
''HAKAN ŞÜKÜR GALATASARAY'IN ALTINI OYUYOR'' DİYEN KÖŞE YAZARI KİM?
Bu yazıyı lütfen bir 'spor' veya 'futbolcu yazısı' gibi okumayın. Ülkemin çok önemli bir kesitini anlatıyorum. Bir kişi ama çok şeyi anlatan bir kişi...
Gerçekleri yazan gazetecilerin bu ülkede hiç sevilmediğini benim kadar iyi bilen de yoktur. Zaten magazin dünyasında yeteri kadar düşmanın var. Bari futbolcular uzak kalsın dedim ama... Son olaylar üzerine dayanma gücüm bitti... Hakan Şükür çok yönlü zararlı politikacı oldu.
'Galatasaraylı futbolcular oruç tuttuğu için Diyarbakırspor'a yenildi' iddiası üzerine başlayan futbol-oruç tartışmasındaki tavrına hiç şaşırmadım. Nikâh tanığı olarak Fethullah Hoca'yı seçtiği zaman bakışını değil duruşunu açıkça göstermişti. Futbol sahalarına getirdiği ve götürdüğünü tarih yazacak. Allah'ın işine bakın ki erkek kardeşi de şarkıcı Seda Sayan'ın beşinci eşi oldu. Hadi geçin bunları...
Hadi "çete kurmakla suçlanıp tutuklanan kabadayı Sedat Peker arkadaşı olabilir, birlikte havuza girebilirler. Ünlü kişiler herkesi tanır, arkadaşı olabilir' dedim. Hadi 'Ankaragücü maçında penaltı yaptırarak gol atmasını sağlayan (üstelik haftalar sonra) sahadaki arkadaşı Orhan'ı değil de, yedek kulübesinde bekleyen arkadaşı Hakan Ünsal'a da koşabilir' dedim. O hareketi ile hocası Hagi'yi protesto ediyorsa bana ne? Hagi efendi onurlu olsun hesabını istesin. Ama önceki gün Olimpiyatevi'ndeki ödül töreninde söylediği söz... pes doğrusu... Hakan efendi babası yaşında onlarca spor adamının önünde diyor ki 'Ödüller duyguyla- vefayla verilir. Herkes layık olduğu değeri görür'... Bu sözler o kadar derin ki. Anlamak için çok akıllı olmak gerekmiyor. Salonda bulunan herkes Teknik Direktör Ersun Yanal'a gönderilen açık mektup diye düşünüyor.
İşte bu yüzden diyorum ki, Hakan Şükür artık sadece gol kaçıran eski bir futbolcu değil, çok usta ve de tehlikeli politikacı... Özellikle de Galatasaray camiası için tehlikeli bir sorun... Fransız ekolü Galatasaray böyle devam ederse Fethullah Hoca'nın mekteplerine döner.
....................
Morali her koşulda musluk gibi bozuluyor ama...
Bakın şöyle bir geçmişe dönelim... Galatasaray'a geleli kaç yıl oldu hatırlamıyorum ama... Geldiği günden beri; kulübü, arkadaşlarını, taraftarı ve spor medyasını meşgul eden problemleri gözümün önünde çok net duruyor. Her zaman problem adam. Gerekçesi de çok komik.. 'duygusalmış'...
Peki Galatasaray mı büyük, Hakan Şükür mü? Veya Fethullah Hoca mı, Sedat Peker mi yoksa Galatasaray mı daha büyük? Yönetimler ve camia bu adamın bunalımlarından, problemlerinden bıkmadı mı, yorulmadı mı? Galatasaray'a verdiği manevi zararı görmüyor mu? Koskoca Galatasaray camiası parçalandı gören yok mu?
Bir babayiğit çıkıp da 'Futbolu mu bırakacak, köyüne mi dönecek, başka kulüpte beş yıl da stoper mi (babası öyle diyor) oynayacak... ne yapacaksa yapsın da düşsün artık şu Galatasaray ve milli takımın üzerinden. Ona harcadığımız zaman yüzünden, ne Hakan Şükürler harcadık farkında değiliz.' diyemeyecek mi?.. Bunları kendi aralarında konuşuyorlar.
Yıllar önce Hakan'ın görüp beğendiği ve evlenmek istediği bir kız (Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın) 'hayır' demişti. Hatırlasanıza Hakan gol orucuna başlamıştı. Aylarca sahalarda ruh gibi dolaştı. Neymiş efendim sevdiği kız evlenmek istemiyormuş. Bu ülkede futbolcuları kara cahil bulan, onurlu-kişilikli milyonlarca güzel kız var. Bütün kızlar Hakan için ayılıp-bayılmıyor ya... Olay resmen ülkeye mal oldu. Zamanın Başbakanı Tansu Çiller işi gücü bırakıp kız istemeye gitti. Evlendi rahmetli eşinle anlaşamadı, yine morali bozuldu. Aylarca tribünlerde sanki boşanmasını bekledik. Yine aylarca gol atamadı. Boşanınca bu kez 'Daha yeni boşandı, morali bozuk' diye beklemeye başladık. Bir dönem İtalya'ya gitti gidecek, Galatasaray'da istediği para verilirse kaldı kalacak geyik muhabbetleri vardı. O günlerde de gol atmayı unuttu. İtalya'ya gitti bize ne de... hep sakatlandı nedense. Orada morali düzeldi de bacakları bozuldu. Sonra İngiltere'de kale arkasında beklediği günler. Yine hep sakat ve döndü-dönecek... Galatasaray taraftarı son alt haftadır milli takıma çağrılmadığı için morali çok bozuk Hakan Şükür'e katlanıyor. Morali ne zaman düzelecek belli değil. Ersun Yanal şutlanıp Hakan da tekrar milli formayı giyince acaba düzelir mi? Galatasaray'ın tek şansı özel yaşamı... Allahtan melekler kadar temiz, şirin bir eşi ve iki tatlı yavrusu var. Özel yaşamını bahane edemiyor.
Sonuçta Hakan Şükür gerek Galatasaray gerekse milli takım için hep problem. Oynasa da oynamasa da hatta yurt dışına olsa bile... Avrupa'da yedek bile değilken milli takımda oynatılırdı. Ne kadar acı, Ukrayna maçında milli forma ile sahaya çıkan futbolcular, maçı tribünde izlemeye bile gitmeyen Hakan Şükür'ü hissettiler. Çünkü tribünde 'Hakan Şükür' yazan pankart asılmıştı. Onun yerine oynayanların psikolojisini düşünün...
Bazı taraftarlara göre neymiş efendim, çok duygusal delikanlı imiş. Bana ne kardeşim? Babası kulüplerle para pazarlığı yaparken duygusallıktan söz ediyor mu? Kaleye giren topu dışarı attığı zaman parayı kesiyor mu?
Son sözüm benim gibi düşünen futbolseverlerin ortak görüşü... Hakan kardeşim Allah aşkına, ne olur Galatasaray'ı bırak. Bıktık, usandık, yorulduk senden. Bırak da birileri yetişsin. Biliyoruz Galatasaray'da seni yedeğe çekecek teknik direktör yok. Sana 'güle güle' diyecek yönetici de yok. Galatasaray gibi aristokrat bir yuvanın temeli yıkma. Bari sen yap bu iyiliği... Attığın goller için teşekkür ederiz. Ama sen de Milli Takım'dan ve Galatasaray'dan aldığın trilyonlarca lirayı unutma.
Aykut Işıklar
D.B.Tercuman
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:24