İHD'DEN SONRA PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ DE BAŞBAKANLIK İNSAN HAKLARI DANIŞMA KURULU'NDAN ÇEKİLECEĞİNİ AÇIKLADI
HAKAN AKKAYA
ANKARA- Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı Prof.Dr. İbrahim Kaboğlu, Meclis'e gönderilmesi beklenen 6. uyum paketinin, yöntem olarak parça-parça, darmadağınık bir şekilde alelacele olarak iyileştirmeyi ifade ettiğini bildirdi.
Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu tarafından düzenlenen toplantıların 3.'sü bugün Ankara Palas Devlet Konukevi'nde gerçekleşti. Birçok kamu kurum ve kuruluşu, sivil toplum örgütü ve sendika temsilcilerinin katıldığı kurulun açış konuşmasını yapan Kurul Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, söz konusu toplantıda 6. uyum paketi başta olmak üzere insan haklarına ilişkin yasa tasarılarının gözden geçirileceğini belirtti. Kaboğlu, 6. uyum paketi olarak hazırlanan yasa taslağının, öncekiler gibi 'Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı' başlığını taşıdığını belirterek, yasalaşması halinde 'torba kanun' özelliği kazanacağını söyledi. Kaboğlu, pakette yer alan 17 maddenin hemen hepsinin hak ve özgürlüklere ilişkin hükümleri içerdiğini belirtti. Kaboğlu, 6. uyum paketinin pekçok olumlu hükmü bulunduğunu belirtirken, ''Ama yöntem olarak, parça-parça, darmadağınık bir şekilde alelacele olarak iyileştirmeyi ifade etmektedir. Oysa, daha sistematik ve insan haklarının doğasına uygun 'paylaşımcı usül' ile bu alanda mevzuat üretmek daha sağlıklı olurdu'' dedi. Toplantıda incelenen bir diğer kanun tasarısının, 'Çeşitli Kanunlarda ve Maliye Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı' olduğunu belirten Kaboğlu, bu tasarının özellikle insanlığın ortak malvarlığına saygı hakkında zedeleyici hükümler içerdiğini söyledi. Kaboğlu, Türkiye'de insan-çevre ilişkisi üzerine yürürlükte bulunan kuralların, 'hukukun zayıf halkası' olmaktan çıkartılması gerektiğinin altını çizdi. İmar Kanunu'nun da bu durumun belkemiğini oluşturduğunu belirten Kaboğlu, İnsan Hakları Danışma Kurulu olarak insan hakları mevzuatının iyileştirilmesine katkı sağlama konusunun görevleri olduğunu kaydetti.
Uygulamayı izlemeye ilişkin usüllerin de geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Kaboğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Gerçekten, ifade ve örgütlenme özgürlüğü konusunda soruşturmalar, kovuşturmalar ve cezalar, zincirleme bir şekilde devam edegelmektedir. Bu nedenle, Yürütme ve Yargı organlarına yönelik somut etkinliklerde bulunmalıyız. Eğitim konusunda İnsan Hakları Eğitim Ulusal Komitesi'nin programlarını desteklemeliyiz ve bu etkinlikleri aynı zamanda üst kademelere yönlendirmeliyiz''.
Kaboğlu'nun konuşmasının ardından gündem dışı söz alan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kazım Genç, hükümetin Aleviler'i görmezden geldiğini savundu. Genç, hükümet üyelerinin, Alevi derneklerin hiçbir randevusunu kabul etmediğini iddia ederek, Alevi toplumunun yok sayılmasının üzüntüsü içinde olduklarını belirtti. İnsan Hakları Danışma Kurulu'nda 'konu mankeni' haline getirildiklerini öne süren Genç, İnsan Hakları Derneği (İHD) gibi kendilerinin de maruz kaldıkları durum açısından bir somut adım atılmadığı sürece kurul toplantılarına katılmama kararı aldıklarını söyledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:07