Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ali İhsan Özuğur, evlat edinme kanunundan yararlanarak, bazı sosyal güvenlik kurumlarından yarar sağlamak isteyen kişilerin torunlarını evlat edinmeye çalıştıklarını belirterek, hakimlerin buna göz yummaması gerektiğini söyledi.
Gaziantep Barosu tarafından düzenlenen ''Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Uygulamaları'' konulu konferansa katılan Özuğur, aile mahkemelerinin görev ve yetkileri konusunda, yargı çalışanlarına bilgi verdi.
Evlat edinme kanunu konusunda yapılan başvurularda hakimin takdirinin önemli olduğunu ifade eden Özuğur, şöyle konuştu:
''Sağlık alanındaki sosyal güvencelerden yararlanmak için bazen haksız başvurularla karşılaşılabiliniyor. İnsanlar torunlarını evlat edinmek için başvuru yapabiliyorlar. Bu konuda duyarlı olun. Bunlara dikkat etmek gerekiyor. Eğer, evlat edinilecek çocuğun annesi veya babası ölmüş korunmaya ve bakıma muhtaç ise bu hükümler uygulanabilir. Ama, çocuğun evlat edinilmesiyle kişi kendine yarar sağlayacaksa buna izin vermemek gerekiyor.
Çocukların görüşlerine değer verin. Bu konuda duyarlı olun ve bu konuda uzman yetkililerden de yardım alın.
Bazı kişiler, çocukların organlarını alıp nakil yapmak üzere evlat edinmek için başvuru yapabiliyorlar. Evlat edinmeyle ilgili yasa hakimler tarafından iyi incelenip, tüm gerekleri yerine getirilince, evlat edinme amacına, uygun olarak karar verilmelidir.''
BİLİRKİŞİLER
Türkiye'nin birçok ilinde henüz aile mahkemelerinin kurulmadığına dikkat çeken Özuğur, bu mahkemelerin olmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin, aile mahkemelerinin baktığı davalara baktığını vurguladı.
Aile mahkemeleri bünyesinde davanın devamında tarafların uyuşmazlıklarının tespiti ve kanunla verilen görevleri yerine getirmek için psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıların olması gerektiğini ifade eden Özuğur, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Aile mahkemelerinin bulunduğu birçok yerde, psikolog, pedagog veya sosyal çalışmacı olmayabiliyor. Bunların olmadığı yerlerde, bu görevlilerin bulunduğu kurumlardan yararlanılabilirsiniz. Ancak, bakıyorsunuz kurumların birçoğunda da bu uzmanlardan olmayabiliyor. Bu bilirkişilerin olması gereken yerlerde onların ne şekilde çalışacağı konusunda hükümlerde yok. Bu konuda gerekli çalışmaların yapılması gerekiyor.
Bilirkişiler, eşlerin psikolojik durumları, çocukların durumu, çocuk haklarına dair sözleşmelerin yerine getirilmesi gibi durumlarda, görüşlerini dile getirebilirler.
Ancak bu uzmanlar karar verme yetkisinde değildir. Sadece bilirkişi konumundadır. Hakim bilirkişinin görüşü doğrultusunda karar verebilir. Ancak, o görüşü dikkate almayadabilir. Hakimler bilirkişi incelemesini kendi takdir eder. Her konuda bilirkişi kararı istendiği takdirde, dosya sayısı artar ve altından kalkılamaz bir durum alır. Bu nedenle açık ve net konularda bilirkişi istenmeyebilir.'' Özuğur, aile mahkemelerinin yetkilerinin bazı hükümlerce belirlendiğini, evlilik birliğiyle ilgili uyarma ya da uzlaştırma görevi olduğunu, mali yükümlülük yerine getirilmediği takdirde gerekli tedbirler alınabileceğini belirtti.
Aile mahkemelerine verilen yetkilerin, iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirten Özuğur, ''Sizden ricam bu yetkilerinizi iyi kullanın. İdareyi talep ettiğiniz konuyla ilgili zorlamadan ama görevini yerine getirmesini sağlayın. Yerine getirmediği zamanda gerekli cezai müeyyideyi uygulayın'' diye konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:02