Asayiş
  • 9.2.2010 00:37

HRANT DİNK DAVASINDA KARŞILIKLI TEHDİTLER HAVADA UÇUŞTU!..

Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin görülen davanın duruşmasında, sanıklarla müdahil avukatlar arasında karşılıklı tehditlerin yaşandığı görüldü.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki görülen duruşmada, mahkeme heyetine taleplerini sunan müdahil avukatlardan Arzu Becerik, cinayetten 1 gün önce Ogün Samast ile görüştüklerini belirten ve cinayette kullanılan silahı Samast'tan daha iyi tanıdıkları anlaşılan tanıklar Orhan Özbaş, Kaan Gerçek ve Turan Meral'in cinayetle ilgili bilgiyi sakladıklarını iddia etti. Söz konusu tanıkların cinayeti işlediği öne sürülen Ogün Samast'ı da ihbar etmediklerini ileri süren Becerik,
tanıkların yakın bağının Ramazan Akyürek'in mahkemeye gönderdiği yazıyla uyum gösterdiğini ve tanıkların cinayet zamanı gerekli nakli yaptıklarını iddia etti. Avukat Becerik, mahkemede de yalan beyanda bulunduklarını öne sürdüğü tanıklar hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Müdahil avukatlardan Ergin Cinmen de, Ramazan Akyürek başta olmak üzere cinayet zamanı görevlerini ihmal ettiklerini ileri sürdüğü eski İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve emniyet müdürü Reşat Altay ile dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz'ün mahkemeye çağrılmasını talep etti.
Mahkeme Başkanı Erkan Canak, Ogün Samast'ın avukatı Levent Yıldırım'a söz hakkı verdi. Yıldırım konuşmasına başlayacağı sırada müdahil avukatlardan Hakan Karadağ, başkandan kısa süreliğine söz isteyerek Cinmen'in ifadelerine ek yapmak istediğini belirtti. Bunun üzerine Avukat Levent Yıldırım, "yeter artık hep konuşuyorsunuz" dedi. Bu tepki üzerine avukat Karadağ, "Ne yeteri, müsaade istedim" karşılığını verdi. Avukatlar birbirlerine karşı 'otur yerine' şeklinde ifadeler kullandı. Avukat Yıldırım, avukat
Karadağ'a parmağıyla işaret ederek konuşmamasını isteyerek, "O parmağını indir, yoksa indirmesini biliriz" şeklinde tehditte bulundu. Yaşanan bu tartışmanın ardından Mahkeme Başkanı Canak, tarafları sakin olmaları konusunda uyardı.
Daha mahkemeye heyetinden söz alan avukat Levent Yıldırım, müdahil avukatlardan Arzu Becerik'in önceki duruşmada ifade ettiği, "Ogün Samast, mahkemede gösterilen silahı tanımadı. Tanıklar ondan daha iyi tanıdı. Cinayetten sonra eline verildiğini düşünüyoruz. Ateş edilen silahta şarjörde eksik olması lazım. Ama hem şarjör doluydu hem de parmak izi yoktu" sözlerini tutanaktan okudu. Yıldırım, Becerik'e katıldığını ifade ederek, "Bu ifadeler müvekkilimin suçsuz olduğunu gösterir. Bunun müdahil avukatlar
dahi ifade ediyor. Bu nedenle tahliye edilmesini talep ediyorum" diye konuştu.
Daha sonra sanıklar arasında oturan Ogün Samast ile müdahil avukatlardan Hakan Karadağ arasından tehdit tartışması başladı. Avukat Karadağ, Mahkeme Başkanı Canak'a, ''Ogün Samast'ın başını sallayarak kendisini tehdit edip, 'sen bir cezaevine gelsene' dediğini ve elindeki kağıda bir şeyler yazarak cebine koyduğunu söyledi. Bu ifadelere itiraz eden Samast, öyle bir kastının bulunmadığını kaydederek, ''3 yıldır cezaevindeyim'' diye konuştuğunu aktardı. Samast, Karadağ'a, ''Bana hakaret etme'' diyerek,
cebindeki kağıdı Başkan Canak'a verdi. Canak'ın okuduğu kağıtta, Samast'ın Hakan Karadağ'ın ismini yazdığı tespit edildi.
Avukat Levent Yıldırım, sanıklar ile müdahil avukatlar arasında her duruşmada gerginlik yaşandığını ifade ederek, mahkeme heyetinden sanık avukatları ile müdahil avukatlarının yerlerinin değiştirilmesini talep etti. Duruşmada söz alan tutuklu sanık avukatları müvekkillerinin tahliye edilmesini talep etti. Talepleri dinleyen mahkeme, duruşmaya ara verdi. Verilen aranın ardından duruşma 10 Mayıs tarihine ertelenirken, tutuklu sanıklar adliyeden çıkarılarak cezaevlerine götürüldü. Cezaevi aracına götürülen
sanıklardan Yasin Hayal, adliye çıkışında, "Yaşasın BBP, yaşasın Alperen Ocakları" şeklinde bağırdı.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 10:31

İLGİLİ HABERLER