Gündem
  • 7.9.2006 17:55

HİZBULLAH TÜRKİYE'YE SICAK BAKIYOR

Lübnan Parlamentosu'na Hizbullah'tan seçilen Dr. Cemal Altakech, Türk askerinin gelmesine karşı değil.
 
Altakech, "biz Türkleri çok severiz, Türklerin de Lübnan'ı sevdiğini biliyoruz. Türkiye buraya gelerek Lübnanlılara yardımcı olacaksa, ki biz bunu istiyoruz, buyursunlar" dedi.
 
Hizbullah milletvekili, Türkiye'de kamuoyunun asker göndermeye karşı olmasını da anladığını söyledi.
 
Milletvekili, "Müslüman, Müslüman'a kurşun atmak istemiyor. Bu nedenle halkın muhalefetini saygıyla karşılıyoruz" diye konuştu.
 
"Türkiye'nin söz sahibi olmasını isterim"
 
Lübnan Meclisi'ndeki Sünni milletvekillerinden İsmail Sukkariyyah ise, Türk askerinin Lübnan'a gönderilmesine ilişkin kararı Türkiye'nin Ortadoğu'da oynamak istediği yeni rolün bir parçası olarak gördüğünü belirtti, ama bunun ABD yanlısı bir tutum içinde olmaması gerektiğini söyledi.
 
Sunni vekil, "bir Lübnanlı olarak elbette Türkiye'nin bölgede söz sahibi olmasını isterim. Türkiye batılı olmak istiyor. Türk hükümeti batılı olmak, AB üyeliğini elde etmek için de ABD ve İsrail ile iyi ilişkiler kurması gerektiğini düşünüyor" dedi.
 
Sukkariyyah, "çünkü eğer İsrail ile aranız kötü olursa, ya terörist olarak addedilirsiniz ya da Yahudi karşıtı Türkiye işte böyle bir politika izliyor" diye konuştu.
 
Lübnan Meclisi'nin Ermeni asıllı milletvekilleriyse, Türk askerinin gelmesi konusunda görüş bildirmekten kaçındı.
 
Rusya'dan diyalog çağrısı
 
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, Filistin ve Lübnan halkına olan sorumluluklarını yerine getirmeye teşvik etmek için Hamas ve Hizbullah ile diyalogun gerekli olduğunu söyledi.
 
Ortadoğu ülkeleri ziyareti çerçevesinde Beyrut'a giden Lavrov, ''seçimler ve demokratik süreç aracılığıyla iktidarın parçası haline gelen Hamas ile Hizbullah artık seçmenlerine ve halklarının geleceğine yönelik sorumluluklarının daha çok farkındalar'' dedi.
 
Bu hareketlerin sorumluluklarının arasında, şiddeti bir çözüm yolu olarak koşulsuz dışlamanın önemli yeri işgal ettiğini ifade eden Lavrov, bu hareketlerin, İsrail ve Arap ülkeleri arasında bugüne dek yapılmış tüm anlaşmaları da kabul etmeleri gerektiğini söyledi.
 
Rusya'nın, Suriye'nin elindeki Rus silahlarının Lübnan'daki Hizbullah'a verildiğinin kanıtlarıyla ortaya konması halinde bu konudaki soruşturmaya yardımcı olacağını ifade eden Lavrov, ''eğer bu konudaki deliller masaya konursa ve soruşturmaya katkımız olabilirse buna dahil olacağız'' dedi.
 
Sinyora Strasbourg'a davetli
 
Bu arada, Avrupa Parlamentosu Lübnan Başbakanı Fuad Sinyora'yı konuşma yapmak üzere eylül sonunda Strasbourg'a davet etmeye karar verdi.
 
Avrupa Parlamentosu'nun Sol Grup lideri Francis Wurtz, ''siyasi grupların başkanları konferansında, Sinyora'nın 25-28 eylüldeki oturuma davet edilmesine ilişkin inisiyatifim kabul edildi'' dedi.
 
Sinyora'nın ise davete henüz yanıt vermediği belirtildi.
 
Suudi Arabistan'dan Lübnan'a yardım
 
Bu arada, İsrail saldırısında yüzlerce okulun yıkıldığı Lübnan'a, Suudi Arabistan yardım edecek. Suudi Kralı Abdullah, yeni öğretim yılı için Lübnanlı çocukların bütün okul masraflarını karşılamaya karar verdi.
 
Suudi Arabistan'ın resmi haber ajansı SPA'daki habere göre, Lübnan'daki Suudi Arabistan Büyükelçisi Abdülaziz Huca, ''Kral Abdullah, Lübnan'daki devlet okullarının bütün sınıflarındaki öğrencilerin bütün okul masraflarının tamamını üstlenemeye karar verdi'' dedi.
 
Büyükelçi, Kral Abdullah'ın bu girişiminin amacının Lübnan okullarındaki sorunları hafifletmek olduğunu belirttiği açıklamasında, ''bu girişimin amacı, hiçbir Lübnanlı öğrencinin bir kitaptan ya da sınıftaki yerinden mahrum kalmamasını sağlamaktır'' dedi.
 
İsrail saldırılarında 350 kadar okul yıkılmış ya da ağır hasar görmüş, Lübnan Eğitim Bakanı Halid Kabbani de okulların yeniden inşası ya da tamir edilmesi için kısa vadede 70 milyon dolara ihtiyaç olduğunu açıklamıştı.
 
Suudi Arabistan, Lübnan'a 1.5 milyar dolarlık yardımda bulunmuştu.
 
34 gün sonra gelen ateşkes
 
İsrail, 12 temmuzda iki askerinin Hizbullah militanları tarafından kaçırılmasının ardından Lübnan topraklarına girmiş, İsrail'in Lübnan saldırılarının 34'üncü gününde silahlar susmuştu.
 
Çoğu sivil yaklaşık bin 100 Lübnanlı ve 114'ü asker 154 İsraillinin öldüğü saldırılar, 14 ağustos sabahı Birleşmiş Milletler'in ateşkesi öngören kararının yürürlüğe girmesiyle durmuştu.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 03:39

İLGİLİ HABERLER