
'HAYATA DÖNÜŞ'TE SANIKLAR İFADE DEĞİŞTİRDİ...
Bayrampaşa Cezaevi'ndeki "Hayata Dönüş Operasyonu" sırasında görev sınırlarını aşarak 12 kişinin ölümüne sebep oldukları, 29 kişiyi öldürmeye teşebbüs ettikleri öne sürülen dönemin 39 jandarma görevlisinin yargılanmasına devam edildi. 11 yıl sonra ortaya çıkan bir operasyon belgesi, sanıklara ifade değiştirtti.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 10 tutuksuz sanık katıldı. Duruşmada, bazı müştekiler ve müdahiller ile taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkeme heyeti, İstanbul Baro Başkanlığının davaya müdahil olma talebini reddetti.
Duruşmada savunmasını yapan tutuksuz sanıklardan Musa Tarhan, o dönemde 3 aylık asker olduğunu, bu sebeple cezaevinin içerisine sokulmadıklarını dile getirdi.
Tarhan, Elazığ Jandarma Komando Birliğinde görevli olduğunu, Elazığ'dan İstanbul'a getirildiğini, bir cezaevinde görev yaptığını, hangisi olduğunu bilmediğini belirterek, "İstanbul'da 2 gün kaldık. Jandarma Komutanlığında kaldım. Bölük komutanımın adını bilmiyorum. Tim komutanımın adını hatırlamıyorum. Bize herhangi bir eğitim verilmedi. Operasyon bittikten sonra Elazığ'a geri götürüldük. Silahlarımızı Elazığ'da bıraktık" diye konuştu.
Tutuksuz sanık Orhan Durgut da olay sırasında Elazığ'da görevli olduğunu İstanbul'a geldiğinde bir kışlada kaldığını, kışlanın yerini bilmediğini söyleyerek, "2 gün kışlada bekledik. Ümraniye Cezaevi'ne götürüldük. Benim görevli olduğum tim dışarıda güvenliği sağladı. Operasyon bittiğinde de kışlaya gelerek, Elazığ'a geri döndük. Cezaevinin içine girmedim" dedi.
Müdahil avukatlarından Oya Aslan'ın "Siz Elazığ'dan 3 bölük olarak mı geldiniz,silahlarınızı Elazığ'da mı bıraktınız?" şeklindeki sorusu üzerine Durgut, "Elazığ'dan kaç bölük geldiğimizi hatırlamıyorum. Olay yerine giderken silahımız yoktu. 4 gün boyunca dışarıda bekledik. Cezaevinin giriş kapısında görev yaptım" dedi.
"Hatırlamıyorum"
Avukat Aslan'ın "2006 yılında jandarmada verdiğiniz ifadenizde neden cezaevinin koridorlarına girdiğinizi söylediniz" sorusu üzerine Durgut, "hatırlamıyorum" cevabını verdi.
Tutuksuz sanık Abdullah Pala da Elazığ'da Jandarma Komutanlığı Taburu'nda 3. Bölük'te görev yaptığını, bölüğün tamamının İstanbul'a geldiğini, Bayrampaşa Cezaevi'ne gittiklerini belirtti.
Pala, şunları söyledi: "Cezaevinin dış güvenliğinin korumakla görevliydik. Duvarın dış kısmındaydık. Robocop kıyafetleri giymiştik. Üzerimizde silah yoktu. Dışarıdan gelecek tepkilere karşı dış güvenliği sağladık. Cezaevinin içine hiç girmedik. İstanbul'da 3-4 gün kaldık. Görev bittiğinde Elazığ'a geri döndük. Bölük komutanımın adı Polat Mahuş'tu. Elazığ'da bana verilen silah G-3'tü. Silahlarımızı Elazığ'da bıraktık."
Çelişkili ifadeler
Avukat Severay Ballıkaya'nın "İntihar edenleri gördünüz mü? Daha önceki ifadenizde intihar edenleri gördüğünüzü söylemişsiniz" şeklindeki sorusu üzerine Pala, "Ben sadece duyumlarımı söylüyorum. Bir şey görmedim" dedi.
Tutuklu sanıklardan Murat Yılmaz, olay sırasında Elazığ Jandarma Komutanlığı 1. Bölük'te görevli olduğunu söyleyerek, "İstanbul'a geldiğimizde Hasdal'a yerleştik. Görevimiz dış güvenliği sağlamaktı. Silahımız yoktu. İstanbul'da 3 gün kaldık. Ağır yaralılar vardı. Biz yaralıların taşınmasına yardım ettik. Cezaevine girmedik. Bizim dışımızdaki özel birlikler içeriye girdi. Ben Ümraniye Cezaevinde görev yaptım" dedi.
Avukat Güçlü Sevimli'nin "Tutuklu hükümlülerin dışında ölen oldu mu?" sorusuna Yılmaz, "Bilmiyorum" diye yanıt verdi.
"Üzerime ateş açıldı"
Duruşmada müştekilerin ifadeleri alındı.
Müşteki Okan Barış Ekinci, Bayrampaşa Cezaevinde C13 koğuşunda hükümlü olduğunu, operasyona gelenlerin silah sesleriyle uyandıklarını, koğuşlarının camlı olduğu için korunamadıklarını kaydederek, "Koridora indik, giriş kapısına ateş açılıyordu. 2 arkadaşım yaralandı. Sürekli ateş ediliyordu. Eşyalarla kendimize barikat kurduk. Artık gidecek yerimiz kalmadığı için havalandırmaya çıktık. Halay çekmeye başladık, gaz bombası atıldı. Üzerimize ateş açıldı" şeklinde konuştu.
