Gündem
  • 13.1.2014 21:22

Hükümet HSYK teklifinde geri adım atmadı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, HSYK’ya ilişkin kanun teklifinin TBMM’ye geldiğinde AB ülkelerinkinin incelenerek yapıldığını belirterek, “Demokratik tabanı daha da güçlü olsun dedik ve farklı fikirler, farklı kaynaklardan gelenler bir araya gelsinler de taraf tutmasınlar, ayrı bir grup oluşturmasınlar, beş kişiden çektiğimizi bize tekrar ızdırap olarak karşımıza getirmesinler dedik. Ne bilirdik bu kadar saf olacağımızı” dedi.
Bakanlar Kurulu Toplantısı’nın sona ermesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Bir gazetecinin, “Eski kuvvet komutanları için geçerli olacak mı? İlker Başbuğ’un davasının Yüce Divan’a gönderilmesi sözkonusu olacak mı? Yoksa bundan sonraki komutanlar için mi olacak? 4 bakanla ilgili fezlekeler konusunda bir değerlendirme yaptınız mı? Yol haritası nasıl olacak?” sorusu üzerine Arınç, “Bakanlarla ilgili fezlekelerin Adalet Bakanlığı’na geldiğini bizzat sayın Bozdağ söyledi. Onlar incelemesini yapıp eğer uygunsa TBMM’ye gönderecekler. Oradaki fezleke sayısı zannediyorum bini aşmıştır, zannediyorum onlara eklenmiş olacak. Eğer karma komisyona gelirse onlar üzerinde rapor hazırlar bu işi fiiliyata dökerlerse ondan sonra bakanlarla ilgili fezlekelerin, dokunulmazlıkların kaldırılıp kaldırılmaması gündeme ancak gelebilir. Şu bulunduğu aşamada henüz fezlekelerin adalet bakanlığına yeni gönderildiğini, TBMM’ye henüz intikal etmediklerini biliyoruz. Benim son bildiğim dokunulmazlık kaldırılması talebi 950 civarındaydı. Son gönderilenlerle milletvekillerini kastediyorum sayıları yükselmiş olabilir. Ama anayasa adalet karma komisyonunda ne yapılabileceğini Meclis’e geldikten sonra göreceğiz” diye konuştu.
GEÇMİŞE YÜRÜMEMESİ GEREKİR”
“Milli Savunma Bakanımızın bugün imzaya açılan tasarısının ne zaman kanunlaşacağını bilemeyiz” diyen Arınç, “Elbette kanunlaştıktan sonra yürürlük ifade edecektir. Çünkü bu bir anayasa maddesi değil bir kanundur. Geçmişe yürümemesi gerekir. Usulle ilgili bir konudur Bundan önceki taleplerin bundan sonra değerlendirilmesi söz konusu olamaz” dedi.
DERSHANELER KONU GÖRÜŞÜLMEDİ”
Arınç, Dershaneler konusunun Bakanlar Kurulu’nda görüşülüp görüşülmediği ile ilgili bir soru üzerinede, “Hayır görüşülmedi. Milli Eğitim Bakanımıza sordum, çalışmalar devam ediyor bittiğinde açıklama yapacağım dedi” ifadelerini kullandı.
“ONLAR BAZI MESELELERİNİ MERKEZİ YÖNETİMLE ÇÖZMEK DURUMUNDALAR”
Irak Başbakanı Maliki’nin Bağdat’ın izni olmadan Kuzey Irak’tan petrol ihracına izin vermeyeceklerini açıklamasının ardından yaşanan gelişmeler neticesinde ziyaret trafiğinde bir değişiklik yaşanacak mı?” sorusu üzerine ise Arınç, şunları kaydetti:
“Tasarlanmış düşünülen ziyaretlerdi bunlar. Henüz realize olmadı. Ne zaman gidecekler, onlar gelecek biz mi gideceğiz. Onlardan gelenler oldu. Meclis Başkanı, Dışişleri Bakanı, başbakan yardımcısı geldi. Sayın Başbakanımız bu ziyaretlere karşılık vermeyi düşünüyordu. Ama şu anda bir tarih tespit edilmiş değil. Kuzey Irak petrolünün başka ülke vasıtasıyla satılması konusunda Irak Anayasası gereğince bir mutabakat sağlanması gerekiyor. Merkezi hükümetle Kuzey Irak’taki yönetimin kendi aralarında yapacakları bir uzlaşıyla mümkün. Son durumu bilmiyorum ama bizim bu önemli konuyu da dikkate alarak Kuzey Irak’la mutabakat içinde olduğumuz bazı konular var. Onlar bazı meselelerini merkezi yönetimle çözmek durumundalar. Bu konu üzerinde zannederim ki uzlaşırlar.”
