
HSBC: BOMBALI SALDIRININ ARDINDAN İŞLERİMİZ AÇILDI...
HSBC Bank Türkiye Başkan Yardımcısı Mark McCombe, iki yıl önce bombalı araçlarla yapılan saldırının ardından işlerinin açıldığını, bankaya ilginin arttığını ve mevduatta büyüme görüldüğünü söyledi. Banka, saldırıdan sonra Türkiye’deki bazı grupları takibe almış.HSBC Türkiye Başkan Yardımcısı Mark McCombe, 20 Kasım 2003’te İstanbul’daki merkez binalarına yönelik terörist saldırının kendileri açısından olumlu sonuçlar doğurduğunu söyledi. Boğaziçi Üniversitesi Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Dış Politika Forumu tarafından düzenlenen ‘Küresel Terörizmin Ekonomik Yansımaları ve Çözümler’ başlıklı uluslararası konferansta konuşan McCombe, saldırı sonucu iş kaybına uğramadıklarını; aksine mağdur durumdaki birine yardım etme güdüsüyle pek çok kişinin kendilerine yöneldiğini kaydetti. McCombe’nin verdiği bilgiye göre, patlamadan sonra banka mevduatı arttı, müşterilerle olan ilişkiler kuvvetlendi, piyasadan ve düzenleyici kurumlardan olumlu tutum oluştu ve potansiyel yabancı yatırımcılara işlerin bozulmayacağı mesajı gitti. McCombe, bunlara rağmen saldırının kendi iş yapma şeklini değiştirdiğini de söyledi. McCombe, geleneksel önlemlerinin terörist saldırılara karşı yeterli olmadığını belirterek, “Güvenliğe daha çok önem vermeye başladık. Türkiye’de de bazı uç gruplar var. Saldırı sonrası bu uç grupların hareketlerini daha iyi takip ediyoruz. Bu gruplar ekonomik istikrarı bozmak istiyor.” dedi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Komisyonu Başkanı Cem Duna da terörizme karşı mücadelenin ekonomi ayağında da bütün dünyanın ortak hareket etmesi gerektiğini söyledi. Toplantıda ayrıca İsviçre merkezli Business-Humanitarian Forum’un başkanı emekli Büyükelçi John J. Maresca da bir konuşma yaptı. Maresca, terörle mücadelede sadece devletlerin değil özel teşebbüslerin de sorumluluk taşıdığını kaydetti. Maresca, ‘insanlar neden terörizme yöneliyor?’ sorusuna cevap aradı. “Bana göre yüzlerce işsiz, gelecekten ümidini kesmiş genç olmasaydı Usame bin Ladin veya benzerleri etraflarında genç destekçiler bulamayacaktı.” diyen Maresca özel sektörün buralarda yatırımlar yaparak fakirliği giderebileceklerini vurguladı. Dünyanın en zengin bölümünün 1 trilyon dolarlık servet oluşturduğunu, en büyük 100 ekonominin ülkeler değil şirketler olduğunu belirten Maresca, “Yoksulluk sorununu çözecek servet özel sektörün elinde.” diye konuştu. Maresca, soru üzerine fakirliğin terörizme iten tek sebep olmadığını söyledi. “Hepimiz bir ve aynı tanrıya inanıyoruz.” diyen Maresca, tanrının insanların dillerine veya renklerine bakmayacağına işaret ederek bir uzlaşı aranmasının terörle mücadelede önemli olduğuna da değindi. Teröre iten başka bir sebep olarak ise Maresca, İslamî kültür ile yetişen kitlelerin Batı değerlerinin kendilerine zorla empoze edilmesine karşı duydukları tepkiyi göstererek bu konuda da her iki tarafın anlayışa dayalı bir ortak zemin bulmasını istedi. Kültürler arası köprü olmanın önemine değinen Maresca, bir itirafta da bulundu: “Batı’dakiler olarak her zaman bu konuları ele almada pek akılcı olmadık. Düşüncesizlik ve şiddet eğilimi içinde olduk. Yapıcı şekilde sorunu çözersek, terörizmin kökenini çökertebiliriz.”
Türk girişimcilerin Irak’ta karşılaştığı sorunlara değinen Uluslararası Nakliyeciler Derneği İcra Kurulu Başkanı Cahit Soysal, Irak’ın garanti etmesi halinde Türk girişimcilerinin taşımacılıkta kendi yol güvenliğini sağlayacak yatırımları yapmaya hazır olduğunu söyledi. Bölgedeki otoritelerin kendilerine “Başınızın çaresine bakın.” dediğini belirten Soysal, bu doğrultuda çalışmalar yaptıklarını anlattı. Araç takip sistemi ile Irak’taki araçların nerede olduğunu, yakıtını, hatta sürücüsünün göğsüne takılan bir apartla kalp atışlarını bile takip edebildiklerini anlatan Soysal, bu sistemin her araca takılamayacak kadar pahalı olduğunu söyledi. Milli İstihbarat Teşkilatı eski Müsteşarı, emekli Büyükelçi Sönmez Köksal, teştkilatın kontrterör, değişen konvansiyel gereksinimlerine paralel ve genel anlamda bütün yönleriyle devlet güvenliğini sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılmasını istedi. Köksal, 11 Eylül olayları ile birlikte, bir kıta devleti ABD'nin ana hedefe dönüştüğünü kaydetti. Terör hareketini besleyen sermaye hareketlerinin izlenmesi gerektiğini belirten Sönmez Köksal, Türkiye açısından sınır ve ulaşım güvenliğinin önemine dikkati çekti.
Zaman