"HINCAL, O TESTİ KAFANDA KIRILSIN"

Hıncal Uluç'un yazısı halktan büyük destek gördü.18 aylık bebeği bulunan, evli bir kadının bekar bir adamın evinde sarhoş olarak sabaha karşı ölmüş olmasını eleştiren Uluç'a yapılan yorumlarda, hemen hemen herkes aynı görüşü savundu.
Bir de tersi var.
Defne gibi yaşayan bir kısım sanatçı ve yazarlar ise Hıncal Uluç'a öfke kustu.

İŞTE O KESİMİN TEPKİSİ

Foster’ın bir gecelik macera için kocasını aldatırken öldüğünü öne süren Uluç, yazısını “Defne’nin ölümü tipik bir ‘Su testisi, su yolunda kırıldı’ olayıdır” cümlesiyle noktaladı. Bu satırlar, özellikle sosyal paylaşım sitelerinde büyük tartışma yarattı.

Ayşe Özyılmazel: Bu yazı değil, bu resmen kötülük. Bir yazı okudum, kanım dondu, bu kadarı fazla, çok fazla!
Metin Arolat: Demiş ki “Kim olduğunu bile bilmem, yanımdan geçse tanımam”. Yine de kalemini saplamış “su testisi su yolunda kırılır” diye. Keşke tanısaydın, keşke... O zaman o kalemi kalbine saplar, yine de yazmazdın. Birileri onun cenazesinde “Onu nasıl bilirdiniz” diye soracak. “Acımasızdı, kötü kalpliydi” diye haykıracağım o zaman. Bunlar, Defne’mi bir kez daha öldürdüler.

Sevim Gözay: Çocuğu, karısı, sevgilisi, aşkı, seksi olmayan adamın “hıncı” bu kadar zehirli olabiliyor işte.
Işın Karaca: Kağıda dokunan kalem, kibritten daha çok yangın çıkarır. Empati yapayım diyorum, hiçbir yere sığmıyorsun.

Armağan Çağlayan: Vicdanın sesi olayım derken, vicdansızlığın sesi olmak!

Tuğba Özerk: Ben Hıncal Uluç’un insan olabilme ihtimalini sevdim...

Pınar Altuğ: E Hıncal yuh ama! Pes, ben ne diyeyim sana!

Biricik Suden: Fuları biraz gevşetelim, beyine oksijen gitsin. HINCını ALa ala bitiremedi hayattan. İnsanları kötülemek, hatalarını çıkarmak neye iyi geliyor? Başkasına namussuz demek sizi namuslu yaptı mı bari?

İkiyüzlü erkek dayanışması
Medİz (Kadınların Medya İzleme Grubu)
Hıncal Uluç, okunmak uğruna insanlığından vazgeçen bir gazeteciliğin temsilcisi. Zamanında yazdığı “Rusya’da 100 dolara harika kızlarla birlikte olabilirsiniz” tavsiyesinden fuhuşa, flörtten daha fazla saygı gösterdiğini biliyoruz.
Basına sızacağını tahmin edebileceği ifadesinde, en mahrem ayrıntılara yer vermekten imtina etmeyen Kerem Altan’a da tek sitemi “kerata” olmuş. Defne Joy’un yakınlarına, bu ikiyüzlü erkek dayanışması karşısında sabırlar diliyoruz.

Ona ne, bize ne!
Lale Mansur (Oyuncu)
Ölüm bir kere sözün durduğu yer. Çok ayıp biri için bu şekilde konuşmak. Korkunç geldi bu bana. Dehşet içinde kaldım. Hayatının bu kadar baharında birinin böyle ölmesi hiç tanımasa bile insanı üzüyor. “Su testisi su yolunda kırılır” nasıl denir? Kendisini kızın annesinin yerine koyup bakmayı denese…Öyle bir şey olmuşsa bile ona ne, bize ne? Bu bilgi bize ne kattı şimdi?

