
"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ DAHA DA KARANLIK BİR SÜREÇ BEKLİYOR"
Erinç yaptığı yazılı açıklamada, 24 Mart'ın, basın tarihinin kara günleri arasında şimdiden yerini aldığını söyledi.
Erinç, "Oysa aynı günün sabahı ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kalkacağı ve gazetecilerin hapis cezasından kurtulacağı ümidini yaşama geçirmek amacıyla Ankara'ya gitmiştik. TBMM Adalet Komisyonu, Türk Ceza Yasasındaki kimi maddelerin değiştirilmesi konusunu ele almıştı. Biz de meslek örgütü temsilcileri olarak nelerin yapılması gerektiği konusunda bilgi sunuyorduk. Toplantı bittikten sonra çıktığımızda tam bir hayal kırıklığı yaşadık. Anayasa'nın, Basın Yasası'nın sansürü yasaklayan ve gazetecileri güvence altına aldığı söylenen maddeleri yok sayılmıştı. 12 Mart 1971 ara rejiminde, sıkıyönetim komutanının sokağa çıkma yasağı koyarak yaptığı yasak kitap arama baskını bu kez, ülkenin demokratik hukuk devleti olduğunun ısrarla vurgulandığı bir dönemde yapılmıştı.
Basın Yayın Tarihimize, yayınlanmamış kitabın imha edilmesi gibi akıl ve hukuk dışı bir girişimin yaşandığı da eklenmişti. Bu ayıbı kimin düzelteceğini ne yazık ki bilemiyoruz. Elimizden gelen şey ise uygulamaya karşı çıkmak, kınamak ve ifade özgürlüğünü daha da karanlık bir sürecin beklediğini vurgulamak oluyor" dedi.