
Hedefdeki 2 lider!..
Hasan Mesut Hazar-
Küresel sermaye, faiz lobisi, “dünyayı biz idare ederiz” diyenler, topyekün harekete geçtiler.
Saldırıların hedefinde 2 dünya lideri var:
Birisi Başbakan Erdoğan, diğeri de Başkan Obama!
Çok ilginçtir.
Bu 2 güçlü lider birlikte tarih yazıyorlar.
Ezberleri bozuyorlar.
Dünya barışı için ortak dev adımlar atmaya hazırlanıyorlar.
Ama bu dev adımları atmaya ne zaman hazırlansalar, Türk-Amerikan Stratejik Ortaklığı'nda işbirliğini ne zaman daha verimli bir hale getirseler, inanılmaz tepki ve saldırılarla karşılaşıyorlar.
Bir siyonist-haçlı ittifakı olan “NEOCONLAR, uluslararası kirli sermaye baronları şimdi Başkan Obama ile Başbakan Erdoğan'a karşı inanılmaz entrikalar içindeler..
Başkan Bush'un döneminde kısıtlanan temel hak ve özgürlükleri geri vermeye hazırlanan Obama'ya, belden aşağı vurmaya başladılar.
Hem de altyapısı ve kurgusu geçmiş dönemlerde yapılan telefon ve elektronik dinleme-bilgileri paylaşma skandalından, bunları düzeltmeye çalışan Başkan Obama'yı sorumlu(!) tutarak...
Tam da Filistin ve Suriye konularına kararlılıkla el atmaya hazırlanan Başkan Obama'ya karşı büyük bir meşgul etme ve itibarsızlaştırma kampanyalarına girişerek...
Öte yandan bir başka güçlü lider Başbakan Erdoğan'a karşı da küresel saldırıya geçerek..
Bakın bizim entel dantel çevrelerin, kendi deyimleriyle ÇAPULCULARIN ısrarla masumiyetini vurguladıkları Gezi Parkı eylemlerini, kim ve nasıl değerlendiriyor?
ABD derin devletinin, Yahudi lobisinin, kilisenin, İslam karşıtlığı paydasında buluşanların, faiz lobisi ile küresel sermayenin sözcülerinden birisi de radikal neocon Cumhuriyetçi senatör John McCain'dir.
Geçmişte başkan adayı da olan ama seçimi kaybeden ABD'nin bu güçlü senatörünün, güya ülkemizdeki bir iç mesele olarak görülmesi gereken Taksim Gezi Parkı eylemine dair Brookings isimli düşünce kuruluşunda yaptığı ibret verici değerlendirmesi şöyle:
-“Gezi Parkı eylemleri, sadece çevrecilik gösterileri değildir.
Başbakan Erdoğan'ın İmam Hatip okulları açarak, alkol kısıtlamasına giderek, modern yaşamı İslamize etme gayretlerine ve diktasına karşı bir direniştir!”
Senatör McCain koyu dindar bir hristiyandır.
Ayrıca ABD'deki alkol kısıtlama ve düzenleme kanun ve kurallarının, Türkiye'de daha yeni uygulamaya girecek düzenleme kanunundan ÇOK DAHA FAZLA YASAK VE KISTLAMALARI OLDUĞUNU elbette iyi bilir.
Ayrıca ABD'nin hiçbir şehrinde, bizdeki gibi izinsiz-kanunsuz, yakarak-yıkarak gösteri ve yürüyüş yapılamayacağının çok da iyi farkındadır.
Ama senatör hedef çarpıtarak bambaşka bir yerden ve hem de belden aşağı tüm samimiyetiyle vuruyor!
Ama bunu yaparken de küresel saldırıların amacına ait samimi itirafta bulunuyor.
Neden acaba?
Bizim ÇAPULCULAR gerçeklerin farkındalar mı?..
............
Aziz dostlar!
