Dünya
  • 14.8.2014 22:12

İki yüzlü Amerika

ABD’nin Missouri eyaletininde 18 yaşındaki siyahi genç Michael Brown’ın silahsız olduğu halde polis tarafından vurularak öldürülmesine tepkiler  ülkede çığ gibi büyüyor.
Küçük bir kasaba olan Ferguson’da meydana gelen olaylarda  ABD polisi, otomatik silahlar ve zırhlı araçlarla adeta savaşa gidermiş gibi hareket ediyor, eylemcilere karşı gerçek mermi bile kullanıyor.
Gezi olayları sırasında Beyaz Saray'dan açıklama yapıp Türk polisini ve hükümeti suçlayan Amerika, kendi ülkesindeki gösterilerde adeta savaş başlattı.
Göstericilerin üzerine gaz bombası yağdıran Amerikan polisi, yakaladığını eşek sudan gelene kadar dövdü. Gösteri alanlarına keskin nişancılar yerleştirildi.
Olaylara müdahele sırasında gerçek mermi kullanıldı.
Amerikan polisinin orantısız güç kullanımından basın mensupları da nasibini aldı

ABD 'nin Missouri eyaletinin Ferguson kentinde, 11 Ağustos 'ta polisin 18 yaşındaki siyahi Michael Brown adlı genci öldürmesinin ardından protestolar devam ediyor. Görgü tanıklarına göre, teslim olduğu halde polis tarafından vurulan Brown, silah taşımıyordu. Genci öldüren polisin, ateş etmesinin gerekçesini “nefsi müdafaa” olarak açıkladığı bilinirken, olayın ardından yüzlerce kişi sokağa çıktı.

Guardian'ın haberine göre, çoğunluğu siyahi olan eylemcileri dağıtmak için birçok polis ve zırhlı araç bölgeye gönderildi. Kamuflaj giyen polislerin bir kısmının ağır silahlar taşıdığı ifade edilirken, polis kuvvetinin, eylemcilerin polise "iki cam şişe atmasından sonra" görevlendirildiği açıklandı. Ellerini yukarı kaldırarak protestolarının barışçıl olduğunu göstermek isteyen eylemcilere polis biber gazı, plastik mermi ve ağır silahlarla müdahale etti.

GAZETECİLER GÖZALTINA ALINDI

Washington Post ve Huffington Post'un gazetecilerinin Çarşamba akşamı eylemleri görüntülerken gözaltına alındığı kaydedilirken, Washington Post'tan yapılan açıklamada, "Muhabirimiz Wesley Lowery’nin gözaltına alınması basın özgürlüğüne yapılmış bir saldırıdır" ifadeleri kullanıldı. Huffington Post, Ryan J Reilly adlı muhabirinin "militan saldırganlığa" maruz kaldığını ve kendilerine "düşman savaşçı" gibi davranıldığını vurguladı. Al-Jazeera ekibi ise plastik mermiyle yaralandıklarını söyledi.

Guardian'ın ekibi, olayları kaydetmek istedikleri için biber gazının doğrudan kendilerine fırlatıldığını açıkladı. Polis şiddetini kaydettikleri için gözaltına alındıklarını belirten gazeteciler, yarım saat sonra, Los Angeles Times gazetesinden bir gazetecinin polis şefini aramasının ardından serbest bırakıldı.

MADDİ HASAR MEYDANA GELDİ

En az 10 kişinin gözaltına alındığı gösterilerde, polis tarafından, atıldığında parlak ışık ve yüksek ses yayan ve geçici işitme ve görme kaybına neden olan flashbang kullanıldı. Gazeteciler ve görgü tanıkları, göstericilerin polise saldırmadığının altını çizdi. Biber gazı kapsülünün evlere ve arabalara isabet etmesi sonucu maddi hasar meydana geldi ve bazı evlerin bahçelerinde yangın çıktı.

'ATEŞ ETME' DEDİ, POLİS DİNLEMEDİ

Göstericiler kaçmaya başladıktan sonra da polisin biber gazı ve plastik mermi kullandığını açıklayan görgü tanıkları, polisin, ellerini kaldırıp "ateş etme" işareti yapan 27 yaşındaki Tony Giegers'a biber gazı sıktığını ve kapsüllerin isabet etmesi sonucu Giegers'ın yaralandığını anlattı. Yaralandıktan sonra yere yığılan Giegers, "Biber gazı kapsülü vücuduma isabet etti ve patladı. Her yere saçıldı. Elime gelen kapsül elimi yaktı. Hala da yanıyor" dedi.

'BURADA ASKERİ HAREKAT VAR'

"Polisin orantsısız güç kullanması hoş görülemez" diyen 29 yaşındaki Justin adlı eylemci, "Bu, gücün kötüye kullanılmasıdır. Kimse onlara ateş açmıyor ya da saldırmıyor. İnsanlar onlara bağırıyor muydu? Evet, bu normal. Ancak, kimse yağma yapmadı, isyan çıkarmadı veya birini yaralamakla tehdit etmedi. Her şey kontrolden çıktı, askeri harekata döndü" sözleriyle yaşananları anlattı.

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 02:34

İLGİLİ HABERLER