Ölüm her şeyin bittiği andır!
Dr. Alper Hasanoğlu (Psikiyatr)
Genç bir insan öldüğünde, onun ölümünün hangi koşullarda, nasıl ve ne yolla gerçekleştiği önemini yitirir. Toplumsal düzenin, düzenin aksamadan yürümesini sağlamak için koyduğu bütün kurallar, ahlaki yargılar, geleneksel ya da modern bakış açıları ve görüşler manasızlaşır. Çünkü artık hayat yoktur ve hayatın olmadığı yerde toplumsal değer de yoktur. Genç bir insanın gece alkollüyken girdiği eve ne için gittiğinin, orada ne yapmak istediğinin, bu yapmak istediği şeye neden ihtiyaç duyduğunun bir anlamı olurdu; eğer bu genç kadın planladığı ya da arzuladığı şeyi – ki bunun ne olduğunu artık bilme şansımız yok – yaşayıp daha sonra evine dönebilmiş olsaydı. Bizlere düşen görev Joy’un yakınlarının yas tutabilmelerine, yaslarını yaşayıp hayata devam etmelerine izin vermektir.

Ahlak bekçiliği kimseye düşmez
Derya Alabora (oyuncu)
Ölünün arkasından ahkam kesilmesi, ahlak bekçiliği yapılması kimsenin hatta Hıncal Uluç’un üzerine hiç düşmez. Ahlakı bacak arasında zanneden zihniyetin ne söylediği hiç umrumda değil, bence zaten ahlak bu değil. Hıncal Uluç kim oluyor da ilgisinin bile olmadığı bir insanın arkasından söz söyleme hakkı buluyor. 32 yaşında, 18 aylık çocuk annesi bir kadının arkasından bu şekilde konuşulması gerçekten çok çirkin.

Herkesin özel hayatı kendisine
Pİyale Marda (Karikatürist)
Defne Joy Foster’ın ölümünden sonraki bu iki gün, ölümünün arkadaşının evinde olmasından dolayı medyada bu konuda yorum yapılmaması açıkçası beni umutlandırmıştı. Umudumun boşuna olduğunu üçüncü gün anlamış oldum. Herkesin özel hayatı kendisini ilgilendirir. Bunu artık anlamalıyız…

Liberal geçinen entelektüeller
Bülent Somay (Akademisyen) Birden fazla aile biçimi vardır ve açık aile bunlardan bir tanesidir. Dolayısıyla insanların ne tür bir aileyi tercih ettiğine karışmamakta fayda vardır. Ayrıca ne Defne Joy’u tanırım, ne kocasını tanırım, ne evinde bulunduğu Kerem Altan’ı tanırım. Aralarında ilişkinin biçimini bilmem. Fakat Allaha şükür Hıncal Uluç da bilmez. Hangi aile yapısının doğru olduğu tartışmasını Hıncal Uluç yapıyorsa, yaklaşık 8 yıldır “Yaşam tarzımıza müdahale mi edilecek” korkusuyla AKP’ye atfettiğimiz muhafazakarlığın liberal geçinen entelektüellerde de olduğunu gösterir.

Hukuki açıdan sorun yok
Av. Orhan Kerim İşcan
Yeni Medeni Kanun’la evlilik birliğinde eşit hak, eşit sorumluluk, eşit paylaşım ilkeleri esastır. Eski Medeni Kanun’un 152. maddesinde yer alan “Koca birliğin reisidir” hükmü yenisinde kaldırılmıştır. Türk Ceza Kanunu’nun 442. maddesinde yapılan değişiklikle zina suç olmaktan çıkarılmıştır. Evlilik sözleşmesi tarafların evlilik içindeki hak ve yükümlülüklerini belirleyen bir sözleşmedir. Kişilerin yeni tanıştıkları birinin evine gitmeleri gibi ayrıntılar yer almaz. Boşanma davası faraziyesinden gidersek de bu bir delil değil, karinedir. Bulgudur. Kocasını aldatma ihtimali vardır ama ispatlanmamıştır. Ahlaki açıdan değerlendirmenin dışında hukuki açıdan sıkıntı yoktur.