HAVA-İŞ SENDİKASI BAŞKANI THY YÖNETİMİNİ TOPA TUTTU!

Ayçin: Sizin de gördüğünüz gibi uçağın neden ve nasıl düştüğü konusunda açıklayıcı bir bilgi olmadan, içgüdüsel bir savunma mekanizmasıyla kaderci bir mantıkla, ölüm olmadığını hafif yaralanmalarla atlatılmış bir kaza olduğunu, ölmüş bir kaptanla canlı telefon bağlantısı yapmış gibi, kaptanımızın üstün yeteneğiyle hafif kırımla atlatmışız denecek bir açıklama yapmıştır. Hafif kırım dediği kaza uçak üçe bölünmüş, çamura gömülmüş, 9 kişi ölmüş bu nasıl bir hafif bir kazadır.

Baktık ki şirket bu konuda aydınlatıcı bilgi vermeyecek, biz tabi kazanın oluş nedenine ilişkin çok teknik bilgi vermesi söz konusu olamaz. Biz bu kazanın oluş biçimine sebep-sonuç ilişkisi içinde bakıyoruz. Bu güne kadarki açıklamalar üzücü açıklamalardır. Ölmüş insanlar üzeriden yapılan açıklama mevcut şirket yönetiminin işte bu sebep-sonç ilişkisinde ne akdar etkin olduğunu görmüştür.

Kazanın resmi raporları açıklanmadan kim ne söylerse söylesin ancak bir yorum olarak değerlendirilebilir. Bu kazanan özelliği Türk Hava Yollarının Paris Kazası'ndan sonra bir başka ülke sınırları içerisinde yeniden ölümlü bir kaza yapmış olmasıdır. Atlasjet kasa mahali ile bu kaza mahali arasındaki farka tüm kamuoymuz şahit olmuştur. Bu kazanın bu açıdan bir uyarı olmasını diliyoruz. Bu sadece THY'nin değil hepimizin kazasıdır. Sendika olarak üyelerimizin hak ve menfaatlerini korumak gibi bir görevimiz var. Bunun sorumlularını takip etmeye devam edeceğiz. THY yönetimi şirketi çalışanlar kadar sevseler zaten çağdaş bir yönetim olurlardı. Ancak onlar sendikayı yok olarak seçerek bir hata yaptılar.