Medya
  • 13.9.2004 16:39

HAKAN AYGÜN'DEN 'FLÖRT FAHİŞELİKTİR' AÇIKLAMASI...

HAKAN AYGÜN'ÜN ''FLÖRT FAHİŞELİKTİR'' LE İLGİLİ HAKKINDA ÇIKAN HABERLERE AÇIKLAMASI Zina yasasının gündeme gelmesiyle birlikte, Sayın Cemil Çiçek'in ünlü sözü ''flört fahişeliktir'' de tartışmaya yeniden açılmıştır. Bu çerçevede adyı da anılmıştır, Öncelikle bu haberin kaynağı anladyığım kadarıyla bu sözleri sahiplenmek istemeyen Sayın Cemil Çiçek'tir. Gazetelere verdiği dökümde Basın Klübü'nde aramızda geçen bir sohbetin dökümü kullanılmaktadır. Bu çerçevede adımın geçtiği haberle ilgili olarak aşağıdaki açıklamayı yapmam zaruri hale gelmiştir.... Geçtiğimiz hafta bu haber medyada yayğnlanyğca Sn.Çiçek ile telefonla da görüşerek, öncelikle ''haberi yapan muhabirin'' kendim olmadığını belirttim... Çünkü Sn. Çiçek daha önce de bir TV kanalında ''haberi yapan muhabir itiraf etti'' diyerek, yanlış anlamalara yolaçabilecek ''yanlış bir ifade'' kullanmıştı.... Olaydaki rolüm şudur. Cemil Çiçek ANAP'ın ''muhafazakarlarından biriydi. Ben de o dönem Cumhuriyet'te çalışan genç bir muhabir arkadaşımızı Kadın ve Aileden Sorumlu Bakan Cemil Çiçek'e röportaja giderken, ''iyi haber çıkarması'' için yönlendirdim... Sn. Cemil Çiçek'e de hem 2 yıl önce canlı yayın sırasında hem de geçen hafta telefonda aktardığım gibi, kendisi de o dönemde ''oldukça tutucu'' bir imaj veriyordu. Ve gençlerin flörtleri konusunda da ''açık verebilecek'' bir bakandı. Ayrıca kadın ve aile yapısı üzerine görüşlerini merak ettiğimiz, sorumluluk alanı bu konular olan bir bakandı. Daha sonra arkadaşımız bu röportajı yaptı. Sn. Çiçek'e telefonla aktardığım gibi de, Cemil Çiçek tüm röportaj boyunca ''flörtü asla onaylamadığını'' belirten ''muhafazakar görüşler''ini sergiledi.... Bu röportaj Cumhuriyet Gazetesi'nde 2 gün kullanılmadı. Daha sonra arka sayfadan kullanıldı. Diğper gazeteler de röportajy 1. sayfaya taşıdılar. Öncelikle bu haber benim yaptığım bir haber değildir. Ya da editöryel olarak gazeteye koyma ya da koymama kararı verdiğim, veya üzerinde oynadığım bir haber değildir. Benim katkım sadece ''iyi haber çıksın'' diye genç bir muhabir arkadaşımı yönlendirmekten ibarettir. BİR BAŞKASININ HABERİNİ KENDİ HABERİMMİŞ GİBİ SAHİPLENME KONUMUNA DÜŞMEK İSTEMEDİĞİMİN ALTINI ISRARLA ÇİZİYORUM... Burada asıl açıklamayı yapmak, haberi yapan arkadaşa düşer.... Benim bir ''itirafım'' söz konusu ise, bu da sayın Çiçek'in ''muhtemelen toplumun yadırgayabileceği muhafazakar sözler edeceği'' bir röportaj için muhabir arkadaşımı yönlendirmemdir. Bu da gazeteciliğin gereğidir. Bir röportaja gidilirken, ne dedirtirsem haber olur güdüsü gazeteciligin temel şartlarından biridir. Ben de sayın Çiçek'e ''O flört fahişeliktir belasını başıınza açan ben oldum'' diye espri yaptım. Buradan kastım o röportaja yönlendirmedeki etkimdir. Genç muhabir akadaşımı Kadın ve aileden Sorumlu Bakan olan Çiçek'in içdünyasını ''deşmeye'' yönlendirdim. Daha sonra gerek aile yapısı gerek düşünce namusu ve gerekse de demokratlığıyla iyice tanşma fırsatı bulduğum Sn.Çiçek de bugün artık geçmişteki Cemil Çiçek değildir. Kızlarının başı açık olacak kadar özgürlükçü (ki kapalı da olsa benim için değişmez), kimsenin namusunu devlet meselesi haline getirmeyecek, laik bir kimliğe sahiptir.... Ben öncelikle gazetecilik mesleğinin gereği olarak ''nüans''a çok önem veririm. 