Gündem
  • 31.1.2004 08:48

İNANILMAZ HATA: 'BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ ÖZÜRLÜ DOĞMUŞTU!'

Türkiye Deprem Vakfı 2. Başkanı ve Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Tezcan, Boğaziçi Köprüsü'nün ''özürlü'' doğduğunu, köprüyü Bayındırlık Bakanlığı adına ''teknik danışman'' olarak teslim aldıktan sonra bunun farkına vardıklarını belirtti. Tezcan, ''Bu köprü tasarım hatalarıyla dolu, biz buna inşaatçılıkta 'detay hatası' deriz'' dedi. Tezcan, bağlantı hatalarının yapıldığı mafsalların yanısıra, ''V'' şeklindeki askıların da sorunlu olduğunu savunarak şöyle konuştu:, ''Biz test sırasında kamyonları bu köprü üzerinde tampon tampona sıraladık. O zaman V'lerde problem olduğunu gördük. V'lerden bir tanesi bollaştı. Bunun üzerine kamyonlar hemen köprüden çıkarıldı.'' FAZLA YÜK TAŞIYAMAZ Bağlantı özürünün yıllar sonra da olsa ortaya çıktığını öne süren Tezcan, şöyle devam etti: ''Köprü alçalıp yükselerek esneme yapıyor. Yanal salınım yapmaya elverişli değil. Burada elverişsiz mafsal olduğu 30 yıl öncesinden biliniyordu. Oysa Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde böyle bir hata yok, her yöne dönebilen sisteme sahip. Boğaziçi Köprüsü böyle olmadığı için, farklı yönden gelen kuvvetli bir baskıda sorun yaşandı. Bunları yıllar önce söyledik; 'Sallanması, buna uygun mafsal olması gerek' dedik, geçiştirdiler.'' Diğer sorunun da ''V'' askılarında olduğunu ileri süren Tezcan, ''Bu köprünün 2 şerit kamyon yükünden fazlasını taşıyacak kapasitesi yok. Köprünün bir tarafına yüklenildiğinde sorun oluyor. Bizim raporumuz üzerine Boğaziçi Köprüsü'nden kamyon geçişi yasaklandı'' diye konuştu. 'TÜP GEÇİT FACİA GETİRİR' Zamanında hatalı inşa edilen köprüyü değiştiremediklerini, ancak şimdi ise bir başka hatayı engellemeye çalıştığını söyleyen Prof. Semih Tezcan, Boğaz Tüp Geçit Projesi için yabancılara hazırlattırılan 168 cilt raporun da yakılması gerektiğini savundu. ''Boğaz Tüp Geçit Projesinin Sakıncaları'' konulu bir rapor hazırlayan Tezcan, en önemli sakıncanın yapılması düşünülen tüp geçidin zemin şartlarında olduğunu belirterek, şöyle dedi: ''Üsküdar - Sarayburnu arasında inşa edilecek 1800 metre uzunluğundaki batırma tüp geçidin zemin şartları buna elverişsizdir. Tünelin geçeceği yer korkunç derecede tehlikeli ve sakıncalı. İnce taneli ve suya doygun bu kum tabakası şiddetli bir depremde sıvılaşmaya mahkumdur. Bu sondaj raporları ve sonuçları bilimsel dergilerde de yayımlanmıştır. Bu güzergâh üzerine batırma tüp tünel inşa edilmesi, dünyanın en büyük denizaltı tünel faciasına davetiye çıkarmak anlamına gelir.'' Zemin şartlarının güvensizliğinin yanı sıra maliyetinin de yüksek olduğunu belirten Tezcan, inşaat risklerini şöyle anlattı: ''İstanbul Boğazı'ndaki türbülanslı akıntı Çanakkale Boğazı'ndan daha hırçındır. Şemsipaşa ve Sarayburnu gibi akıntının en şiddetli olduğu bu bölgelerde, en az 50 metre derinlikte, dalgıçların saatlerce mekanik işlemler yapabileceğine dair hiçbir deneme dalışı yapılmamıştır.'' Prof. Dr. Semih Tezcan, bunun yerine önerilen ''kuzeyden batırma tüneli''nin (Söğütlüçeşme - 4 Levent arası) hem daha ekonomik, hem de daha risksiz olacağını belirterek, ''İstanbul'da önerilen batırma tüneli onaylayan Japonya, kendi ülkesine gelince, delme tüneli tercih ediyor'' dedi. (MİLLİYET) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:33

İLGİLİ HABERLER