ABD'den Türk firmalarına yasak uygulaması
ABD, tezkere geçmedi diyerek Türkiye'ye açacağı kredi miktarını 30 milyar dolardan bir milyar dolara indirdikten sonra, bu kez de Irak'ın yeniden yapılanması konusunda Türk firmalarına yasak getirdi.
Bu durum, Washington'un, Irak'ın yeniden yapılanması için seçtiği ABD'li firmalara, kendilerini tanıtan ve işbirliği yapıp, yapmayacağını soran Türk taahhüt firmalarına gelen yanıtlarda ortaya çıktı.
Müşavirlik ve taahüt sektöründe çalışan Türk firmaları, Irak'ın yeniden yapılanması için ilk aşamada görev verilen ABD firmalarıyla yazıştı. Bunlardan birisi de Washington'un seçtiği listede yer alan Weatherford Drilling and Intervention Services (Texas) firması oldu. Bu firmayla yapılan yazışmada Lynn Tompkins, Manager International Sales imzasıyla gelen gelen yanıtta, 'ABD hükümeti sizinle işbirliği yapmamızı yasakladı...' ibaresi yer aldı.
Bu durum, Türk firma yetkililerini tam anlamıyla şoka soktu. Durum, hemen Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi ve Dışişleri Bakanlığı'na iletildi.
ABD planı...
Irak'ın yeniden yapılanması için, ABD iki aşamalı bir plan uygulamayı planladı. İlk aşamada 50-60 milyar dolarlık bir proje paketi oluşturdu. Bush Hükümeti, Irak yönetimine tam anlamıyla hakim olduktan sonra hayata geçecek. Bu konuda 16 ABD firması belirledi. Bunlar, Halliburton, bu firmanın yan kuruluşu Brown and Rott, Bechtel, Kellog, Fluor Danieel, Washington Group International, Boots and Coot International, Superior Energy Services, Schlumberger, Stevendoring Service of America, International Recources Group, Weatherford International, Baker Hughes, Parsons Corporatıon, Louis Berger Group.
Bu firmalar yeniden yapılanmada, işin kaymağını yiyecek. Yanlarına istediği ülkenin firmalarını seçecek. Özellikle de, taşeron seçiminde, ucuz işçilik ve malzeme öneren firmalara öncelik verecekler. Özellikle de kendi kar paylarını artırmak için kendilerine yardımcı olacak ve taşeronluk yapacak firmalara şans verecek.
Bu konuda Türk taahhüt firmalarının hemen hemen hiç şansı olmayacak. Kaldı ki, yapılan girişimlere 'yasak' uygulaması engel olacak.
100 milyar dolarlık proje...
Öte yandan, yeniden yapılanmanın ikinci ayağında ise,100 milyar dolarlık bir iş hacmi oluşacak. Bu konuda önceki gün Türk Dışişleri Bakanlığı'nda taahüt sektörünün sivil toplum kuruluşları bir araya getirildi. Burada,100 milyar dolarlık iş hacminden pay almak için, Türk taahhüt sektörünün ne yapacağı ve nasıl bir taktik uygulayacağı ele alındı. Yeniden yapılanma için tahmin edilen rakamın çok çeşitli kaynaklardan temin edileceği anlatıldı. Bu konuda, ABD ve İngiltere hükümetlerinin destekleri ile bu ülkelerin Eximbanklarının devreye alınacağı, ayrıca, Avrupa Yatırım Bankası, İslam Kalkınma Bankası, Kuveyt kaynaklarının kullanılacağı konuşuldu. Türk firmalarının da bu pastadan yüzde yirmi gibi bir pay alabileceği ortaya çıktı.
Payımıza yüzde 2 düşse bile şükredelim..
Ancak, konuya ilgi duyan Türkiye'nin önde gelen taahhüt firmalarının ortak görüşü şu olmakta. 'Eğer işler uluslararası firmalara açık bir ihale konusu olursa, Türk taahhüt firmaları tam anlamıyla çırak çıkar. Zira, Hint, Çin, Pakistan ve bazı Afrika ülkelerinin firmaları çok ucuz işçilik teklifleriyle yeniden yapılanmanın önemli bir kısmını kapatırlar. Bu durumda değil yüzde 20 pay, yüzde 2 pay alabilirsek bunu başarı kabul edelim. Bizlere de 'geçmiş olsun' demek kalır.'
Vergi barışında 'tehdit'
MALİYE Bakanlığı, vergi barışı uygulamasıyla 4.5-5 katrilyon liralık bir ilave kaynak yarattı. Rakam henüz bütçeye girmedi ama yıl sonuna kadar bunun yarısı kasaya konur. Bu anlamda da, Kemal Unakıtan çok memnun. Zaten gülen yüzü daha da gülmekte. Hayatından memnun. Vergi Barışı projesiyle, geçmiş yıllarda 'vergi' takmışlara, kriz nedeniyle borcunu ödeyemeyenlere bir kolaylık getirildi. Borçlar, makul oranlarda taksite tabi oldu. Böylelikle, aynı anlamda geçmiş yıllarda yapılan girişimler sonuçsuz kalırken, bu defa küçümsenmeyecek bir başarı elde edildi.
Ama, bu başarıyı elde ederken de eskilerin tabiriyle 'aba altından sopa gösterildi.' Zira,'vergi barışı' sloganı ortaya çıkar çıkmaz, bütün maliye müfettişlerine görev verildi. Ne kadar vergi uzmanı ve memuru varsa, görevlendirildi. Hatta, Bakanlık, deftertarlık, vergi dairesi sekretaryası bile devreye girdi. Türkiye'deki tüm firmalar tek tek arandı. Bu firmalarla iş yapan mali müşavirler tarandı. Telefonla, faksla, elektronik posta ile iletişim kuruldu. Tek tek 'Vergi Barışı' anlaşmasına girip girmeyecekleri, başvuruda bulunup bulunmadıkları sorgulandı. Mali müşavirlerden firmalarını zorlamaları istendi. Hatta, 'vergi barışına' sıcak bakmayan firmalar aniden geçmiş beş yıllık bir denetime alındı. Böylelikle, bir yerde firmalar zor durumda bile olsalar 'barış' anlaşmasına yaklaştı. Ne var ki, 'baskı' ile attıkları imzalar ödeme zamanında geri tepebilir. Piyasalar hálá krizin etkisinde. Esnaf, tücar hálá siftahsız dükkan kapatıyor. Büyük firmalar da yatırımdan, ilave üretimden kaçıyor.
(Ömer Faruk Günel/ Star)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:49