Bu küresel kirli oyunun kodlarına geçmeden ve üzerinde biraz daha fazla düşünmeden önce, sizlerle Habervitrini'nde tekrar buluşmamla ilgili bazı anekdotları paylaşmak istiyorum.
Zira konumuzla da çok ilgililer.
Ayrıca küresel çetelerin organize saldırılarını, kullandıkları iç ve dış maşalarını, siyah beyaz kadar farklı ideolojilerin-grupların-cemaatlerin-kişilerin nasıl işbirlikçi yapıldıklarını doğru analiz için bazı temel bilgilere, verilere ihtiyaç var.
HABERVİTRİNİ'NDE YAZMAK ÇOK ÖNEMLİ AYRICALIK
Kısa bir süre önce sevgili Metin Özer, tekrar Habervitrini'nde yazmamı istedi.
Ben de seve seve kabul ettim.
“Habervitrini'nde yazmak çok önemli bir ayrıcalıktır!” dedim.
Nedenini sordu.
Kısaca şöyle özetledim:
-“İletişim ve etkileşimin artık sınır tanımadığı bir dünyada yaşıyoruz.
Sosyal medya, internet haber siteleri, bloglar, facebook, twitter, cep telefonları ve kullanımı gayet kolay yüksek teknoloji çok güçlü ve yaygın bir iletişim sağlıyorlar.
Hem görsel medya hem de yazılı basın artık nal topluyor.
Bu korkunç haberleşme ağının sunduğu küresel imkanların ve oluşturduğu haberlerin hızına ayak uydurmakta büyük güçlük çekiyor.
İnternetin gücünü, hem de çok kısa zaman diliminde ulaştığı kitlelerin büyüklüğünü hayal bile edemiyor.
İşte bu sebeple, 'yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da geniş bir ilgiyle takip edilen ve “güvenilir bir referans” olarak kabul gören Habervitrini'nde yazmak, önemli bir ayrıcalıktır.' diyorum.
Küreselleşme artık iç dış olay ayrımını ortadan kaldırdı.
Her hadisenin global etkileri var.
Olaylara ve sorunlara geniş bir perspektiften bakmak zarureti ortaya çıktı.
Dünyamız, “Washington-Ankara-Brüksel-Moskova-Pekin ekseninde” dönüyor.
İnsanlara artık bu yeni küresel eksende gelişen vizyonla seslenmek gerekiyor.
Yeniden kurulan süper güçler dengesinde “yeni Türkiye'nin de yeralması”, ülkemiz ve insanlık için muazzam bir adımdır.
Hepimizin göğsünü kabartan önemli bir gelişmedir.
İşte biz, yükselen yıldız yeni Türkiye'nin bu güçlü misyonunu, global eksen köşemizden Habervitrini gibi etkisi büyük bir sitede aktarmaya çalışacağız.
Yapmak istediğimiz; yeni Türkiye'nin muhteşem vizyonunu hisseden değerli okurlarımızla, interaktif bir diyalog ve etkileşim ortamı oluşturmaktır.
Habervitrini'nin kıymetli takipçilerinin katkılarını da 'global eksen' köşemize aktarabilmektir.
Birlikte, sevgili Metin Özer kardeşimin yıllardır “ihlas” ve “fedakarlıklarla” dalgalandırdığı “Habervitrini Bayrağını” küresel vizyonla, ötelerin ötesine taşımaya katkıda bulunmaktır. Değerlerimizi, insanlığımızı, ülkemizi, ideallerimizi, kültürümüzü, sinerjimizi, bilgi ve becerilerimizi birlikte bütün evrene yayabilmektir.
Habervitrini ve bu köşe de bunun için varlar.
Washington-Ankara-Brüksel-Moskova-Pekin global ekseninin tam göbeğindeki Türkiyemiz'den, bu küresel vizyonumuzu ve misyonumuzu, “Habervitrini aynasından” yaymak azmi ve kararlılığındayız!
GEZİ PARKI'NDA KÜRESEL GEZİNTİ
Sevgili Metin'e bu samimi düşüncelerimi aktardım.
