HÜRRİYET GAZETESİ YAZARI AYŞE ARMAN İYİCE AZITTI : İNSAN YATAĞINA BAŞKA ŞEYLERDE ALMAK İSTİYOR
KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/Kocasıyla yatak odasında yaşadıklarını köşesine taşımasıyla tanınan Hürriyet Gazetesi yazarı Ayşe Arman,ya çalıştığını ya da seviştiğini yazdı.Arkadaşının kendisi hakkında böyle bir tespitte bulunduğunu yazan Arman,"Yaptığın işi, iyi yapmaya çalışacaksın. Kafa patlatacaksın. Uyduruk, kaydırık olmamasına uğraşacaksın. Bu yeterince zor zaten. Sabah akşam işle yatıp kakman gerekiyor. Ama işte an geliyor, o da insanı kesmiyor. İnsan, yatağına iş dışında, başka şeyler de almak istiyor!" dedi.
İŞTE ARMAN'IN YAZISI
Ya çalışıyorsun ya sevişiyorsun
O çok yakın arkadaşım sonunda dayanamadı.
Tısladı telefonda:
- Yine mi meşgulsun? İnanamıyorum sana. Ne zaman arasam işin var. Ya çalışıyorsun ya sevişiyorsun...
Sıkı bir zılgıt yedim anlayacağınız!
Kös kös kapattık telefonu.
Belli ki, benimle paylaşmak istediği şeyler vardı.
Ama benim onu dinleyecek ne vaktim ne de halim...
Sesimden anlamıştı.
Yine işim başımdan aşkındı.
Haklı olarak sitem ediyordu.
Dertlerini bana anlatmayacaktı da kime anlatacaktı...
Kapıcıya mı?
* * *
Kara kara düşünmeye başladım.
Yakında tamamen yalnız kalacaktım.
Önceliklerimin iş ve özel hayat olması çevremdeki herkesi sinir ediyordu çünkü dostluklar emek ve çaba gerektiriyordu.
Ama benim hiçbirşeye, hiçbir kimseye vaktim kalmıyordu.
Bir yerlerde hata yapıyordum.
Biraz sonra tekrar çaldı telefonum:
- Bana bak. Çok da ciddiye alma beni. İş ve aşk dışında daha ne ister insan hayatta?
* * *
Öyle değil işte.
İstiyor.
İnsan herşeyi istiyor.
Hem de aynı anda...
Nedir bu herşey?
Yaptığın işi, iyi yapmaya çalışacaksın. Kafa patlatacaksın. Uyduruk, kaydırık olmamasına uğraşacaksın. Bu yeterince zor zaten. Sabah akşam işle yatıp kakman gerekiyor. Ama işte an geliyor, o da insanı kesmiyor. İnsan, yatağına iş dışında, başka şeyler de almak istiyor! Ee peki, (aşık oldun) aldın diyelim. Sanki bir ilişkiyi yürütmek kolay? O da inanılmaz emek istiyor. Diyelim ki, iyi gidiyor. Şükrediyorsun. Ama bu sefer ne oluyor? İki kişilik bir dünyada Küçük Prens ve Küçük Prenses olarak yaşamaman gerekiyor. Sosyal hayatının da olacak. Oralara buralara gideceksin, dostlarınla, arkadaşlarınla vakit geçireceksin. Peki anladık, onu da yaptın. Ama kendini de beslemen gerekiyor. Ruhunu yani. Okunacak kitaplar, gezilecek sergilecek, izlenecek filmler var. Ne yazık ki iş, ruhla da bitmiyor. Bütün bunları yaparken bakımlı ve güzel olmak icap ediyor. Ee 30 yaşından sonra da iyi durabilmek için epey bir çaba gerekiyor. Spor, yapacaksın spor! Yine fedakarlık: Ya sabahın köründe kalkıp bir saat yürüyeceksin ya da iş çıkışında herkesi ekip yüzmeye gideceksin. Ay bitmiyor! Paran olması gerekiyor, sabrın olması gerekiyor, vaktin olması gerekiyor, berbere gitmen gerekiyor, dip boya yaptırman gerekiyor, manikür, pedikür, sonra aileni ihmal etmemen gerekiyor, kedinle günde en az bir saat sarmaş dolaş olman gerekiyor, onun sağlığı, senin sağlığın, evin bakımı, onarımı, arabanın durumu...
Ee ne oluyor?
Suçluluk ve vicdan azabı içinde kıvrınıyorsun.
Sürekli bir yerlere yetişmeye çalışıyorsun.
Beceremiyorsun.
Hepsinin altından kalkmaya çalışınca da...
Toptan çuvallıyorsun!
İyi bir iş mi çıkardın, patronun ‘‘Bugün amma da çirkinsin!’’ diyor. Güzel mi görünüyorsun, bu sefer işinde ‘‘low profile’’ oluyorsun. Evin güzel mi oldu, ha ha ha parasız kalıyorsun. Tam kendini iyi hissediyorsun, bu sefer de şişmanlamaya başladığını farkediyorsun.
Ben kaçmak istiyorum!
* * *
Önceliklerinin listesini yapıyorsun.
Birinden birini ya da benim durumumda ikisi seçiyorsun...
Olmuyor.
Bu sefer de ya çalışıyorsun ya sevişiyorsun diye zılgıt yiyorsun.
Ama herşeyi beceren kadınlar var.
Onların bir de çocukları var.
Hem işlerinde başarılılar, hem özel hayatları iyi, hem şahane anneler, hem de güzel ve bakımlılar.
Anasını satayım, bunu nasıl yapıyorlar?
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:29