
HAMİLEYE TAM MAAŞ...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın müzakere sürecinde iş hukuku, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal diyalog, istihdamda ayrımcılığın önlenmesi, sosyal güvenlik ve sosyal yardım sistemlerinin yeniden yapılanması, Avrupa İstihdam Stratejisi'ne uyum ve sosyal dışlanmayla mücadeleye kadar uzanan geniş sorumluluk alanları bulunuyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, en zorlu geçecek alanlardan biri olan sosyal politika ve istihdamın uyum konusunda, "Kendi içimizde tarama başlattık. Teknik bir sıkıntı çekeceğimizi düşünmüyorum. Hem işçi hem de işveren kesimini rahatlatacak önlemler alıyoruz" diyor.
Ancak halen toplu sözleşme hakkı, sendika yöneticisi olmak için Türk vatandaşı olma şartının kaldırılması başta olmak üzere birçok konuda uygulamanın AB standartlarına çekilmesi gerekiyor.
Öte yandan AB ülkelerinin de gündeminde olan ve sosyal güvenlik reformunun bir parçası olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu TBMM'ye sevk edilirken, babaya doğum izni getiren kanun TBMM komisyonlarında kabul edildi.
İşçi sağlığı güvencede
Başesgioğlu'nun verdiği bilgilere göre üç yılık dönemde AB'ye uyum için yapılan düzenlemeler önlemler şöyle:
Çalışma saatlerini her ülke kendisi düzenliyor. Türkiye'ye de çalışma saatleri konusunda bir talep getirilmiyor. AB ağırlıklı olarak çalışma koşulları üzerinde duruyor. Ancak, AB'de çalışma saatleri genel olarak kısalıyor. Hali hazır AB ortalaması 38.5 saat. Türkiye, yasal olarak 'haftalık 40 saat' uygulaması ile bu ortalamanın 1.5 saat üzerinde. Daha da önemlisi yaygın kayıtsız - kuralsız istihdam nedeni ile haftalık ortalama çalışma saatinin 50 saate kadar çıktığı ileri sürülüyor.
AB, önümüzdeki dönemde, ortak mevzuat ve uygulamalar geliştirdikçe, çalışma saatleri ve koşulları ile ilgili de standartların oturması bekleniyor. Böyle bir durumda, Türkiye, çalışma saatleri en uzun ülkelerden biri olarak, çalışma saatlerini en çok kısıtlamaya gitmesi gereken ülkelerden biri olacak.
Avrupa'da çalışma saatleri 1990'lı yıllardan itibaren düşme eğilimine girdi. 1990 - 2003 yılları arasında, Fransa ve Portekiz'de yüzde 10, Almanya'da yüzde 6 daha az çalıştı. 1970 yılından bu yana çalışma saatleri Fransa'da yüzde 23, Almanya'da ise yüzde 17 kısaldı.
Bu kapsamda sendikal faaliyetleri yasaklayıcı koşulların ortadan kaldırılması, çocuk işçilik problemi konusunda sürdürülen çabaların devamı ve AB mevzuatının aktarılması, iş müfettişliği kurumunun güçlendirilmesi, bir ulusal istihdam stratejisi hazırlanması isteniyor.
AB'nin Türkiye'deki mevcut duruma ilişkin tespitleri ise şöyle:
Doktor hastasına, mali müşavir mükellefine, avukat müvekkiline karşı sorumluluk sigortası yaptıracak. Avrupu Birliği'nde uygulamaya giren 'karalama veya iftiraya uğrama riski'ne karşı bile sigorta olacak.
Sorumsuzluk yok
Şu anda Türkiye'de zorunlu trafik sigortası, tüpgaz zorunlu mali sorumluluk sigortası, tehlikeli maddeler zorunlu sorumluluk sigortası, özel güvenlik mali sorumluluk sigortası ve elektronik imza sorumluluk sigortası var.
Doktor, avukat, mali müşavir, mimar, mühendis gibi meslek grupları da verdikleri hizmet nedeniyle oluşabilecek hasarlar için sorumluluk sigortası yaptırmak durumunda kalacaklar. Üretim yapan bütün şirketler, ürettikleri ürünün olası zararlarına karşı ürün sorumluluk sigortası yaptıracak.
AB'de zorunlu olmasa bile kişiler, evlerinde üçüncü kişilerin uğrayabilecekleri kazalara karşı da sorumluluk sigortası yaptırıyorlar. Bu sigortalar, eve gelen misafirin, işyerine gelen müşterinin başına bir şey gelmesi halinde devre giriyor. Bu sigortaların yaptırılmaması durumunda açılacak yüksek tazminat davaları söz konusu olabiliyor. Bu uygulamaların Türkiye'ye de gelmesi bekleniyor.
Her üyede poliçe
Sigortacılıkta 'tek pazar' yaratmayı amaçlayan AB, ülkeler arasında çıkabilecek sorunları mevzuatlarla çözümlüyor. Tek bir sigorta piyasası içinde şirketler ürünlerini AB üyesi tüm ülkelerde serbestçe satabildikleri gibi kişiler, sigortacılık işlemleri için bulundukları ülke dışında herhangi bir üye ülkeden sigorta şirketine başvurabiliyor.
(MİLLİYET)