Gündem
  • 8.1.2003 11:04

İNSANLIĞIN KORKULU RÜYASI KİMYASAL SİLAHLAR

ABD'nin Irak'a olası askeri müdahalesiyle yeniden gündeme gelen kimyasal silahlar, insanoğlunun korkulu rüyası olmayı yüzyıllardır sürdürüyor. Uludağ Üniversitesi (UÜ) Anesteziyoloji Anabilim Dalı Klinik Toksikoloji Ünitesi Başkanı Prof. Dr. Gürayten Özyurt, kimyasal silahların ilk kez, Sırplar tarafından 1441 yılındaki Belgrad kuşatması sırasında Osmanlı ordularına karşı kullanıldığı yönünde bilgiler bulunduğunu söyledi. Sırplar'ın, bezlere emdirdikleri, ne oldukları o dönemde bilinmeyen bazı kimyasal maddeleri yakıp Osmanlı ordularının üzerine atmasıyla birlikte kimyasal savaşın başlamış olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özyurt, 1. Dünya Savaşı'ndaki uygulamaların ardından, 1930'lu yıllarda ''Sarin'', ''Tabun'' ve ''Soman'' gazlarının bulunduğunu bildirdi. Prof. Dr. Özyurt, 2. Dünya Savaşı yıllarında, Nazilerin Yahudileri yok etmek için ''Organofosfat'' gazı kullandığını dile getirerek, İran ile savaştığı sırada ise Irak tarafından kullanılan ''Hardal'' gazının sivil- asker 100 bin kişiyi etkilediğini hatırlattı. Irak'ın Halepçe'de Kürt toplulukları üzerine attığı ''Hardal'' gazı yüzünden de çok sayıda sivilin öldüğünü anlatan Prof. Dr. Özyurt, Azerbaycan-Ermenistan savaşında da, bu gaza maruz kalan ve deri yanıkları olan kişilerin, Belçika'da tedavi gördüklerini kaydetti. ''YAPIMI ÇOK KOLAY'' Prof. Dr. Özyurt, kimyasal silahların yapımının çok kolay olduğunu, bir gübre fabrikasının bile, kısa sürede bu yönde üretim yapacak hale dönüştürülebileceğine dikkati çekerek, ''İnsandan başka, kendini yok etmek için bu kadar çaba harcayan bir canlı türü yok'' dedi. EN ÇOK KULLANILANLAR Bu arada, çeşitli kaynaklardan derlenen bilgilere göre, insanlığın yüzyıllardır korkulu rüyası haline gelen kimyasal silahların tamamı, deri, göz, akciğer ve kan yoluyla etki ediyor. Solunum ve sinir sisteminin anında çökmesinden, deri rahatsızlıkları, baş ağrısı, kalp çarpıntısı, nefes almakta zorluk ve kusmaya kadar çeşitli etkileri bulunan kimyasal silahların en ''gözdeleri'' ise şunlar: ''Sarin: Renksiz ve kokusuz bir sinir gazı olan sarin, 1995 yılında (Aum Shinrikyo Tarikatı)nın Tokyo Metrosu'na düzenlediği saldırıda 12 kişinin ölümüne, binlerce kişinin rahatsızlanmasına neden oldu. Sarin, birçok böcek ilacında olduğu gibi, kimyasal (Organofosfat) ailesinin bir üyesi. VX: Kahverengimsi bir sıvı madde VX'in buharının ise kokusu bulunmuyor. İçeriği hakkında uzun yıllar bilgi edinilemeyen VX bileşenleri, bilinen en zehirli maddeler arasında yer alıyor. Uzun süre, nüfuz ettiği bölgede kalabilen VX, genellikle deri yoluyla alınıyor. Ancak, gaz veya duman olarak solunması halinde de etkili olabiliyor. Tabun: Alman kimyager Gerhard Schrader tarafından bulunan tabun, VX'te olduğu gibi sıvı halinde kahverengimsi. Buharı kokusuz olan ve (Organofosfat) ailesinde yer alan tabun, sanayileşmemiş ülkelerde bile üretilmesi en kolay sinir gazlarından biri olarak biliniyor. Hidrojen siyanür: Kokusu bademi andıran ve dünyanın birçok bölgesinde plastik ve organik kimyasal ürünlerde kullanılan hidrojen siyanür, çok zehirli bir madde olarak biliniyor. Hidrojen siyanür, yeterli miktarda kullanıldığında ani ölümlere neden olabiliyor. Hardal bileşenleri: İlk olarak 1. Dünya Savaşı yıllarında kullanılan ve en çok üretilen kimyasal silahlardan biri olan bileşenlere, hardal ve çürümüş soğan gibi kokmasından dolayı bu ad veriliyor. Göz ve akciğerlere zarar veren hardal gazı, ayrıca ciltte yanık ve kabartmalara da neden oluyor.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:05

İLGİLİ HABERLER