Gündem
  • 4.10.2002 09:25

IRAK İÇİN ANKARA’DA KRİTİK ZAMANLAR!

KAYNAK : Haber Vitrini IRAK İÇİN ANKARA’DA KRİTİK ZAMANLAR! Türkiye Büyük Millet Meclisi 3 Kasım’a kadar yine olağanüstü toplanabilir mi? Evet, Irak yüzünden toplanabilir. Nitekim, TBMM Başkanı Ömer İzgi geçen pazartesi günü seçimin iptaline fırsat tanımayan oturumun bitiminde, "Artık savaş hali dışında Meclis’i toplantıya çağırmam" derken bir bakıma bunun işaretini veriyordu. 3 Kasım öncesi... Ya da sonrası... Irak yüzünden TBMM olağanüstü toplantıya hangi nedenlerle çağrılabilir? Üç ihtimal akla geliyor: (1) Üslerin ABD’ye açılması... (2) Irak’a Türk askerinin girmesi... (3) Amerikan askerinin Türk topraklarından Kuzey Irak’a harekat yapması... Bunlar için Meclis kararı şart. Üsler konusu: İncirlik Üssü’nün ABD savaş uçakları tarafından kullanılması için Meclis kararı gerekmiyor. Bu konuda zaten iki ülke arasında bir anlaşma var. Türk hükümetinin yeşil ışık yakması yeterli. Ama örneğin bir Diyarbakır üssünün, bir Batman üssünün Amerikan kullanımına açılması için Meclis kararı lazım. Bunun gibi, eğer Amerika’ya Türk topraklarını kullanarak Kuzey Irak’a girmesi için izin verilirse, bu da ancak Meclis kararıyla mümkün. Meclis kararını gerektirebilecek bir başka nokta, Türk askerinin Irak topraklarına girmesidir. Tabii burada akla hemen bir soru takılıyor: Kuzey Irak’ta Türk askeri zaten yok mu? Var. Sayıları bazı yabancı kaynaklara göre beş bin civarında. Fakat Ankara’daki güvenilir kaynaklar bu sayıyı abartılı buluyor. Sorun iki noktada: (1) Amerika beklendiği gibi vurdu ve yine Kuzey Irak’tan sınırlarımıza doğru bir Kürt göçü başladı. Ne yapacağız? 1988 ve 1991’de olduğu gibi bu göç dalgasını kendi sınırlarımızda mı bekleyeceğiz? Yoksa sınırlarımızın ötesinde, Kuzey Irak’a girip daha şimdiden noktalanmış yerlerde mi karşılayacağız? İkinci ihtimal ağır basıyor. Nitekim Ankara’da önlemler de buna göre alınmış durumda. Yani Kuzey Irak’ta gerektiği zaman bir tür güvenlik kuşağı oluşturmanın çerçevesi çizilmiş, başlangıç adımları da atılmış. Eğer bir Kürt göçü patlarsa, bu göçün dokuz on saatte Türkiye sınırlarına ulaşması hesaplanıyor. Eğer bu göçün Kuzey Irak’ta, sınırlarımızın ötesinde karşılanması istenirse, o zaman önemli miktarda bir askeri gücün Irak topraklarına önceden kaydırılması kaçınılmaz. İşte bu miktarda askeri gücün kaydırılması için de parlamento kararının gerektiği belirtiliyor. (2) Kerkük, Kürt kontrolüne geçerse... Ankara’yı tedirgin eden bir ihtimal de bu. Irak Kürtleri, Türkiye’nin uyarılarına rağmen böyle bir oldu bittiye yol açabilirler mi? Ankara, bunun ancak Amerika’nın yeşil ışık yakmasıyla mümkün olabileceğine inanıyor. Bu ışık yanabilir mi? Hangi koşullarda yanabilir? Türkiye, Amerika’ya "Ben bu oyunda yokum!" derse yanabilir mi? Yanarsa, Türkiye nasıl önleyebilir bu durumu? Dünkü yazımda da değindiğim gibi Ankara’da hayli güncel bu sorular. Karşılıkları da kolay değil. Ama görünen o ki: Türkiye eğer oyuna sırtını dönemeyecekse, savaşmak için olmasa da, kendi güvenliğini sağlamak ve bazı oldu bittileri önlemek için Kuzey Irak’a - belki de Amerikan harekatı başlamadan - daha çok asker sokmak zorunda kalabilir. Bu da Meclis kararını gerekiyor. Peki, bu Meclis kararları Amerika vurmaya başladıktan sonra mı alınır? O zaman geç kalınmaz mı? Ya Amerika vurmaya başladıktan sonra, dokuz on saat içinde bir Kürt göçü sınırlarımızda patlarsa?.. Ya ani bir baskınla Kerkük Irak Kürtlerinin kontrolüne geçerse?.. Ve akla takılan soru: İşte bütün bu nedenlerle, her ihtimale karşı, önceden gerekli kararları almak üzere Meclis yine olağanüstü toplantıya çağrılabilir mi? Kritik zamanlar yaşıyoruz. (Hasan Cemal/ Milliyet) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:17

İLGİLİ HABERLER