KAYNAK : Haber Vitrini
Uluslararası Para Fonu (IMF)ve Dünya Bankası, global ekonomideki yavaşlama ve Arjantin krizinin yanı sıra, içerden ve dışardan eleştiriler ve hedef alınmalarla karşılaşıyor. Bahar dönemi toplantıları öncesinde, eleştiriler sadece küreselleşme aleyhtarı göstericilerden gelmiyor, zengin üye ülkelerin bakanlarının tartışmaları da, bu iki uluslararası mali kuruluşu adeta hedef tahtasına çevirdi. İngiliz Uluslararası Kalkınma Bakanı Clare Short, ABD'nin Dünya Bankası'nın kredilerinin hibelere dönüştürmesi önerisini ''çılgınlık, delilik'' diye nitelerken, ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill de, Short'un karşı önerisini ''çok aptalca'' diye damgaladı. Yetkililer, IMF-Dünya Bankası politikaları hakkında daha önceleri kamuoyu önünde böylesine sert tartışmalara girmezlerdi. Ancak, ABD'de 11 Eylül terörist saldırıları sonrasında, zengin ülkelerin mutlak yoksulluk içinde cebelleşenlerin durumunu iyileştirmek için şimdiye kadar olmadığı denli baskı altına girmeleri bu tür tartışmaları artırdı.
Dış yardımlarda yeni ilkeler nasıl uygulanacak?
Zengin ülkeler Meksika'nın Monterrey zirvesinde, dış yardımları artırma ve bu yardımlardan hangi ülkelerin yararlanacağı hususunda daha seçici olmayı, ses getiren ekonomik reformları benimseyip, yolsuzluklarla mücadele ülkelerin ödüllendirilip desteklenmesini kararlaştırdı.
Buna karşılık, bu hedeflerin, ilkelerin IMF ve Dünya Bankası'nca nasıl uygulamaya konulacağı hususunda çok anlaşmazlık var.
Bu iki uluslararası mali kuruluş kendi bünyeleri içinden de alışılmadık eleştirilere maruz kalıyor. Mesela, Dünya Bankası'ndan ayrılmakta olan ekonomist William Easterly, Banka'nın 57 yıllık tarihinde dünyanın birçok yerinde ekonomik büyümeyi artırma çabalarında milyarlarca dolar israf ettiği yolunda suçlama yazısı kaleme aldı.
Easterly, bu ayki incelemesinde, IMF'nin Arjantin krizinde beceriksizce yamamaya, kabaca tamir etmeye kalktığını yazdı. IMF'den geçen yıl ayrılan Michael Mussa, Arjantin krizinde IMF'nin önlemek, uyarıda bulunmak için pek birey yapmadığını ve sonunda felaketvari iflasın, krizin yaşandığını bildirdi.
En büyük hissedar ABD'nin istekleri
Türkiye'nin de üyesi bulunduğu IMF ve Dünya Bankası'nın en büyük hissedarı ABD'de Hazine Bakanı O'Neill başta olmak üzere, Amerikan yönetimi bu iki uluslararası mali kuruluşta önemli değişimler istiyor.
ABD, Dünya Bankası'nın en yoksul ülkelere yönelik kredilerinin yarısının hibeye dönüştürülmesini istiyor. İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri ise ''zengin ülkelerin desteği artırılmazsa, bu değişimin Dünya Bankası'nın fonlarını gelecekte azaltacağı'' görüşünde.
O'Neill, hem terörizm finansmanı konusu hem de kredi-hibe tartışmasının IMF-Dünya Bankası bahar dönemi toplantılarında çözümleneceğine inanıyor.
ABD yönetimi, ayrıca, ekonomik güçlük içindeki ülkelerin gelecekteki bono ve tahvil satışıyla borçlanma sözleşmelerine konulacak yeni şartlarla kredi borçlarını geri ödeyememelerinin kolaylaştırılmasını öneriyor. ABD bu önerisine daha çok destek ararken, Amerikan önerisinin borçlanma maliyetlerini artıracağından dolayı az sayıda ülkece desteklenmesi bekleniyor.
Bu konuda Internet'de daha ayrıntılı bilgi için:
International Monetary Fund: http://www.imf.org World Bank: http://www.worldbank.org Mobilization for Global Justice: http://www.globalizethis.org
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:29