Ekonomi
  • 14.10.2003 01:38

IRAK'TAN ÇANTALAR DOLUSU 1 DOLARLAR GELİYOR

Ziraat ve Halk Bankası’nın yönetiminin bağlı bulunduğu Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki banka şubelerine Irak’tan çanta çanta 1 dolarlar girdiğini söyledi. Sayın, “Ben bunu normal görüyorum. Savaş ve sıkıntı halindeki bir toplum ya altın ya da geçerli olan bir dövizden küçük para birimleri tutar. Irak halkı da geçmişte tuttuğu 1 dolarlık tasarruflarını şimdi çantalara doldurup Türkiye’deki bankalara yatırıyor.” dedi. Sayın, doların Türk Lirası karşısındaki değer kaybetmesinde Irak’tan gelen söz konusu dolarların da etkili olduğunu vurguladı. Zeki Sayın, Zaman’a yaptığı açıklamada, halkın kendi durumunu garantilemek isteğiyle ve büyük parayı bozduramama tehlikesiyle karşı karşıya olduğu için 1’er dolar olarak birikim yapıp ihtiyaçlarını gördüğünü ifade etti. Sayın, “Altını ancak yurtdışında paraya çevirebilirsin, itibarlı para ise yurtiçinde ihtiyacını görür. Bunu da büyük para olarak değil de küçük birimler halinde tutarlar. Bu nedenle normal görüyorum. Bulunamayan gıda, ilaçlar bu paralarla alınmıştır.” diye konuştu. Zeki Sayın, batan bankalarla ilgili bürokratlar hakkında da inceleme başlatılması gerektiğini vurguladı. Bankalar yeminli murakıplarının batan bankalarla ilgili zamanında raporlar hazırladığına ve bunların Hazine’ye intikal ettirildiğine inandığını söyleyen Sayın, “Eğer raporlar sümen altı edilmişse bugün o sümen altı edilen raporların uygulanmayışının cezasını millet olarak çekiyoruz. Dönüp sormak lazım bu raporlar var mı? Varsa neden yerine getirilmedi? Kimler bunu ihmal ya da örtbas etti? Kimlere sorulacaksa sorulması lazım. Son yakalanan adama değil.” şeklinde konuştu. Çok banka kurulduğu dönemde bir başıbozukluk olduğunu, ancak o güne göre doğru olsa bile bunları denetlemekle görevli devlet kurumlarının ihmalinin olmaması gerektiğini hatırlatan Sayın, İmar Bankası olayında da bilinenin birkaç katı yani 8 katrilyon liranın üzerinde mevduat ortaya çıktığını bunun dünyada benzeri görülmeyen bir durum olduğunu söyledi. Sayın, kamu bankaları ile Uluslararası Para Fonu (IMF) ilişkilerinin çok iyi gittiğini dile getirerek, “Her gözden geçirmede bizlerle görüşüyorsunuz, aileden biri oldunuz. Halk Bankası’nda 2 bin 500 kişiye emekliliği gelmiş olmasına rağmen emekli edemiyoruz. Personel yenilenmesinde destek olun, siz ailedensiniz dedim. Onlar da ‘tamam’ dediler.” şeklinde konuştu. Halk Bankası ve Ziraat Bankası’nı kamu bankası yerine kamu sermayeli banka olarak niteleyen Sayın, özel banka gibi çalıştıklarını, hiçbir zaman hükümetten ve Hazine’den sorumlu bakandan bir baskı gelmediğini söyledi. Halk Bankası’nın satışıyla ilgili danışman şirketin çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Sayın, bu ayın ortalarında bu çalışmanın biteceğini ve bu rapor doğrultusunda satışa yönelik çalışmaların kasım ayında tamamlanacağını dile getirdi. Şu ana kadar Halk Bankası’na dışarıdan ya da içeriden herhangi bir talip olmadığını açıklayan Sayın, rapor sonuçlarına göre halka arz dahil bütün seçenekleri görüşeceklerini söyledi. Ziraat Bankası’yla ilgili de çalışmalar olduğunu anlatan Sayın, IMF anlaşmasına göre 2004 yılında da Ziraat’ın satışına yönelik çalışmalar yapılacağını hatırlatarak, “IMF’ciler bize geçenlerde sordu, ‘Halk Bankası ile ilgili çalışmalar iyi gidiyor da Ziraat için ne düşünüyorsunuz diye? Biz de onlara ‘Biz önce elimizdekini değerlendirelim bakalım malımızın iyisini güzelini sonraya saklıyoruz’ dedik.” ifadesini kullandı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:50

İLGİLİ HABERLER