KAYNAK : Haber Vitrini
BURSA/ Bursa'da, hapşırığını tuttuğu için felç olan anne adayı Aygün Varol Çokelliler, bebeğini sağlıklı olarak dünyaya getirebilmek için, ölümü dahi göze alarak mücadele ediyor.
Anneliğin kutsallığını, bir kadının anne olabilmek için nelere katlandığını tüm çıplaklığı ile gözler önüne seren Aygün Varol Çokelliler, zorlu mücadelesinde mutlu sona yaklaştı. İlk bebeğini daha 4 günlükken kaybetmenin acısını yaşayan genç kadın, kendi tedavisini erteleterek verdiği anne olabilme mücadelesini, 3 hafta daha sürdürebilirse, bebek serazyanla dünyaya getirilebilecek.
Anne adayı Çokelliler, 17 Ocak günü, çalıştığı fabrikada, ağzını ve burnunu kapatarak hapşırığını tutmaya çalışırken, tıpta ender görülen bir şekilde felç oldu. Olayın meydana geldiği tarihte yaklaşık 4 aylık hamile olan Çokelliler, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Reanimasyon Ünitesi'ne kaldırıldı.
Anne adayının tedavisine başlanabilmesi için, MR, rontgen çekimleri, birçok ilaç verilmesi, bunların için de öncelikle bebeğin alınması gerekiyordu. Eşi, anne-babası, genç kadının iyileşebilmesi için her türlü fedakarlığa hazırdılar ve doktorlara bebeğin alınması için gereken izni verdiler. Ancak, yakınlarıyla sadece yazı ve beden dili ile anlaşabilen genç kadın, bebeğinden vazgeçmeyeceğini söyledi.
Ailesi de, doktorlardan onay alarak, bu kararında genç kadına destek verdiler. Tedavisini geciktirerek ''önce bebeğim'' diyen genç kadın ve ailesi, bu günlerde mutlu sona yaklaşmanın heyecanını yaşıyorlar. Genç kadın, 3 hafta daha mücadele edebilirse, bebek sezaryenle sağlıklı olarak dünyaya getirilebilecek.
BEBEĞİN ADI BİLE HAZIR
Aylardan beri işiyle hastane arasında mekik dokuyan baba adayı Hakan Çokelliler, 2 yıl önce ''Sena'' adında bir kızlarının dünyaya geldiğini, prematüre doğan bebeğin 4 gün sonra öldüğünü, bu yüzden de eşinin bu bebeği çok istediğini anlattı.
Doktorların ''bir değişiklik yok'' demelerine rağmen, daha önce boyundan aşağı birşey hissetmeyen eşinin, şimdi az da olsa acı duyduğunu, kafasını oynattığını ve gıdıklandığında tepki verebildiğini söyleyen Çokelliler, çok güçlü görünen eşinin, bu gücünde annelik içgüdüsünün etkili olduğunu iddia etti.
Çokelliler, şunları söyledi:
''Bebeğimizin adı da hazır. Doktorlar cinsiyetinin kız olduğunu söyleyince, eşimin aklına 'Buse' gelmiş. Büyük ihtimalle bu adı koyacağız. Hamilelik, 15 gün öncesine kadar çok normal gidiyordu.
Bebeğimiz büyüdüğü için solunum cihazı bile eşimin soluk alıp vermesinde yetersiz kalıyor. Ama o yine de anne olabilmek için mücadele ediyor. Doktorlar, (bebeğin sağlığı açısından 3 haftayı daha geçirelim) diyorlar. Her ikisinin de kurtulması için dua ediyorum.''
''ANNELER GÜNÜ'NÜ ÇİÇEKLE KUTLAYACAĞIM''
Çokelliler, eşinin özel günlere önem verdiğini, bu nedenle doktorlardan özel izin alarak, Sevgililer Günü'nü ve doğum gününü hastanede kutladıklarını anlattı. Çokelliler, ''Aygün, bu yıl bütün özel günleri hastanede geçirdiği için üzülüyor. Anneler Günü'nde ona sadece bir çiçekle gideceğim. Bebeğimiz için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan eşime, Anneler Günü'nde çok özel bir kutlama yapmak isterdim ama hevesimi gelecek yıla saklıyorum.''
''KIZIM BUSE'SİNİ KUCAĞINA ALACAK''
Aygün Varol Çokelliler'in babası Ayhan Varol da, doktorların kızı hastaneye yattığında kendilerine umut vermediklerini ve ''kendinizi hazırlayın'' dediklerini anlattı. Varol, şunları söyledi:
''Doktorların hiç umut vermemesine rağmen kızımın yaklaşık 3.5 aydır süren yaşam mücadelesinde, bebeğinden aldığı gücün etkili olduğunu düşünüyorum. Aygün'ün çocuklara karşı aşırı sevgisi vardı.
Yeğenlerini sevgiye ve hediyelere boğardı. İlk bebeği öldüğünde çok üzülmüştü. Tanrının bu sevgiyi göreceğine inanıyorum. Ne olursa olsun torunum doğduğunda iyi birşeyler olacağına, kızımın hayatta kalacağına, Buse'sini kucağına alacağına inanıyorum.''
DOKTORLAR UMUTLU
U.Ü. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oya Kutlay ise anne ve bebeğin sağlığında şu anda sorun bulunmadığını bildirdi.
Hastanın bilincinin açık olduğunu, ancak boyundan aşağısının hareket edemediğini ve boğazında kanül olduğu için konuşamadığını belirten Prof. Dr. Kutlay, anne ve bebeğin, kadın hastalıkları ve doğum uzmanları başta olmak üzere değişik branşlarda çok sayıda doktorun sürekli kontrolü altında tutulduğunu söyledi. Prof. Dr.
Kutlay, ''Hastanın durumu aynen devam ediyor. Bebek 32 haftalık oldu. Şu anda bebeğin alınmasını gerektirecek bir sorun yok. Bir sorun çıkmazsa hastamız 3 hafta sonra doğurabilecek duruma gelecek, doğum sezaryenle olacak'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:49