Bakanlar Kurulu’nda önümüzdeki günlerde ele alınacak Kamu Yönetimi Temel Kanunu Taslağı, çok çalışan memura daha yüksek maaş ödenmesinin yanı sıra, müsteşar, genel müdür gibi görevlilerin hükümetle gelip hükümetle gitmesini öngörüyor.
Hazırlık çalışmalarına 1977 yılında ANASOL-D Hükümeti döneminde başlanan ve Başbakanlık Başmüşaviri Prof. Dr. Ömer Dinçer tarafından son şekli verilen taslak, kamu kurumlarında devrim niteliği taşıyor.
Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitü ( TODAİE), Devlet Planlama Teşkilatı (DTP) Başbakanlık Devlet Personel Dairesi Başkanlığı’nın yürüttüğü tasarı çalışmasını nisan ayındaki Bakanlar Kurulu’nun ardından Dinçer üstlendi. Üç ayrı grubun çalışmalarını dikkate alarak harmanlayan Dinçer, taslağı Bakanlar Kurulu’na sunulacak hale getirdi.
Güçlü yerel yönetim
Taslağa göre müsteşar, müsteşar yardımcısı, genel müdür, genel müdür yardımcısı, Devlet Personel Dairesi Başkanlığı gibi müstakil başkanlıklar, bundan böyle hükümetle gelip hükümetle gidecek. Taslak, göreve geri dönmek isteyenlere mahkemeye dava açma hakkı tanımıyor.
Adalet, Milli Savunma, İçişleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Maliye bakanlıkları dışında kalan tüm bakanlıkların taşra teşkilatlarının kaldırılmasını öngören taslak, yerel yönetimlerin güçlendirilmesini amaçlıyor. Taslak, taşra teşkilatları kaldırılacak bakanlıkların alt birimleriyle buralarda çalışan personelin il özel idareleri ve belediyelere devredilmesini öngörüyor. Taslağa taşra teşkilatları kaldırılacak olan Sağlık ve Sosyal Yardım ile Milli Eğitim Bakanlığı karşı çıkıyor.
Sağlık, Milli Eğitim, Orman, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı taşra teşkilatları il özel idarelerine doğrudan bağlanacak. Merkezden değil yerel yönetimlerin belirleyeceği çalışma koşulları ve genelgelerle hareket edecek.
Part-time çalışma
Tercüman’a bilgi veren kaynaklar, ''Taşra teşkilatları zaten geçmişte de bir yönüyle il valiliğine bağlı idi. Ama şimdi bu bağ daha da güçlendiriliyor ve bir anlamda yerinden yönetimler merkeze oranla mali ve yönetimsel anlamda bağımsızlaştırılıyor'' dediler.
Memur maaşlarının performansa göre belirlenmesini öngören taslağa göre, çok çalışana yüksek maaş verilecek, çalışmayanın maaşı ise yerinde sayacak. Daire başkanları ve müdürlerin hazırlayacağı personel raporlarıyla kimin nasıl ve ne kadar çalıştığı tespit edilecek. Taslak devlet dairelerinde part-time çalışma imkânı da getiriyor.
Taslakla üst kurulların tümü bağımsız kurum olmasına rağmen devlete bağlanacak. Böylelikle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) gibi kurulların hesapları devlet tarafından bilinecek. Üst kurul başkanlarının maaşları, Başbakanlık Müsteşarı maaşını geçemeyecek.
Öte yandan üst kurul uzmanlarının maaşları da Başbakanlık uzmanlarının maaşına çekilecek.
Uzaktan hükümet
yerinden yönetim
TASARARI, ilk etapta kamu hizmetlerinin yüzde 40’ının yerel yönetimler, yüzde 60’ının da merkezi yönetim tarafından yapılmasını öngörüyor.
Başbakanlık İdareyi Geliştirme Başkanı Prof.Dr. Azim Öztürk, kamu yönetiminin yeniden yapılandırılmasına yönelik tasarının, düşük maliyetle çalışan, etkin, şeffaf, katılımcı, insan haklarına saygılı ve vatandaşı müşteri olarak algılayan kamu sistemi getirdiğini söyledi.
Türkiye’de halen kamu hizmetlerinin yüzde 10’unun yerel yönetimler, yüzde 90’ının da merkezi idare eliyle yapıldığını belirten Öztürk, ''Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 50’dir. Biz ilk etapta kamu hizmetlerinin yüzde 40’ının yerel yönetimler tarafından, yüzde 60’ının da merkezi yönetim tarafından yapılmasına çalışıyoruz'' dedi.
Öztürk, yerel yönetim harcamalarının GSMH’ye oranının İsveç’te yüzde 28, Danimarka’da yüzde 30, ABD’de yüzde 11, Fransa’da yüzde 9 ve İngiltere’de yüzde 12’yken Türkiye’de bunun sadece yüzde 2 civarında olduğunu belirtti.
Mevcut yönetim yapısında ''Her şey devlet içindir'' mantığının hakim olduğunu anlatan Öztürk, ''Bu mantığın sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz. Oysa unutulmamalıdır ki, uzaktan hükümet edilir, yerinden yönetilir'' dedi.
H.O.Tercüman
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:42
