
HANGİ OLAYLAR RAHMİ KOÇ'UN İKİ YIL SÜRECEK DÜNYA TURUNU YARIDA KESMESİNE NEDEN OLUR?
Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, 19 Eylül’de çıkacağı tekneyle dünya turunu ancak Türkiye’de siyasi ya da ekonomik bir kriz çıkarsa yarıda bırakabileceğini söylüyor. Koç ayrıca; seyahati sırasında bir torunu daha olursa ilk fırsatta onu da görmeye geleceğini belirtiyor.
TÜRKİYE’nin en büyük ‘sanayi gemisi’ Koç Holding’in uzun yıllar kaptanlığını yapan Rahmi Koç, 19 Eylül’de, Nazenin 4 yelkenlisiyle iki yıl sürmesi beklenen dünya turuna çıkıyor. Rahmi Koç, ‘tekneyle dünya turu’nun gençliğinden beri en büyük hayali olduğunu söylüyor ve ekliyor; ‘Eğer ülkede Allah muhafaza bir kriz çıkarsa tabii ki yolculuğu yarıda keser gelirim. Zaten normalde de zaman zaman gelip memlekette ne oluyor bakacağız.’
Dünya turunu yarıda bırakıp kendisini Türkiye’ye getirecek ikinci büyük olayın ise ancak ‘bir torunu daha olması’ olduğunu belirten Rahmi Koç, kendisini ‘mütekaid sanayici’ olarak tanımlayor. Rahmi Koç, geziden döndüğünde ise Avrupa Birliği ile müzakereleri çok iyi giden, daha zengin bir ülke bulmak istiyor. Irak’ta yatırımların başlamış olmasını, Suriye’de Migros’un açılmış olmasını ve Koç Topluluğu’nun 350 binden fazla araç üretir hale gelmiş olmasını hayal ediyor. Rahmi Koç sorularımızı şöyle yanıtladı:
-Bu gezi için hep ‘hayallerinizi süsleyen bir gezi olduğunu’ söylüyorsunuz ve çok idealize ettiniz. En güzel, size en çok keyif verecek yanı ne olacak?
Rahmi Koç: Bence en güzel tarafı Pasifik olacak orayı hiç görmedim. Daha önce Atlantik’ten geçtik ama Pasifiği görmedim. O Pasifik adalarını falan hep anlatıyorlar çok merak ediyorum ve heyecanla bekliyorum. Hani böyle ‘kızlar dans ediyor, yerliler karşılıyor, maymunlar Hindistan cevizi atıyor ağaçlardan, ıstakozu elinle tutuyorsun’ diyorlar ya bakalım...
KARADA NE FIRTINALAR GÖRDÜK
Türkiye’nin en büyük ‘sanayi gemisi’nin uzun yıllar kaptanıydınız. Karada çok fırtınalar gördünüz. Geriye bakınca o fırtınalardan aklınızda ne kaldı?
Rahim Koç: Bir defa başlangıçta döviz sıkıntısı vardı. Ve o zamanlar döviz problemini halleden her getirdiği malı satıyordu. Kapalı ekonomi devrinde bir numaralı sorunumuz dövizi elde etmekti. Kapasite büyütüyorsun hükümete gidiyorsun yalvarıyorsun v.s. Ancak, sonra Özal döneminde pazar açıldı ve rekabet başladı. Daha iyi mal yapıp, daha ucuza satıp; daha iyi servis vermek, müşterinin gözüne girmek gerekiyordu. O da büyük bir transformasyondu Türk sanayicileri olarak bizim için. Yepyeni bir bir ufuktu. Ben zaten eskiden beri ihracatımızı artırmak için çok çaba gösterdim. Fakat arkadaşlar direniyordu. ‘Çünkü içerde mal satmak daha kolay, daha rahat, daha karlı. Niye biz gidelim de elin gavuruyla uğraşalım’ diyorlardı. Ama ne zaman ki ekonomi sıkıştı fabrikaları çalıştırmak için hepsi mecbur oldu ihracata yönelmeye.. Bu dönem de akla şeyi getiriyor; döviz ve devalüasyonu. Çünkü borçlanıyorsunuz dışarı ve ondan sonra da devalüsyon olunca yine fırtına sarsıntı oldu. Allah’a çok şükür ki bizim mali gücümüz o fırtınaları atlatmaya yetti. Her ne kadar bazı şirketlerimiz bazılarından daha fazla sıkıntı çektilerse de.. Çünkü döviz kazananlar başka, dövizle borçlananlar başkaydı.
