Spor
  • 19.1.2006 14:56

HÜKÜMETTEN ULUSOY'A: DESTEK VERİRİZ AMA TAKİP DE EDERİZ

ENGİN KOCABIYIK
ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF)'nun Olağanüstü Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, kulüplerden daha şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim anlayışını benimsemelerini istedi.
Ankara Sheraton Oteli'nde gerçekleştirilen genel kurulda konuşan Bakan Şahin, Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt olan TFF'nin genel kurulunda bulunmaktan duyduğunu memnuniyeti dile getirdi. TFF'nin 13 yıl önce özerk hale geldiğini ve 6. genel kurulunu yaptığını hatırlatan Bakan Şahin, "Genel kurulun başarılı geçmesini diliyorum. Türkiye'de 52 federasyon var. Bunlardan biri de Futbol Federasyonu. TFF, Türkiye'de en çok sevilen, en çok taraftarı olan, en çok desteklenen ve halkın en çok gündeminde olan branşın federasyonudur. TFF, ciddi bir halk desteği ve ciddi ve ekonomik imkanı kullanmaya çalışmaktadır. Gayri resmi araştırmalara göre 300 milyon doların üstünde bir kaynak futbol arenasında kullanılmaktadır. Fakat, bu yeterli değil. Ayrıca, en fazla sorunu olan da futbol camiası ve kulüplerimizdir. Kulüplerimizin önümüzdeki yıldan itibaren sorumlulukları daha da artacaktır. 2004 UEFA kriterlerini tam anlamıyla uygulayacağımız yıla doğru gidiyoruz. Genç oyuncuların yetiştirilmesi ve korunması onların ehil hocalar tarafından eğitilmesi, sadece sportif eğitim değil genel eğitim alanında da sahip çıkılması kriterlerin amacı. Personel ve yönetim kriterleri, profesyonel yönetim, uzman bir yönetimi kulüplerimizin sağlamı kulüplerin en önemli amaçlarından biri olacak" dedi.
UEFA kriterlerin en önemlisinin mali kriterler olduğuna dikkat çeken Mehmet Ali Şahin, "Kulüplerin 2007'den itibaren mali kriterlerin yerine getirmesi gerekiyor. Gelir-giderlerin dengeli ve sağlam olması isteniyor. Kulüplerimizin ne kadar bu noktaya geldiğini, bir takım eksiklerimizin olduğunu kabul ediyoruz. Bu eksikliği gidermenin sorumluluğu sadece kulüplerin olamaz. Bu konuda bakanlığım görevlidir, hükümetler görevlidir. Anayasa'nın 59. maddesi 'Sporun Geliştirilmesi' adı altında bu görevi devlete vermiştir. Bu sorumluluğu birlikte yerine getirmeliyiz.
Yakın bir zamana kadar kulüplerimizin gelir kaynağı maç hasılatıydı. Sonra naklen yayın geliri ile yeni bir kaynak doğdu. Fakat, bundan herkes yararlanamıyor. 3 yıllık süre içinde İddaa oyununu başlatmakla kulüplerimize ciddi bir gelir kaynağı ortaya çıktı. 18 aylık süre içinde kulüplerimiz 131 milyon YTL kaynak aldılar. Kulüplerimiz (İddaa oyununda yer almak istemiyoruz) deseler Maliye Bakanlığı büyük bir kaynağı kaybeder. Bu pasta büyümeli. Türk futbolu, Türk sporu adına büyümeli. Giderek de büyüyor" diye konuştu.
Ligin kalitesinin en zayıf kulübün kalitesiyle ölçüldüğünü belirten Bakan Şahin, "Tıpkı, bir zincirin dayanıklılığının en zayıf halkasının dayanaklılığıyla ölçüldüğü gibi ligin kalitesi de en zayıf kulübün kalitesiyle ölçülür. O halde biz, bu pastayı büyütürken 2. Lig, 3. Lig kulüplerini de ihmal etmemeliyiz. Kulüplerimizin bu pastadan alacakları payları azaltmadan bir takım yeni yöntemler bulup, 2. Lig ve 3. Lig kulüplerimizin de bu imkandan yararlanması sağlayacak formüller geliştirmeliyiz. Bu konuyla ilgili Spor-Toto Teşkilat Müdürlüğü çalışma başlattı. Yeni gelecek yönetime bu konuda görevler düşüyor. Arzu ediyorum ki, 3. Lig kulüplerimizin belki bir sezon içinde İddaa oyununda iki veya üç kez değerlendirilebilir ama bunu değerlendirebilecek bir formülü bulmayız. Sadece birkaç kulübün değerlendirildiği bir formül, adaletsizlik doğruyor. İsim hakkıyla birlikte Turkcell Süper Ligi, Fortis Türkiye Kupası oldu. Bunlar 2004 yılında Futbol Federasyonu yapısında yapmış olduğumuz küçük bir değişiklikti. Kulüplerin isim hakkını 2. Lig A ve B'ye yayabilir miyiz ? İş başına gelecek yönetimin bunları da düşünmesinde yarar olacağına inanıyorum. Sponsorluğun kapsam alanını genişletmekle çok isabet ettiğimizi düşünüyorum. 2004 yılında yaptığımız düzenlemeyle sponsorluğun kapsam alanının genişletmek suretiyle federasyonlarımızın ve kulüplerimizin daha fazla özel kaynak elde etmelerini sağladık. Bunlar da yeterli değil. Yeni formüller, kaynaklar bulmak zorundayız" dedi.
2007 yılından itibaren kulüplerin ulaşmak istedikleri mali kriterleri yakalama noktasında mutlaka düşünceleri hayata geçirmek mecburiyetinde olduklarını kaydeden Şahin, şunları söyledi:
"Şampiyonlar Ligi ve UEFA Ligi'nde mücadele etme hakkı kazanan bir kulübümüze, bu kriterleri yerine getirmediği için 'katılamaz' denilirse bunun sorumluluğu önce benim bakanlığıma sonra da hükümetimize, devletimize aittir. Kulüplerimize bu konuda destek vermeliyiz. Hükümet olarak, bakanlık olarak Türk Sporunu ve Türk futbolunun daha da gelişmesi için her türlü desteği vermeye çalıştık, bundan sonra da vermeye devam edeceğiz.
Ancak, kulüplerimizden benim küçük bir istirhamım var. Daha şeffaf, daha hesap verebilir, daha etkili ve verimli bir yönetim anlayışını hem kurumsal bazda hem de kulüp bazında yerleştirelim. Hesaplarımızı ve kitaplarımızı daha düzgün tutmaya özen gösterelim. Her türlü desteği vermekte ne kadar esneksek, ne kadar fedakarsak, şeffaflık ve hesap verebilirlik konusunda da o kadar takipçi olacağımızı, bu konuda kararlı olacağımızı ifade etmek istiyorum. Her türlü desteği veririz, ama ciddi de takip yaparız. Bu, bizim yasa gereği yüklenmiş olduğumuz sorumluluktur".
Bakan Şahin, yarın başlayacak ligin ikinci yarısında kulüplere malzemecisinden başkanına kadar herkese başarılar dilediğini, tribünlerde dost ve sevgi şarkılarının söylenmesini istediğini sözlerine ekledi.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:13

İLGİLİ HABERLER