2 yıl önce yaptığımız TV programında ve Sayın Çiçek'in kendisine de geçtiğimiz hafta telefonda bizzat belirttiğim gibi, bu röportajda bizzat ''Flört fahişelik'' lafı yoktur. Buradan da kastim şudur.... Gazetecilikte çift tırnak içinde kullanılan söz çok önemlidir. Buna gazetecilik dilinde ''quote'' edilmiş laf deriz. Benim hatırladığım kadarıyla, sayın Çiçek'in ağzından ''quote'' edilmiş olarak ''flört fahişeliktir'' lafı çıkmamıştı. Ama ''bu başlığı attıracak '' muhafazakar görüşler röportajın içinde vardı. SAYIN ÇİÇEK , Flörte karşı çıkıyor, olmaması gerektiğini söylüyor, bu arada fahişelik gibi kötü bir şey olduğunun altını çiziyordu. Gazetecilikte ''kısa başlık atmak'' zorunluluk olduğu için de Çiçek'in sözleri bu başlık altında duyurulmuştu. Yani bire bir ''flört fahişeliktir'' lafı yoktu... Ama ''aralarında ne fark var ki'' anlamına gelebilecek sözler vardı. Ben de Sayın Cemil Çiçek'le sohbetimizde ''sadece'' bu nüansın altını çizdim. Ama son çıkan haberlerde gördüm ki, benim ''gazetecilik nüansı''yla anlatmaya çalıştığımı SADECE GAZETECiLERiN ANLAMASINI BEKLEYEBiLiRiM. ''Quote'' edilmiş olarak birebir ''Flört fahişeliktir'' lafının olmadığını belirtmem, bir etik ihlali itiraf''ı değildir. Aksine daha fazla ''etik gerekliliğine dikkat çekmek''tir... Sonuçta HER MESLEK GRUBU olarak farklı dilleri konuşuyoruz. Umaryı bütün bu ''nüans''lar iyi anlaşılır... Hürriyet Gazetesi'ndeki Cinnah Fısıltıları Köşesinde ''eksik bilgilen''meden kaynaklanan ''etik ihlal''inin de düzeltileceğine inanıyorum.... Tüm medyaya saygıyla duyurulur... HAKAN AYGÜN HÜRRİYET'TE ÇIKAN HABER 'fahişeliktir’ ve gerçeğin itirafı Sürüp giden zina tartışmasının en çok yorduğu isimlerin başında Adalet Bakanı Cemil Çiçek geliyor. Tabii konu zina olunca, yıllar önce Cemil Çiçek’e atfedilen ‘Flört fahişeliktir’ sözü de yeniden ısıtılıp gündeme sokuluyor. Cumhuriyet Gazetesi’nin 1990’da kendisine atfen yayımladığı bu demeç, 14 yıl içinde Çiçek’in üzerine yapışıp kalmıştı. Çiçek bu sözü söylediğini her seferinde inkar etse de inandırıcı olamamıştı. Cumhuriyet, geçen salı günü birinci sayfasından zina tartışmasını işlerken ‘Bakan Çiçek Hiç Değişmedi’ başlığıyla demeci yeniden hatırlattı. Bunu, iki gün sonra da Çiçek’in bu sözün kendisine ait olmadığı açıklaması izledi. Çiçek’in bu kez önemli kanıtı vardı. Kanıtı, o dönemde bu haberin Cumhuriyet Ankara Bürosu’ndaki mimarı olan gazeteci Hakan Aygün’ün 6 Haziran 2003 tarihinde Haber Türk’ün Basın Kulübü programında yaptığı tarihi itiraftı. Bu programda konuk Çiçek’ti ve yayında Hakan Aygün, ‘Ben bir itirafta bulunmak istiyorum’ diyerek, şunları söyledi: ‘Sayın Bakan’ın üzerinden gölgesi hiç eksilmeyen bir sözü var ‘Flört fahişeliktir’ diye. Bu, yılda en az bir kere kendisine soruluyor. 1990 yılında kendisi ANAP döneminde devlet bakanıydı. Kadın ve aileden sorumluydu ve ANAP’ın meşhur muhafazakar grubu içindeydi. Ve biz de ANAP’ın o mukaddesatçı kanadına medya olarak alışamamıştık, toplum da alışamamıştı, bunları sorguluyordu. Şimdi Sayın Çiçek tekrar bakan olunca, tekrar röportajlarda ‘Flört fahişeliktir’ meselesi sorulmaya başlandı.’ ARKA SAYFADAN MANŞETE Ve ardından gerçeğin itirafı geldi: ‘O günlerde Cumhuriyet gazetesindeyiz. Genç bir muhabir arkadaşım var. Ben yönlendirdim, Çiçek’le bir röportaj yapın, bak bunlar mukaddesatçı falan. İşte flörtü sorun, iyi mal çıkar, tabiri caizse. Ve o zaman SayınBakan da ‘Evet’ dedi, ‘Ben flörtü tasvip etmiyorum. Evlilik öncesi insanların flört etmesi, gezmesi, şu bu. Bunlar evlendikten sonra olmalı’ dedi. Ancak röportajın içinde ‘Flört fahişeliktir’ sözü yoktu. Bunun en iyi şahidi benim. O röportaj bir iki gün bekledikten sonra Cumhuriyet’in arka sayfasında yayınlandı, ‘Flört fahişeliktir’ denildi. Diğer gazeteler de birinci sayfalarına taşıdı. Cumhuriyet de birinci sayfasından işi yürüttü.’ Hakan Aygün, bu etik ihlali tam 13 yıl bir sır olarak tutmuş ve sonunda canlı yayında Çiçek’i karşısında görünce vicdan azabı duyarak gerçeği açıklamıştı. Olan, 13 yıl boyunca vermediği bir demecin bedelini hálá ödeyen Cemil Çiçek’e olmuştu. (SUPERPOLİGON.COM) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:55

İLGİLİ HABERLER