KAYNAK : Haber Vitrini
Büro skandalının iki aktörü Derviş ve işadamı Yağcı'nın başka 'ortak' yanları olduğu belirlendi. Derviş ve Yağcı'nın ABD'lilerin 'our boys' (bizim çocuklar) dediği kesim içinde yer aldığı kaydedildi.
Dünya Bankası'nda çalışırken ABD'nin 'tavsiyeleri' doğrultusunda Türk ekonomisinin başına getirilen Kemal Derviş kadar, işadamı Necati Yağcı'nın da Amerikalılar'ın güvendiği bir isim olduğu anlaşıldı.
Türkiye'ye verilen milyarlarca dolarlık IMF ve Dünya Bankası kredilerinin ABD'nin Derviş'e duyduğu güvenin göstergesi olduğu sık sık dile getirildi.
Necati Yağcı'nın da ABD ve İsrail'in yüksek güvenlik gerektiren askeri bina, elçilik gibi 'stratejik' inşaatları yapması bu ülkelere olan yakınlığını gözler önüne serdi. Mardinli işadamı Necati Yağcı'nın, ABD ve İsrail gibi istihbarat ve güvenliğe aşırı önem veren iki ülkenin şu inşaat işlerinin müteahhitliğini yapması dikkat çekti:
ABD inşaatları
Almanya'da Amerikan askeri istihbarat binasının yenilenmesi
Rusya'nın başkenti Moskova'da ABD Büyükelçiliği güvenlik duvarı ve güvenlik kapıları
Almanya'nın Frankfurt kentindeki ABD Elçiliği konut yenilemesi
Tacikistan'da ABD Elçiliği tasarım ve inşaatı.
Belarus'ta ABD Elçiliği yenilemesi.
Moldova'da ABD Elçiliği'nin yenilemesi.
Ankara'da ABD Büyükelçiliği ofis inşaatı.
Ankara'da Dünya Bankası ofis inşaatı.
Özbekistan'da ABD Elçiliği binasının yenilemesi.
Kazakistan'da ABD Elçiliği Dışişleri binası yenilemesi.
Belerus'ta İsrail Elçiliği'nin yenilemesi
Azerbaycan'da İsrail Elçiligi yenilemesi
Çaycı kiralanmış!
Eski Bakan Kemal Derviş'in Necati Yağcı'ya ait ofisi ve araçları kullandığının ortaya çıkması üzerine 'alelacele' bir kira kontratı hazırlandı.
Kemal Derviş'in Ankara'nın lüks semtlerinden Gaziosmanpaşa'daki büro için aylık 1.5 milyar, Renault Megane marka iki otomobil için de yine aylık 1.5 milyar lira ödeyeceğini belirten kontratın, skandalın basına yansıdığı gün imzalandığı anlaşıldı.
Kontratın en ilginç yanını ise ofiste görev yapan çaycının da mobilyalı büronun kirasına dahil olması oluşturdu.
Damadın patronuna 'okul' incelemesi
Kemal Derviş'in eski danışmanı Oya Ünlü'nin eşi Emre Kızıl'ı devletten satın aldığı şirkete yerleştiren Mardinli işadamı Necati Yağcı'nın Milli Eğitim Bakanlığı'ndan aldığı ihalelerle hakkında inceleme başlatıldı. Milli Eğitim Bakanı Necdet Tekin, olayın ortaya çıkmasından sonra sekiz yıllık kesintisiz temel eğitim kapsamında yaptırılan okul ihalelerinde Yağcı'nın da adına rastlandığını söyledi. Tekin, Yağcı'nın bu ihaleleri nasıl aldığının araştırıldığını kaydetti. Yağcı'nın 1998 yılında Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay döneminde 36 ve 71 numaralı paket programlardan dört okul ihalesi aldığı ortaya çıktı. Zafer inşaatın Harran, Şanlıurfa, Mazıdağı ve Mardin'de aldığı okul inşaatlarının toplam bir trilyon 630 milyar liraya ihale edildiği belirlendi. Yağcı'nın ihaleleri Hikmet Uluğbay'ın Devlet Bakanlığı döneminde almış olmasına
rağmen özellikle Mardin ve Mazıdağı'ndaki iki okulun inşaatı ile ilgili ödenekleri Metin Bostancıoğlu'nun bakanlığı döneminde aldığı belirtildi.
Eşim istediği yerde çalışır
Kemal Derviş ile işadamı Necati Yağcı arasındaki bağlantıyı sağlayan Oya Ünlü, eşi Emre Kızıl'ı savundu. Eşinin Yağcı'nın devletten satın aldığı İnter Yatırım'da çalışmasını 'normal' bulan Oya Ünlü, 'Emre istediği yerde çalışır' diye çıkıştı.
Show Haber'e konuşan Ünlü, Necati Yağcı'yı 'ağabey', İnter Yatırım'ı da 'aile şirketleri' gibi gördüğünü belirtti. Ekonomiden sorumlu bakanın danışmanlığını yaptığı dönemde eşinin bir borsa şirketinde çalışmasını normal bulan Ünlü, şunları söyledi:
'Çok yakınımızın şirketi varsa tabii ki orada çalışmayı tercih etti. Önemli olan dürüst olmamızdır. Ne yapayım. Eşimin işi buysa, ben bu işe girdim diye doktor olacak değil. Ben bir kere eşimin, dürüstlüğüne temizliğine aşık olmuş bir insanım.'
Oya Ünlü, Necati Yağcı'nın Derviş'e tahsis ettiği büro ve makam aracını kulanmalarının nedenini de 'güvenlik' gerekçesine dayandırdı. Mecburiyet yüzünden dostlarının ofisini kullanmayı tercih ettiklerini anlatan Ünlü, şunları söyledi:
'Kim sizinle iki-üç haftalık kontrat yapar. Tabii ki bir dostunuz olacak. Açık ve şeffaf olduktan sonra kime ne zararı var. Ayrıca, bunlar Türk halkının güzel özellikleri. Araçları da güvenlik nedeniyle kullanıyoruz. Güvendiğim birinin arabası varsa, güvendiği şoförü ile bunu bana tahsis ediyorsa, ben bunun masrafını ve parasını vereceksem. Bundan kime ne zarar var. '
Oya Ünlü, yaşanan gelişmelerden nasıl etkilendikleri sorusuna, 'Üzülmedik dersem yalan olur' karşılığını verdi.
(Akşam)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:43