Ekinci, vücudunda yaralanmadık yerin kalmadığını belirterek, şunları söyledi: "Ben teslim olun çağrısını duymadım. Küçük bir yerde 100-150 kişi sıkıştık. Bundan sonra teslim olun çağrısı yapıldı. Yaralılar çıkarmak için havalandırmaya çıktık. Ben operasyon sırasında bana atılan kurşunlardan dalağımı ve bir böbreğimi kaybettim. Şikayetçiyim"
Sanık Hasan Köse'ye tutuklama
Müşteki Fatma Yıldırım, Bayrampaşa Cezaevinde C2 koğuşunda hükümlü olduğunu, operasyonun başlamasıyla uyandığını dile getirerek, delinen noktalardan gaz bombalarının atıldığını, en ufak hareket ettiklerinde bile üzerlerine ateş açıldığını ve hücrelerin alev aldığını söyledi.
Müştekilerin ifadelerinin alınmasının ardından taleplerin alınmasına geçildi. Avukatların taleplerinin alınmasının ardından duruşmaya karar için ara verildi.
Aranın ardından açıklanan kararda aramalara rağmen bulunamayan Hasan Köse hakkında tutuklama kararı çıkartılmasına hükmetti.
Bakanlarla ilgili fezleke olup olmadığı sorulacak
Mahkeme Heyeti, olay tarihinde Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Sağlık Bakanı Osman Durmuş ve İçişleri Bakanı Saadettin Tantan hakkında, Bayrampaşa Cezaevinde düzenlenen operasyon ile ilgili olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderilen fezleke olup olmadığı hususunun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sorulmasına karar verdi.
Çeşitli televizyon kanallarında olay tarihinde operasyonun ham görüntülerinin çeken televizyon kanallarından bir suretinin istenmesine karar veren mahkeme heyeti, katılanlar vekili Erhan Ergun'un, Bayrampaşa Eski Cezaevi Savcısı Necati Özdemir, savcılar Fikret Ünalan ve eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici'nin tanık olarak dinlenmesi talebini reddetti.
Avukat Severay Ballıkaya'nın, Bayrampaşa cezaevinde Tufan 3,Tufan 4,Tufan 5, Tufan 6 kodu ile Bayrampaşa Cezaevi taktik hareket merkezinde görevli hareket temsilcisi, lojistik temsilcisi, muhabere temsilcisi, istihbarat temsilcilerinin isimlerinin bildirilmesi talebine ilişkin İstanbul Jandarma Bölge Komutanlığına müzekkere yazılmasına karar veren heyet Jandarma Genel Komutanlığı'ndan mahkemeye gönderdiği Hareket Planı'nda adı geçen Tuğgenerel Engin Hoş'un da aralarında bulunduğu 16 kişi hakkında dava sonunda toplanacak delillere göre karar verilmesini hükmetti.
Duruşma 27 Temmuz günü saat 09.00’a ertelendi.
Özel müdahale planı mahkemede
Bu arada mahkemenin Genelkurmay Başkanlığı'ndan istediği "Hayata Dönüş Özel Müdahale Planı" da mahkemeye ulaştı.
Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Engin Hoş'un imzasının bulunduğu müdahale planında görevlendirilen Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanı Burhan Ergin ile üsteğmenler Bayram Özer, Murat Bektaş, İdris Tahta, Ayhan Ayar, Ahmet Yanaral ile binbaşı Hüseyin Bakar'ın isimleri yer alıyor.
Öte yandan mahkemeye ulaşan diğer belgelerde İstanbul'dan operasyona katılan görevlilere İstanbul Valiliği tarafından yargılama izni verilmediği de ortaya çıktı.
Hayata Dönüş operasyonuna sadece Elazığ'dan getirilen askerlere yargılama izni verildiği için 39 erin sanık sandalyesinde yer aldığı anlaşıldı.
Adliye önünde eylem
Bakırköy Adliyesi önünde bir araya gelen grup ise "Hayata Dönüş Operasyonu"nu protesto etti.
Grup maketten polis helikopterlerini de eylem yapılan yere koydu.
"Adalet istiyoruz" şeklinde slogan atan grup adına yapılan açıklamada, "Hayata dönüş katliamını 39 erle açıklayamazsınız. Asıl sorumlular katliamı planlayanlar, emir ve talimat verenlerdir. Katliamı yapanlar yargılanmalıdır. Bu katliamın siyasi sorumluları cezalandırılmalıdır" denildi.
Mahkeme arasında adliye önünde müşteki avukatları adına konuşan Oya Aslan da, "Sadece 7 kişi ifade verdi. Onlar da Bayrampaşa'ya girmediklerini orada olmadıklarını ve hafıza kaybına uğramış gibi davrandılar. Bayrampaşa operasyon planı mahkeme tarafından ciddiye alınmalıdır. Gerekli kişiler hakkında soruşturma açılmalıdır. Esas sorumlu Operasyon komutanı Engin Hoş'tur. Dönemin yetkilileri hakkında da takipsizlik kararı verildi" diye konuştu.