“BU SAÇMALIKLARA İNANMAYIN LÜTFEN”
“HSYK değişikliğinin ardından hükümetinizin Yargıtay’da da kadroları değiştireceğiniz iddiaları var” diye sorması üzerine ise Arınç, “Bu saçmalıklara inanmayın lütfen. Bunlar üzerinde durulmaya değmez şeyler. Birileri uyduruyor” dedi.
“Yeniden yargılama düzenlemesinden bazı AK Parti milletvekillerinin rahatsız olduğu haberleri var. Rafa kalkacağı yorumları da var. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?” diye sorması üzerine ise Arınç, şunları kaydetti:
“Ortada bir düzenleme yok ki. Ortada Barolar Birliği Başkanı durumdan vazife çıkarmış, insiyatif kullanıyor. Kendisinin bazı önerileri var. Bunlar ne kadar hukukidir gerçeklik payı vardır yapılacak çalışmalar sonrasında ortaya çıkar. Sizinle yaptığımız sohbet toplantısında bir avukat olarak esasen CMK’da çok eskiden olduğu gibi iade-i muhakeme yönteminin olduğunu söyledim. Yeni tabirle yargılamanın iadesi. Bunun şartları vardır. Kesinleşmiş hükümlerle ilgilidir. Halen yargılaması devam eden davalarda yargılamanın iadesi sözkonusu olmaz. Sayın Feyzioğlu’nun bu taleplerinin dahi yine aynı çevreler tarafından eleştiriye uğradığını herhalde sizlerde biliyorsunuz. Sayın Kanadoğlu hayır böyle olmaz aslında böyle olması lazım diyor. İçeride tutuklu veya hükümlü bulunanlar biz bunu kabul etmeyiz diyorlar. Bir başka hukukçu zatı muhterem o başka bir şey söylüyor. Onlar kendi aralarında tartışsınlar. Biz adalet bakanlığı olarak mevcut mevzuatı dikkate alarak bunun geçerliliğinin olup olmadığına bir bakalım. Dolayısıyla bizde hemen bu işin üzerine atlayacak noktada değiliz. Ortada bir hukuk devletiyiz biz. Hukuk devletinin cari bir mevzuatı vardır. Mahkemeler görevlerini yapmışlar. Doğru veya yanlış karar vermişler. Yanlış karar verdiğine inanıyorsak elimizdeki delillerin sonradan üretilmiş sahte oldukları hükme esas teşkil eden konularda aldatıcı olduğu sabit olursa yargılamanın yenilenmesi her zaman mümkün zaten. Kanun yolları tüketilmiş mi? Bireysel başvuru AİHM onlara bakmamız lazım. Ben sayın Feyzioğlu’nun talepleri konusunda ona tamamen ters şeyler söyleyebilirim küçücük hukuki bilgimle. Ama bunu önünüzde tartışmak istemiyorum. Öncelikle bu işte taraftar olanların kendi aralarında bu işte anlaşmaları lazım. Şu anda sadece birbirlerini suçluyorlar. Bizim de kavgaya katılma niyetimiz yok. Milletvekillerimiz farklı düşünebilir mi? Elbette farklı düşünebilir. CHP içinde oluyor da niye AK parti içinde farklı düşünceler olmasın. Sonunda bir konuda karar verirsek milletvekillerini bilgilendiririz. Teklif veya tasarının arkasına düşeriz. Henüz ortada Feyzioğlu’nun ortaya attığı fikirlerin tartışılmasından başka bir şey yok.”
