Yaşam
  • 3.5.2002 14:38

HORMONLU ÜRÜNLER Mİ TÜKETİYORUZ ?

KAYNAK : Haber Vitrini Almanya, Türkiye'den gönderilen biberlerde hormon kalıntısı bulunca ürünleri iade etti. Ve Türkiye'de tartışma başladı: "Hormonlu ürünler mi tüketiyoruz, zehir mi yiyoruz?" Gerçekte uzmanlar hormon kullanmanın tarım ürünleri üzerinde olumlu etki yaptığı görüşünde birleşiyor. Ancak bilinçsizce kullanılan hormon ve denetimsizlik yediklerimizi birer zehire dönüştürebiliyor. Tarım Bakanlığı'nın elinde yeterince denetim elemanı bulunmaması üstelik denetim sonrasında yaptırım gücü olmaması sorunu içinden çıkılmaz hale getirdi. Özellikle bu yıl tezgahları kaplayan iri çileklerin görüntüsü tüketiciyi ürküttü. UZMANLAR NE DİYOR Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şebnem Ellialtıoğlu, yaygın inanışın aksine ''domates, kabak ve patlıcan dışında, hiç bir sebze ve meyve üretiminde hormon kullanılmadığını'' söyledi. Ellialtıoğlu bu arada, Türkiye'de meyve tutumunu sağlamak için, çilekte hiç bir zaman hormona gerek olmadığını bildirdi. Prof. Ellialtıoğlu, zirai ilaç kalıntısı konusunda ise durumun farklı olduğunu, bu sorunun çözümü için, üreticilerin bilinçlendirilmesi yanında, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın denetim mekanizmalarını kuvvetlendirmesi gerektiğini vurguladı. Prof. Ellialtıoğlu, hava sıcaklığının yeterli olmadığı Aralık, Ocak, Şubat aylarında, seralarda domates, patlıcan ve kabakta döllenmeyi sağlamak amacıyla, hormon olarak nitelendirilen ''bitki gelişimini düzenleyicilerin'' kullanıldığını belirtti. Söz konusu bitkiler çiçek aşamasında iken, üzerine solüsyon şeklindeki hormonların püskürtüldüğünü anlatan Prof. Ellialtıoğlu, meyvelerin, bu olaydan asgari 50-60 gün sonra olgunlaştığını, bu sırada hormonun sebzede parçalandığını kaydetti. ÇİLEKTE DURUM Çileğin çiçeğinde ise dişi ve erkek organların birarada bulunması nedeniyle, kendi kendini döllediğini belirten Prof. Ellialtıoğlu, döllenme sorunu olmaması nedeniyle, çilekte hormon kullanılmadığını bildirdi. Çilekte sofralık ve sanayi tipi üretim için farklı çeşitler olduğunu, sofralık çeşitlerin daha gösterişli, taşımaya daha dayanıklı hale getirilmesi için sürekli genetik olarak yeni çeşitler geliştirildiğini anlatan Prof. Dr. Şebnem Ellialtıoğlu, şöyle devam etti: ''Genetik biliminin, biyoteknolojinin amacı, daha büyük, daha dayanıklı ve daha çok ürün elde etmektir. Bu çalışmalar sonucunda yeni sebze meyve çeşitleri ortaya çıkıyor. Alıştığımızdan daha iri ve şekli bozuk her sebze meyveye hormonlu demek, genetik bilimine ihanettir. Çilekte son yıllarda Akdeniz ve Ege bölgesinde geniş alanlarda yeni bir çeşit olan 'camarosa' denilen çeşit yetiştirilmektedir. Bu çeşit, iri meyveli, sert dokulu, nakliyeye elverişli, raf önmrü uzun bir üründür. Görüntüsünün bozuk, iri ve içinin boş olmasının hormon ile bir ilişkisi yok. Sanayi tipi çilek ise daha küçük ve etli yapıdadır.'' ''Genetik'' olarak müdahale edilerek, sebze-meyvelerin daha büyük, daha gösterişli ve dayanıklı hale getirilmesine karşın, et sertliğinin artması ve şeker oranının azalması nedeniyle bu ürünlerdeki tat-lezzetin azaldığını, büyüklük ile lezzet arasında ters bir korelasyon bulunduğunu anlatan Prof. Ellialtıoğlu, hormon kullanımı ile bunu bir alakasının olmadığına dikkati çekti. DOMATESTE DOZ AŞILIRSA... Buna karşın, yine de özellikle domateste hormon kullanımında doz aşımı olması halinde, ''sebzenin içinin boşaldığını, jelimsi tabakanın oluşumunun azaldığını ve ucunda meme şeklinde bir uzantı'' oluştuğunu anlatan Prof. Ellialtıoğlu, tükecilerin bu görüntüye sahip domatesleri almaması gerektiğini kaydetti. Diğer taraftan, kış aylarında hormon kullanılarak üretilen sebzelerin zaten çok düşük miktarlarda tüketildiğine dikkati çeken Prof. Ellialtıoğlu, şöyle konuştu: BACAK ŞEKLİNDE HAVUÇ, BİTİŞİK SALATALIK Verilen bilgiye göre, hormon kullanmadan kışın patlıcan üretmek mümkün değil. Kabak ve patlıcanda, hormon olarak doz aşımı nedeniyle şekil bozukluklarına rastlanmıyor. Zaten hormonların çok düşük dozlarda istenen etkiyi sağlayabilmesi, bunların yüksek dozda kullanımını doğal olarak engelliyor. Yüksek dozda kullanım, bitkiyi öldürüyor. Çift bacak şeklinde havuç, bitişik salatalık, yapışık kiraz ve eriklerin de hormonlu olarak nitelendirilmemesi gerekiyor. Havuç büyürken taşa rastlarsa, ikiye bölünüp büyümeye devam ediyor. Salatalık, kiraz ve erik ise tıpkı insanlardaki ikiz, üçüz hamilelik gibi, çiçeklerde bitişik döllenmeden kaynaklanıyor. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:43

İLGİLİ HABERLER