaben 'deccal' kelimesini kullanarak hakaret
edip, başkalarını suç işlemeye teşvik ettiği, konuşmalarıyla halkı din,
ırk, din, mezhep ve bölge bakımından ayırır nitelikte konuşmalar yaparak
açıkça bir kesimi diğerine kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği,
PKK'nın amaçları doğrultusunda örgütün propagandasının yapıldığı..."

-CEZA İSTEMİ-

İddianamede, sanıklardan H.B, A.T, N.G, S.S, M.S.K, M.M.T, H.E, Y.E.D,
A.İ, C.E, A.G, M.İ, Y.D ve M.G. hakkında, TCK'nın "Terör örgütüne
yardım etmek" "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" ve "Atatürk
aleyhine işlenen suçlar hakkındaki kanuna muhalefet" suçlarından
cezalandırılmaları istendi.

Sanıkların yargılanmasına gelecek günlerde ağır ceza mahkemesinde devam
edilecek.

Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 08:42

İLGİLİ HABERLER