HEDEF MAVİ MARMARA GEMİSİ OLDU
İSTANBUL - İHH İnsani Yardım Vakfında düzenlenen basın toplantısında, bugün Türkiye'ye gönderilen 3 kişiden Gazze-1 gemisinin makine bölümünde yağcı olarak çalışan Uğur Akan ile insani yardım gönüllüsü Mustafa Sancaktutan, İsrail askerlerinin, Mavi Marmara gemisine müdahalesine ilişkin gözlemlerini aktardı.
Dün akşam gönderilen filo yolcularından Bayram Kalyon'un da arkadaşlarına destek için katıldığı toplantıda konuşan Sancaktutan, 22 Mayısta yola çıkan Gazze-1 gemisinin çimento ve demir yüklü olduğunu, İsrail hücumbotlarıyla, geminin, Gazze Limanı'nın 70 mil açıklarına gelmesinden sonra karşılaştıklarını söyledi.
Konvoyun, en önde Mavi Marmara, arkasında Yunan bandıralı bir yük gemisi, Amerikan bandıralı bir yat, ortada Gazze gemisi şeklinde dizilmiş olarak ilerlediklerini belirten Sancaktutan, sabah 4 sıralarına kadar da devamlı gemileri takip eden İsrail hücum botları, savaş gemileri ve helikopterlerden bir müdahalede bulunulmadığını anlattı.
İHH İnsani Yardım Vakfı gönüllüsü Mustafa Sancaktutan, şöyle devam etti:
''Gün doğmasına yakın, sabah 4 sıralarında sağımızdan 4, solumuzdan 4 zodyak bot geldi. Bize hiç müdahale etmeden direkt Mavi Marmara'ya doğru hareket ettiler. Ben olay anında geminin burnundaydım. Helikopter ve zodyaklar gemiye yanaştı. Helikopterler indirme yapınca, geminin arka solunda patlamalar oldu. İlk olarak, canlı yayın cihazlarının bulunduğu gemiye saldırdıklarını ve arbede çıktığını gördük. Küçük telsizlerimiz vardı. Bundan, '30 yaralı bir şehidimiz var' anonsu geçti. Yine telsizden askerlerin, geminin kaptan köşküne camları kırarak saldırdıklarını söylediler. Bülent ağabeyin anonsunu duyunca biz 75 mil açığa ilerledik. Mavi Marmara'da arbede devam ediyordu.''
Daha sonra kendilerine de İngilizce anons yapılarak, motorları durdurmalarının söylendiğini, helikopterden gemiye inen İsrail askerlerinin bütün personeli bir odaya topladığını ve 9 saat gemide beklettiğini anlatan Sancaktutan, askerlerin silahlı ve yüzleri maskeli olduklarını söyledi.
Daha sonra Aşdod Limanı'na götürüldüklerini, ancak hiçbir eşyalarını almalarına izin verilmediğini dile getiren Sancaktutan, bazı kimselerin, çantalarından pasaportlarını almasına bile izin verilmediğini, yolcuların paralarının, özel eşyalarının, giysilerinin ve gemi personelinin çalışma izin belgelerinin dahi alınamadığını söyledi.
Limana indiklerinde sınır dışı işlemlerinin başladığını belirten Sancaktutan, havalimanında da yolculuk saatine kadar 36 saat boyunca yiyecek içecek verilmeden bekletildiklerini, tepki göstermeleri üzerine ise sabah sandviç, su ve çay verildiğini kaydetti.
Sancaktutan, sorgulama sırasında da gemideki çimento ve demirin silah olduğunu kendilerine söyletmeye çalıştıklarını vurguladı.
Gazze-1 gemisinin yağcısı Uğur Akan da İsrail askerlerinin filo yolcularına kamera karşısında farklı davrandıklarını, ancak kameralar olmadığı zaman psikolojik şiddet uyguladıklarını anlattı.
Akan, filo yolcularının her birinin başında 2 askerin nöbet tuttuğunu ve görevini yaparken, hatta tuvalete giderken dahi bu askerlerin eşlik ettiğini dile getirdi.
İHH İnsani Yardım Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Ömer Faruk Korkmaz da İsrail'in tarihi bir hata yaptığını, uluslararası karasularında bulunan gemilere saldırdığını ve suçüstü yakalandığını söyledi.
Korkmaz, bir soru üzerine de ''Son gelen haber olarak, basın mensuplarını bir an önce serbest bırakacaklarına dair bilgi aldık'' dedi.