
İÇİNDE YAŞAYANLAR ÖLÜNCE BU BİNALARIN HEPSİ YIKILACAK
İspanya’nın sıcak güneşi ve Akdeniz’in uçsuz bucaksız sahillerinde bir ev sahibi olmak. Çoğu bu düşünü gerçekleştirdi. 1997’den bu yana 100 binden fazla Avrupalı İspanya’da birer ev sahibi oldu. İspanya’nın tekleyen ekonomisi, emlak patlamasıyla gelen milyarlarca euro ile düzlüğe çıktı. Ancak rüya sona eriyor. Ülkede 2002’den beri iktidarda olan Sosyalist Parti, 1988’de çıkarılan ve bu zamana kadar göz ardı edilen emlak ve çevre yasasını uygulamaya koymaya hazırlanıyor. Bu yasaya göre, İspanya sahilleri halkın ortak malı sayılıyor. Yani ne satılıyor ne de kiralanabiliyor. Ve sahillerin halka açık olması gerekiyor. Çevre Bakanlığı, bu yasayı kullanarak önce sahilde ruhsatsız ya da eksik belgeyle inşa edilen evleri yıkma kararı aldı.
Satış ve miras yasak
2004’ten bu yana 1400 ruhsatsız bina yıkıldı. Şimdi de sıra, evlerini yasal yollarla yapan veya satın alan ev sahiplerine geldi. Hükümet, yasayla çoğu yabancı villa ve apartman sahiplerine bir duyuru yaparak evlerinin aslında onlara değil, halka ait olduğunu söylüyor. İçinde oturanlara bu evde ölene kadar yaşama izni veriliyor. Yani sahipleri artık evi ne satabilecek ne de çocuklarına miras olarak bırakabilecek. İçinde yaşayanlar öldükten sonra da evler yıkılarak, İspanyol halkına açık plajlar yapılacak.
%70: İspanya’nın 10 bin kilometrelik sahil şeridinin yüzde 40’ında yapılaşma bulunuyor. Plajların yüzde 70’İnin önünde ise villa, otel veya apartmanlar var. Sahillerdeki ev sahipleri, yasaya karşı seslerini duyurmak için dernekler kurup, hükümete baskı yapmaya çalışıyor.