“NE BİLİRDİK BU KADAR SAF OLACAĞIMIZI”
AB’nin HSYK’nın yapısında yapılacak olan değişiklikle ilgili eleştirilerinin hatırlatılması üzerine ise Arınç, şunları kaydetti:
“AB’nin Türkiye parlamentosunda görüşülen bir kanun teklifi üzerinde herhangi bir söz beyan etmesi, eleştiride bulunması herhalde doğru bir şey değil. Biz AB’de müzakere halinde olan bir ülkeyiz. Henüz tam üye değiliz. Bizde birlik içerisinde bazı konuların görüşüle bileceğini, konuşula bileceğini, bilgi alışverişi olabileceğini düşünürüz. Ama öncelikle bu açıklamaları yapmadan daha önce kimse Türkiye’de karşıdaki muhatabına bu işleri sorması ne yapıldığı konusunda bilgi sahibi olduktan sonra bir şey söyleyecekse söylemesi lazım. Bu konuya dikkat edenler var, dikkat etmeyenler var. AB’deki mantalintenin bizim düşüncelerimizden biraz farklı olduğunu söyleye biliriz. Ama unutmayın biz HSYK konusunu TBMM’de kanun teklifi haline getirdiğimizde daha sonra biliyorsunuz referandumla yüzde 58’le kanunlaştı. O zaman AB’ye üye olan ülkelerdeki HSYK yapılanmasını inceledik. O yapılanmaların içerisinde bizim kendimize özgü olarak getirdiğimiz konuların dışında yapılanmalar var. Orada HSYK üyelerinin neredeyse tamını yürütmenin seçtiği bir mekanizmanın olduğunu da söylemeliyiz. Bunları ülke ülke Adalet Bakanlığımızdan da belki Başbakanlık müsteşarlığımızdan da temin edebilirsiniz, bende size takdim edebilirim. AB’nin bazı ülkelerinde uygulanan modelini biz Türkiye’ye getirmiş olsaydı herhalde herkes havalar uçar ve isyan ederdi. Biz şimdi 22 üyenin herhalde 10 tanesini birinci sınıf hakimler arasından seçiyor. İki üç tanesini Cumhurbaşkanı seçiyor. Bir ikisini Yargıtay ve Danıştay seçiyor ve bir iki tanesini Adalet Akademisi seçiyor. Ben bunun 15 tanesini yürütme olarak veya cumhurbaşkanlığı makamı olarak seçeceğim noktasına da gelebilirdik. Ama biz demokratik tabanı daha da güçlü olsun dedik ve farklı fikirler, farklı kaynaklardan gelenler bir araya gelsinler de taraf tutmasınlar, ayrı bir grup oluşturmasınlar, beş kişiden çektiğimizi bize tekrar ızdırap olarak karşımıza getirmesinler dedik. Ne bilirdik bu kadar saf olacağımızı. Dolayısıyla AB’de ağzını açacak insanların önce Türkiye’de ne yapıldığını öğrenmesinde fayda var. Yanlış bilgilendirme olabilir.”
“BİR ZARF ATMA HALİ KESİNLİKLE DOĞRU DEĞİL”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İçişleri Bakanlığı olağanüstü hal çalışması yapıyor açıklamalarının hatırlatılması üzerine ise Arınç, “Bu kadar asparagas, tabiri caizse bir zarf atma hali kesinlikle doğru değil. Biz olağanüstü hali, hükümete geldikten sonra 20 sene devam eden olağanüstü hali 18 günde kaldırmış, bununla iftihar eden bir hükümetimiz. Terörle mücadele sırasında o kadar zor günler yaşadık ki, herkes olağanüstü hal ilan etmemizi tavsiye etti. Biz o zaman, ‘Hayır, hükümetimiz güçlüdür, bütün tedbirlerimizi aldık, bunun şartlarını kesinlikle kabul etmemiz mümkün değildir’ dedik. Durup dururken nereden aklına geldi, Allah selamet versin” diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 08:30

İLGİLİ HABERLER