HER PARTNERİMLE YAKINLAŞTIĞIM SÖYLENİYOR, KOCAM BUNA GÜLÜYOR
Zeynep Tokuş evlilikti, çocuktu derken televizyon ve sinemaya 5 yıldır ara vermişti. Ne olduysa "Buzda Dans"a katılmasıyla oldu. Tartışmalar ve dedikodularla şov dünyasında başka bir kadın olarak yeniden doğdu! "Bu yarışmayla sınırlarımı keşfettim, artık çok farklı işler yapacağım" diyen 30 yaşındaki Tokuş, son 4 ayda yaşadıklarını Elele dergisine anlattı.
İşinize yaradı mı bu yarışma, yoksa götürdükleri de oldu mu?
- "Aaa bu kız sadece oyunculuk yapmıyor, bak başka şeyler de yapıyor, yapabiliyor" diye farklı teklifler gelmeye başladı. Şu anda "Şarkı Söylemek Lazım" yarışmasını Behzat Uygur’la birlikte sunuyorum. Sunuculuk, yapmayı düşünmediğim bir meslekken yapabileceğim bir iş haline geldi. Tanıtım, modellik, katolog çekimi ve hatta daha geniş kapsamlı teklifler geldi.
Alp Nuhoğlu, partneriniz Robert’la ilgili söylentilerde de hep sizi savundu. Her erkek bunu yapmayabilir. Nasıl bir adam, insan merak ediyor?
- Alp, Karadenizli desem yeterli olur mu acaba? Çok sıcak kanlıdır, çok sevecendir, sevgi doludur, yumuşaktır, kibardır ama parladı mı feci parlayan bir Karadenizli tarafı da vardır. Bu huyunu bilince onunla anlaşabilmek, onu dengeleyebilmek çok kolay. Ama çok iyi tanımazsanız, kızdığı anları ciddiye alırsanız çok büyük yaralar açılabilir.
Robert’la aranızda yakınlaşma olduğu yazıldığında, hiç "Evliliğim bitecek" korkusu yaşadınız mı?
- Evliliğimi üç gazeteci bitiremez yani. Benim orada verdiğim tepkinin sebebi, evdeki huzurumuzun bozulmasıydı. Nasıl bozuldu? Sabah mutlu mesut kalkıyoruz. Kahvaltı sofrasına oturuyoruz. Kapıdan gazetemizi alıyoruz ve kahvaltı ederken gazetede bir haber görüyoruz. İkimizin de morali bozuluyor. Hiçbir şey konuşmadan duvara bakarak çay içiyoruz. Evdeki huzurun bozulması buydu.
Yarışmayı bırakma kararınızı açıkladınız. Sonra bir anda vazgeçtiniz. Aslında ikinci krizi yaratmış oldunuz.
- O gün oraya gittim, buza ayağımı attım. Kafamı bir kaldırdım. Zaten müzik başlamıştı. Yapamadım, toparlayamadım kendimi. Eleneyim gideyim istedim. Beni ayrılmamaya ikna eden küçük çocukların sevgisi oldu. Oradan fikrimi değiştirerek ayrıldım. Neden başkaları yüzünden oyunumu bozayım dedim kendi kendime.
Peki, Robert’ın söyledikleri... "Zeynep hoş bir kadın, sevgilim Zeynep gibi olsa, romantik bir çift olabilirdik" falan deyince olay iyice alevlendi.
- Birileri röportaj teklif etmiş, o da yapmış. Kim bilir ne dedi ve nereye çektiler. Ben onun iyi niyetini çok iyi biliyorum. Çok naif, çok duygusal bir insan.
Siz bunları söylüyorsunuz da, o bunları farklı şeyler hissederek söylemiş olamaz mı?
- Yani bir şeyler söylemiş olabilir. "Zeynep gibi bir sevgilim olmasını isterdim" demiş olabilir. Ama bunu en iyi niyetiyle, en naif haliyle söylemiştir. Amerikalılar’ın öyle dürüst bir hali vardır ya... Net bir cümle kullanırlar. Aslında bunda kötü bir şey yok. Bana iltifat etmek istemiş, değil mi? Bunu diyebilme rahatlığında ve dürüstlüğünde bir insan. Bunu başka biri söylemez, söyleyemez. Çarpıtılacağını bilir, içinde olsa bile söyleyemez. O tabii röportaj yapmayı bilmediği için nereden ne manşet çıkarılacağını hayal dahi edememiştir.
Yaşadığım aşk cennete yakın bir duygu veriyor
Buz dansında ten teması var. Etkileşim olmuştur diye düşünmeden edemiyor insan.
- Öyle bir etkileşim olmadı. Çünkü insanların, kadın ve erkek olmaktan öte başka değerleri olmalı. Bir kadına sadece kadın, bir erkeğe de sadece erkek olarak bakamazsınız. Bir arkadaş da olabilir bu kişi.
İkinci evliliğinizi yaşıyorsunuz. Aşkta kendi iç dengenizi nasıl bulduğunuzu düşünüyorsunuz?
- Bugün yaşadığım aşkın çok daha keyifli, gerçek, yoğun ve huzur verici olduğuna inanıyorum. Diğeri daha ısdıraplı. Ben bu aşkı daha çok seviyorum.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 19:27