
'İKİYÜZLÜLÜK' TARTIŞMASI!.. AB KARŞITLARININ FON ALMASI DOĞRU MU?
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) Başkanı Can Paker, “Bizim almakta zorlandığımız fonları AB karşıtları alıyor.” şeklinde konuşuyor. Türkiye Avrupa Birliği Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Haluk Günuğur, Birlik karşıtlarının AB’den fon almasına anlam veremediğini anlatıyor. Gazeteci-yazar Cengiz Çandar, “Avrupa karşıtı STK’larda tutarlılık ve samimiyet sorunu var.” diyor. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eser Karakaş, AB’ye dürüstçe karşı çıkan çok az insan olduğuna dikkat çekiyor. Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlter Turan, para aldığı kaynağın STK’ların görüşünü değiştirebileceği uyarısını yapıyor. Marmara Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yard. Doç. Armağan Emre Çakır, AB’nin çoğulculuk siyasetine uygun olarak bile bile kendisine karşı olanlara da fon verdiğinin altını çiziyor.
Zaman gazetesi, 17 Nisan’da manşetten verdiği haberde AB’ye karşı soğuk duran kuruluşların projeler üreterek Birlik’in fonlarından yararlandığını ortaya koymuştu. Haberde AB fonlarından yararlanan Birlik karşıtları arasında ulusalcı kimliğiyle tanınan ve bünyesinde AB karşıtı emekli paşaların bulunduğu Çağdaş Eğitim Vakfı, ulusalcı grupları barındıran Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Türkiye Devrimci Maden Arama ve İşletme İşçileri Sendikası, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve İstanbul Toplumsal Ekoloji Platformu’nun olduğu belirtilmişti.
AB yanlısı kuruluşlar, ‘Karşı olmamıza rağmen maddi desteğe mecburuz’ diyen STK’ların riyakar davrandığını söylüyor. TESEV Başkanı Can Paker, Türkiye’de AB lobiciliği yapan en önemli kuruluş olmalarına rağmen Birlik’ten fon almakta zorlandıklarını söylüyor. Paker, “AB karşıtlarının para almasıyla ancak alay edebiliriz. Avrupa’ya ve dünyaya açılmalarına ve AB ile daha yakın temasa geçmelerine vesile olacak diyebiliriz. Ama yapılan riyakarlık.” diye konuştu. AB karşıtlarıyla siyasi olarak hiçbir ortak politikaları olmadığının altını çizen Paker, “Başörtüsünü müdafaa edeyim bunlar gelecek mi? Kıbrıs’ta Annan Planı’nı savunduk onlar ‘hayır’ dedi.” diyor.
AB tarafından verilen fonların amacı dışında kullanıldığını dile getiren Prof. Dr. Haluk Günuğur, “O fonlar Türk toplumunu, Türk sivil toplumunu, iş hayatını, AB müzakere sürecine hazırlık amaçlı kullanılması için veriliyor. Bu şekilde AB karşıtları tarafından fon alınmasına hiçbir anlam veremiyorum. Etik değil.” diye konuştu.
Durumu ikiyüzlülük olarak değerlendiren Prof. Dr. Eser Karakaş, “Açık açık karşısındayız demiyorlar. AB’yi istiyoruz; ama ifade özgürlüğü biraz sınırlı olsun, idam kalkmasın, sivil-asker ilişkileri Türkiye’ye özgü olsun falan diyorlar. AB’yi bir bütün olarak kabul etmek gerekir.” diyor. AB karşıtlarının Birlik’ten fon almasını ‘ahlaksızlık’ olarak niteleyen gazeteci-yazar Cengiz Çandar, şöyle konuştu: “AB’den fon almakta hiçbir sakınca görmüyorum. Fakat buna karşı çıkıyorsanız, ondan yararlanıyorsanız, burada tutarlılık ve samimiyet sorunu var demektir.”
AB’den alınan fonların STK’ların kendi görüşlerini değiştirebileceğini belirten Prof. Dr. İlter Turan, “STK maddi destek aldığı kaynağın esiri olmamalı.” diyor. AB’nin bilerek kendisine karşı olan kuruluşlara fon verdiğini iddia eden Yard. Doç. Armağan Emre Çakır, “AB, düşünce olarak kendisine karşı olanlara fon verdiğinin farkında. Tabii ki bir hesabı var. Sivil yapılanmayı destekliyor. AB’nin, karşıtlarına para vererek yanına çekmeye çalışması inandırıcı değil; ancak uzun vadede bu gerçekleşebilir.” şeklinde konuştu.
Bahtiyar Küçük - Zaman