Umarım AB’den tarihin tarihi gecikmez
RAHMİ Koç, tekne ile iki yıllık dünya turuna çıkmadan önce dostlarına veda etmek üzere Kalamış Marina’da bir kuru fasulye partisi verdi. Koç partide, zina tartışmalarını lüzumsuz bulduğunu söyledi ve şöyle konuştu: ‘Bu tartışmaları çok üzüntü ile izliyorum. Başbakanın dünkü çıkışını değerlendirirsek, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanıdır, ‘Niye böyle söyledin’ diyemeyiz. Zina yasasını geri çektiğimizde bile Avrupalı dostlarımızın kafasında soru işaretleri kalacaktır. Niye böyle yaptılar bilmiyorum. Piyasalara çok zarar veriyorlar. Keşke bu boyutlara gelmeseydi. Başbakan hükümetin başında, istediği uygulamayı yapabilir. Umarım, işler içinden çıkılmaz bir hal almasın. Tarihin tarihi de gecikmesin’ dedi.
Okyanusun fırtınaları ekonomimize benziyor
Şimdiki yolculuğunuzun ‘Türkiye’de sanayicilikle’ benzer tarafları neler?
Rahmi Koç: Okyanusta gezmek için eğer yelkenliyseniz iki şeye çok dikkat etmek lazımdır. Birincisi rüzgár nerden geliyor, ikincisi de siz nerdesiniz? Bu yönden aslında söylediğinizle birbirine çok benziyor. Bir ingiliz söylemişti; navigasyonun üstünlüğü nerde olduğunu değil nerede olmaman gerektiğini bildirmesidir. Çünkü ekonomide iniş çıkış olduğu gibi şimdi havalar da değişken oldu. Mesela Amerika 3 ay içinde 3 tane fırtınaya maruz kaldı ki bu eskiden senede bir, üç senede bir olurdu. 10-20 mil süratle geliyorlar ve mazallah karşınıza geldiği zaman kaçacak yeriniz yok.
Vehbi Bey sağ olsaydı ‘Ne gerek var’ derdi
Peki bütçeye ya da bu yolculuğa merhum Vehbi Koç ne derdi?
Rahmi Koç: O kalkar bi defa bütçeye bişey demezdi de ‘ne lüzum var efendim’ derdi. Vehbi Bey’in sağlığında da iki defa böyle yolculuğa gittiğim için alışmıştı zaten. Ne var ki hergün onu aramamı mutlaka isterdi. Çok kötü hava olduğunda da o arardı. Biz de ‘merak etme herşey çok iyi gidiyor’ derdik.
Allah mufahaza, kriz çıkarsa hemen gelirim
Mesela bir ekonomik kriz çıksa bırakıp dönermisiniz?
Rahmi Koç: Yarıda keser gelirim. Zaten normalde de zaman zaman gelip memlekette ne oluyor bakacağız. Ama öyle bir durum olursa Allah mufaza hemen kalkacağız, geleceğiz buraya.. Hükümet tek parti avantajını güzel kullanıyor; ekonomiye genel bir istirar geldi bu da hepimizi rahatlattı. Yine de ekonomi öyle bir hassas dengede oturuyor ki hala herhangi bir bakanın herhangi bir konuşması piyasayı etkiliyor.
Döndüğümde 350 bin araç üretiyor olsak
Bu seyahatten dönünce Türkiye’de nelerin değişmiş olmasını istersiniz? Rahmi Koç: Ooo.. Geldiğimde; Avrupa Topluluğu ile müzakereler çok iyi gidiyor bulmak isterim. İhracatımız çok yükselmiş, turist 30 milyonu aşmış isterim. Irak’ta yatırım yapmaya başlamışız, savaş bitmiş, demokratik sistem gelmiş onu isterim. İran’la işbirliği ilerlemiş isterim. Migros Suriye’de yatırım yapıyor; onun bitmiş olduğunu görmek isterim. Koç Topluluğu yılda 350 bin araba yapıyor olsun isterim. İsteyecek çok şey var...
Hürriyet
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:56