HAK-İŞ MUSTAFA TÜRKEL'İN İSTİFASINI İSTEDİ

ANKARA - HAK-İŞ Genel Yönetim Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklamada, ''(TEKGIDA-İŞ Genel Başkanı Mustafa) Türkel'in tutarsız, sorumsuz söylemleri TEKEL işçisine zarar vermeye başlamıştır. Türkel istifa etmediği ya da HAK-İŞ'ten özür dilemediği takdirde, bundan böyle HAK-İŞ, TEKEL gündemli ortak çalışmalarda bulunmayacak, katkısını kendi gücüyle sürdürecektir'' denildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
''HAK-İŞ, Tekel işçilerinin sürdürdüğü mücadele ve haklı taleplerine katkı sağlamak amacıyla kimi girişimlerde bulunmuş, eylem ve etkinliklere her konfederasyon kadar destek vermiştir.
HAK-İŞ'in örgütsel rekabetleri bir kenara atıp ilkeli davranışı, içtenlikli katkısı belli ki TEKGIDA-İŞ Genel Başkanı Türkel'i rahatsız etmektedir.
Oysa, 20 Ocak 2010 tarihli yazıyla HAK-İŞ'ten katkı isteyen TÜRK-İŞ Başkanı Mustafa Kumlu ile Genel Sekreter Mustafa Türkel olmuştur. 21 Ocak 2010 tarihli toplantıya katılıp genel eylem kararına katkı vermemize ve katılımımıza rağmen, bu defa aynı Türkel, işçilere hitaben yaptığı konuşmada 'HAK-İŞ ve MEMUR-SEN'e el uzatmazdım ama işçinin mücadelesi için el uzattım' deme sorumsuzluğu içinde bulunmuştur.
HAK-İŞ'in 25 Ocak 2010'da yaptığı 'istenmediğimiz yerde olmayız' açıklamasına karşın, sayın TÜRK-İŞ Başkanı Kumlu, aynı gün 'HAK-İŞ'i toplantıya davet eden Türkel değil, TÜRK-İŞ'tir. Katılımınızdan mutluluk duyarız' diye ikinci bir davet yazısı göndermiş, bunun üzerine HAK-İŞ toplantılara devam kararı almıştır.
HAK-İŞ'in önerisi üzerine hukuki çalışma başlatılması benimsenmiş ve altı konfederasyon hukukçuları, yine Kumlu ve Türkel'in imzasıyla 9 Şubat 2010 tarihinde toplantıya davet edilmiştir. Sanki bütün bu imzalı yazılar yazılmamış ve Türkel, HAK-İŞ'ten katkı istememiş gibi, bu defa 8-9 Şubat 2010 tarihli kimi gazetelere mülakat vererek, yine HAK-İŞ'i suçlamak hatta ileri gidip hakaret etmek gibi terbiye sınırlarını aşan ilkel bir üslup kullanmayı tercih etmektedir.
Hem HAK-İŞ'ten katkı isteyip hem de katılımından duyduğu rahatsızlığı her fırsata ifade ve itham etmekten çekinmeyecek kadar saygısız ve sorumsuz bir davranış ikiyüzlü, hastalıklı bir ruh halini yansıtmaktadır.
Demanslı bir kişiliğin değil sendikacılık yapmak, TEKEL işçilerinin hakkını da koruyamadığı gibi daha da karmaşık hali getireceği açıktır. Demanslı bir kişilik TEKEL işçisine son bir iyilik yaparak, TEKEL işçisine zarar vermemek için istifa etmelidir ya da bundan böyle HAK-İŞ TEKEL işçisini konu mankeni görüp başka bir hesaplaşma içine giren bir kişinin hastalıklı, ilkesiz ve ilkel davranışlarının muhatabı olmayacaktır.''