
İNGİLTERE'DE 'DİNİ NEFRET' YASASI...
İngiltere'de İşçi Partisi hükümeti, dini nefretin kışkırtılmasını yasaklayan yeni yasa tasarısının iki maddesinin dün gece Avam Kamarası'nda yenilgiye uğramasının şokunu atlatmaya çalışıyor.
Başbakan Tony Blair'in itibarına ciddi bir darbe olarak nitelenen yenilgide, İşçi Partisi içinden bazı milletvekillerinin hükümete karşı oy kullanmasının tayin edici rolü oldu.
Hükümetin, Irksal ve Dini Nefret Yasası'na, farklı nedenlerden dolayı aşırı dinci Hristiyan gruplar, ateistler, sanatçı ve entellektüellerden oluşan bir ittifak cephe almıştı.
Aşırı dinci Hristiyanlar yeni yasaların islamcı terörizmi teşvik edeceğini ileri sürerken, diğerleri bu tür yasalarla ifade özgürlüğünün sınırlanacağını savunuyordu.
Yeni yasalar, sadece ırkları nedeniyle değil, dinleri yüzünden de insanlara karşı nefret kışkırtmayı suç haline getirmeyi hedefliyor. İnsanların kasten, tehdit edici söz ve tutumlarıyla, başkalarından inançları yüzünden nefret edilmesini teşvik etmelerini yasaklıyor.
İngiltere'deki Yahudiler ve Sihler, birer ırk olarak tanımlandıkları için ırkçılığa karşı mücadele yasaları tarafından korunuyor.
Hristiyanlar, Müslümanlar ve diğer dini gruplar ise tek bir etnik gruba ait olmadıkları için bu yasaların kapsamı dışında kalıyor.
Kuzey İrlanda'da ise Protestan ve Katolikler arasındaki sekter ayrımcılığa karşı ayrı yasalar var.
Yeni yasalara karşı çıkanlar, İngiltere'de zaten başkalarını şiddete ve suç işlemeye kışkırtmayı yasaklayan daha eski yasalar olduğunu ve bunların inanç sahiplerine karşı nefret oluşturmaya çalışan, ya da şiddet teşvik edenlere karşı kullanılabileceğini savunuyordu.
Hükümet ise, ifade özgürlüğünün zedelenmemesi için bir uzlaşma formülü önerdi.
Buna göre, insanların farklı dinleri tartışması, bazılarını aşağılaması veya bir dine hakaret sayılabilecek eleştiriler yöneltmesi suç sayılmayacaktı. Ama, kasıtlı olarak nefreti teşvik etmemeleri, ya da dini nefretin teşvik edilmesi konusunda pervasız davranmamaları koşuluyla.
Fakat dün gece Avam Kamarası'nda milletvekilleri Lordlar Kamarası'nda yasaya getirilen değişiklik önergesini desteklediler. Buna göre, pervasızca davranmak bir suç teşkil etmiyor. Ayrıca, dini nefretin kışkırtılmasında niyet ve kasıt olması zorunlu hale getiriliyor.
Hükümetin bu iki değişiklik önergesinde aldığı yenilgi ardından konuşan İçişleri Bakan yardımcısı Paul Goggins, oylamadan duyduğu düşkırıklığını dile getirdi, fakat sulandırılmış olsa bile, en azından dini nefrete ilişkin bir yasanın kabul edildiğine işaret etti.
Tony Blair dün geceki oylamayla, başbakanlığı döneminde parlamentoda ikinci kez yenilgiye uğruyor.
Blair bundan önce de, terör zanlılarının yargılanmadan uzun süre gözaltında tutulmasına ilişkin bir yasa önerisinde milletvekillerini ikna edememişti.
/BBC
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:07