Habervitrini'nin bu küresel vizyonuna dikkat çektim.
Bugün Habervitrini gibi internet medyası olmasa, inanın ne Gezi Parkı olaylarının perde arkasını, ne de Washington'da sergilenen Obama'nın başına çorap örme saldırılarını hemen öğrenemez ve doğru analiz edemeyiz.
Ne oynanan kirli entrikaları ne de bunlarla nasıl başedileceğini bilemeyiz.
Türkiye, hızla kalkınıyor.
Bölgesel değil küresel bir güç olma yolunda emin adımlarla yükseliyor.
Başbakan Erdoğan'ın başarılarını ve hep yükselen popülüretisini, AK Parti'nin ilk seçimde oyları yine silip süpüreceğini, Türkiye'nin çılgın projelerini birbiri ardısıra gerçekleştireceğini küresel şer odakları ve işbirlikçileri bilmiyorlar mı?
Elbette farkındalar.
Bunun için her fırsatı Türkiye karşıtlığı için kullanıyorlar.
Başbakan Erdoğan'ı ve ülke gündemini dandik meselelerle meşgul etme gayreti içindeler.
Ülkemizin kalkınma hamlelerine ve gerçek demokrasinin kurulma gayretlerine set çekmeye-geciktirmeye çalışıyorlar.
İç barışa, huzura, birlik ve beraberliğimize, milletçe yeniden yeşerttiğimiz umutlarımıza kastediyorlar.
Gezi parkında yatarak ve yıkarak eğlenen sevgili ÇAPULCULAR size sesleniyorum:
Gerçeklerin farkında olmanız için daha neler gerekli?
Usulsüz, izinsiz ve kanunları hiçe sayarak, en temel hak olan gösteri ve tepki hakkınızı acaba bu şekilde ABD'de, İngiltere'de, Almanya'da, Fransa'da kullanabilir miydiniz?
Gerçekten daha kaç parkı halkın kullanımından çıkaracaksınız?
Kaç fidan ve ağaca zarar vereceksiniz?
Kaç kamu ve özel malını yok edeceksiniz?
Kaç kaldırımı tahrip etmeniz, kaç kişinin yaralanmasına ve maazallah ölmesine sebep olmanız gerekli?
Daha kaç şehrin trafiğini felç edeceksiniz?
Kaç ton bira ve alkol alacak, taşkınlık yapmayı sürdüreceksiniz?
Tencere tava çalmanız, molotof kokteyl atmanız, kin ve nefret tohumları saçmanız, çevre duyarlığının içine etmeniz gerçekten daha ne kadar gerekli?
Sizin sağduyuya gelmeniz için dua eden ve de sabrının sınırını zorlayan geniş kitleleri tahrik etmeyi sürdürmekle elinize ne geçecek?
Ey canım ÇAPULCULAR!
Sizin yaptıklarınıza kimler el oğuşturuyor, kimler aferin diyor?
Kimler bu arada neleri hortumluyor; hangi holding, hangi medya, hangi kan emiciler ve ne için devredeler? Kimler Türkiye'ye verilen küresel zarardan-imaj zedelenmesinden sevinç duyuyor?
Gerçekten olanların acaba farkında mısınız?
Yoksa işbirlikçi piyonlarla, farkında olarak yada değil, omuz omuza devam mı edeceksiniz?
Bu arada son olarak belirtmeliyim.
Herşeye rağmen bu çirkinliklerden büyük bir hayır da doğdu.
Kanunsuz ve izinsiz başlayan eylemler, istismarcıların kucağına oturarak sürse de muhteşem bir “test” oldu!
Zira takkeler düştü, keller göründü.
Oyun bozuldu.
Kimin ne olduğu, ne tarafta yer aldığı iyot gibi açığa çıktı.
Gayrisi size ve sütünüze kalmış...
Merhum Erzurumlu İsmail Hakkı Hazretleri ne hoş buyurmuş:
“Mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler!”
Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 14:22