İMZA ÖRNEKLERİNİ 4 AYRI KURUM İNCELEDİ...
Üstelik imza örnekleri iki kez de bilirkişinin önüne gitti. Hemen hemen tüm kurumlar ve bilirkişiler imzalarda benzerlik olduğunu ama belge fotokopi olduğu için tespit edilmesinin mümkün olmadığını söylediler. Emniyet hariç... Emniyet Kriminal Polis Laboratuvarı ise, "İmza Albay Çiçek'in el ürünü" dedi, belgenin de fotokopi olduğunu belirtti. İşte Askeri Savcılık o raporu çelişkili buldu...
Belge Genelkurmay'da mı hazırlandı? Bunun için emir verildi mi? Altındaki imza kime ait ? Albay Dursun Çiçek'e mi?
Tam 12 gün boyunca Askeri Savcılık bu soruların yanıtlarını aradı. Soruşturmasını bitirdi, soruşturma evresini ayrıntılı bir açıklama ile duyurdu.
Açıklamasına da, "Askeri Savcılık bu konuda yetkili değildir" eleştirilerine yanıt vererek başladı. Yasalara dikkat çekti, "oOayla ilgili soruşturma görevinin Genelkurmay başkanlığı Askeri Savcılığı'na ait olduğu kuşku bulunmamaktadır" dedi.
Sonra da gün be gün soruşturma süreci anlatıldı...
12 Haziran'da Askeri Savcılık istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan irtica eylem planının belgesini istedi. Aynı gün belgenin altında imzası bulunduğu iddia edilen Albay Çiçek'in imza örnekleri alındı.
Genelkurmay'da çalıştığı şubedeki tüm bilgisayarlara el konuldu. Şube personelinin ifadesi alındı. Bir gün sonra bilgisayarlar üzerindeki inceleme bitti. Bilgisayarlar üzerinde belgeye veya belgenin izine rastlanmadı.
15 Haziran'da belge Askeri Savcılığa ulaştı. Fotokopi olduğu görüldü.
O gün Albay Dursun Çiçek'in imza örnekleri Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı'na teslim edildi. Sadece jandarma değil, 15 Haziran'dan itibaren 5 günlük süreçte imza örnekleri Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı , İstanbul Adli Tıp Kurumu, TÜBİTAK Elektronik ve Kriptoloji Enstütüsü'ne de ulaştırıldı. Üstelik iki kez de bilirkişi inceledi.
Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı, "Albay Çiçek'in imzalarında benzerlik var" dedi. Ama belge fotokopi olduğu için sağlıklı bir inceleme ve karşılaştırma yapılmasının mümkün olmadığını söyledi.
Bir gün sonra bilirkişi incelemesini tamamladı; belgenin şekil açısından hiçbir askeri yazı biçimine uymadığı belirtildi.
İstanbul Adli Tıp Kurumu da raporunu hazırladı, "Biçimsel olarak benzerlik saptanmakla birilkte imzanın Çiçek'in el ürünü olduğu ya da olmadığı hususlarında bir tespite gidilememiştir" dedi. Gerekçesi yine aynıydı, belgenin fotokopi olması...
TÜBİTAK Ulusal Elektronik ve Kriptolji Enstitüsü ise, belgenin orjinalinde bulunmayan unsurların belgeye sonradan eklendiğine ilişkin olağan dışı bir görüntüye rastlanmadığını söyledi, imzayla ilgili de "Yazı uzmanı olmadığı için kesin bir tespitte bulunulamadı" dedi.
22 Haziran'da Emniyet Kriminal Polis Laboratuvarının raporu ulaştı. Rapor belgenin fotokopi olduğunu belirtiyordu. "İmzanın tam olarak belirlenmesi mümkün değil" diyor ama buna rağmen imzanın Albay Çiçek'in eli mahsulü olduğu ifade ediliyordu.
İşte askeri savılık bu ifadeleri çelişkili buldu ve bir kez daha bilirkişiye başvurdu. Bilirkişi, "Kesin sonuç çıkarmak mümkün değil, kesin kanaat belirtmek yanılgılara sebebiyet verebilir" dedi.
Bu süreçte Albay Çiçek'in evi de arandı, dizüstü bilgisayarı, CD'leri, cep telefonları incelendi ve irticayla mücadele belgesiyle örtüşen herhangi bir bilgiye rastlanmadı.
İşte, "kovuşturmaya gerek yok" kararı 12 günlük bu soruşturma süreci sonunda verildi.
(cnnturk)