
HİSARCIKLIOĞLU: ARTIK TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNİN TAKVİMİ KONUŞULMALIDIR
Hisarcıklıoğlu, Türk-Alman Ekonomi Kongresinde yaptığı konuşmada, 2006 yılında 23 milyar dolar olarak gerçekleşen iki ülke arasındaki ticaret hacminin orta vadede 50 milyar dolara ulaşmasını arzu ettiklerini vurguladı.
1980 yılına kadar sadece 24 Alman firmanın Türkiye'de faaliyet gösterdiğini, bu rakamın günümüzde 3 bine yaklaştığını belirten Hisarcıklıoğlu, firma sayısı bazında Türkiye'deki Alman yatırımlarının yabancı yatırımlar arasında birinci sırada yer aldığını, 2006 yılında Türkiye'ye Almanya'dan giren doğrudan yabancı yatırımların 360 milyon doları aştığını söyledi.
Almanya'da faaliyet gösteren yaklaşık 70 bin Türk kökenli girişimcinin 30 milyar avronun üzerinde ciroya ulaştığını ve bu girişimcilerin yaklaşık 350 bin kişiye istihdam sağlar duruma geldiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, 2010 yılında Almanya'daki Türk girişimcilerin toplamda 650 bin kişiye istihdam sağlamasının beklendiğini bildirdi.
Türkiye'nin AB sürecine değinen Hisarcıklıoğlu, bu ilişkilerin şu anda sıkıntılı bir dönemden geçtiğini, AB'nin ciddi bir liderlik sorunu yaşadığını, birliğin ana gücünü oluşturan değerleri birer birer terk ettiği görüşlerini aktardı.
''AB ZAYIFLIYOR, HAREKET ETME REFLEKSİNİ KAYBEDİYOR''
İç politika kaygılarıyla AB'nin geleceği düşünülmeden yapılan taahhütlerin Birliği zayıflattığını, AB'nin giderek stratejik düşünme ve hareket etme refleksini kaybettiğini savunan Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
''Almanya, AB'nin lider ülkelerinden biridir. Derinleşme yönündeki en kritik dönemde AB'nin dönem başkanlığını Almanya'nın üstlenmiş olması şanstır. Almanya'nın gayretlerine rağmen katılım sürecinde beklediğimiz sürat sağlanamadı. AB üyesi ülke ve Türk kamuoyuna yanlış mesajlar verildi. Artık Türkiye'nin AB üyeliğinin takvimi konuşulmalıdır. Türkiye için tam üyelik dışında alternatifler, sorumlu kişi ve kurumlar tarafından artık konuşulmamalıdır. Geçmişte verilen sözlerin üye ülke hükümetleri tarafından bir anlamı olmalıdır.'' Hisarcıklıoğlu, Dünya Odalar Federasyonu tarafından düzenlenen ve tüm dünyadan iş adamlarını bir araya getiren Dünya Odalar Kongresinin beşincisinin TOBB'un ev sahipliğinde 4-6 Temmuz 2007 tarihleri arasında İstanbul'da gerçekleştirileceğini, bu etkinliğe Almanya'dan odaların ve iş adamlarının geniş katılımlarını beklediğini aktardı.
''YATIRIMLAR, ENTEGRASYONUN İŞARETİ''
Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz ise, Almanya'da birçok Türk girişimcinin yüz binlerce kişiye iş imkanı sağladığını, hatta eyalet parlamentolarında da rol aldıklarını vurguladı.
Türkiye'ye yabancı şirketlerin yatırım yapmasının bazı çevrelerce eleştirildiğine dikkat çeken Cuntz, ''(Türk şirketleri yabancılar tarafından satın alınıyor. Bu, Türkler açısından bir kayıp) deniyor. Ben aynı fikirde değilim. Yabancı yatırımlar, Türkiye'nin AB'ye entegrasyonunun bir işareti'' diye konuştu.
Cuntz, Almanya'nın destek verdiği Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine değinirken, ''Müzakereler, ülkenin istikbali için kapı açacaktır ve bunlar devam edecektir. Portekiz'in başkanlığı altında da bu devam edecektir. Çünkü onlar da üyelik sürecini destekleyeceklerdir'' dedi.
''ALMANLARDAN DA ŞİKAYET GELİYOR''
Vize konusuna da değinen Cuntz, şöyle devam etti:
''Vize özellikle iş dünyası için daima büyük bir öncelik taşımaktadır. Sayın Hisarcıklıoğlu da bilir ki, sene sonunda ufak bir kriz yaşadık, ama yapıcı bir çözümü hep beraber bulabildik. Daha uzun bir vize süresi de vermek istiyoruz, ancak vizenin kötü yollarda kullanılmasını engellemek istiyoruz.
Diğer taraftan Almanların da şikayeti olabilmekte. Türkiye'de çok büyük sayıda yatırımlar var. Türkiye'de daha da çok kolaylıklar olabilir. Avrupa Parlamentosundan bana mektup geliyor, Türkiye'ye yatırım yapmak için gelen işletmeler çalışma izni almakta çok zorluk çekiyorlar veya çok sayıda uzman Alman mühendis çalışma izni alamıyor diye şikayetler... Yazık... Buna da üzülüyoruz. Pek çok Alman işletmesi burada istediği gibi çalışma gerçekleştirememiş oluyor. İki ülke arasında çok sıkı dostluk var. Bence bu dostluk, birçok şeyin üstesinden gelecek ve pek çok sorunu çözebilecek güçtedir.''
DİĞER KONUŞMACILAR
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da, ekonomide yaşanan büyüme trendi sayesinde Türkiye'nin büyüklüğü ile birçok Avrupa ülkesini geride bıraktığını, ülkenin lokomotifi olan İstanbul'un birçok başarıya imza attığını vurguladı.
Topbaş, kentte birçok projenin hayata geçirileceğini, bunları gerçekleştirecek çözüm ortaklarına ve yatırımcılara ihtiyaç olduğunu belirterek, ''Alman yatırımcıları özellikle davet ediyorum. Bu konuda çekingen davrananlara kapımızı sonuna kadar açacağımızı, yatırımcılara her türlü desteği verme kararlılığı içinde olduğumuzu bir defa daha ifade etmek isterim'' diye konuştu.
Köln Büyükşehir Belediyesi Ekonomi Dairesi Başkanı Norbert Walter-Borjans ise, Köln'de Türk kökenli vatandaşların etkisini gösterdiğini ve ekonominin önemli bir parçası haline geldiklerini vurguladı.
Walter-Borjans, Köln'de yapılması planlanan caminin büyüklüğü konusunda tartışmalar yaşandığına değinerek bu konuda çözüme ulaşılacağına inandığını söyledi.
Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Teoman Yelkencioğlu da, Türkiye ekonomisinin çok kısa süre içinde başarılı şekilde dünya ekonomisine entegre olduğunu belirtti.
Yelkencioğlu, Türkiye'nin artık Avrupa'ya karpuz ve ucuz tişört yerine katma değeri yüksek ürünler ihraç ettiğini, buradaki Alman şirketlerin sayısının gün geçtikçe arttığını belirterek, Türk-Alman ekonomik ilişkilerinin artık değeri ölçülemeyecek kadar iyi bir seviyeye geldiğini vurguladı. Yelkencioğlu, Türkiye'de 2 bin 500 kadar Alman firmasının şube oluşturduğunu ve bunların büyük bölümünün son 3 yılda gerçekleştirildiğini kaydetti.