KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA - TBMM Genel Kurulu'nda İş Güvencesi Yasa tasarısı üzerindeki müzakereleri tamamlandı. Gruplar tasarının müzakere sürecini kısatlmak için aralarında anlaştı. Bu anlaşma sayesinde 2. maddeden sonra tasarı üzerinde herhangi bir grup ve milletvekili konuşma yapmadı. Bu sayede kanun tasarısı saat 03.00 sularında tamamlandı. Dolayısıyla İş Güvencesi Yasa tasarısı yaklaşık 12 saat süren müzakereler sonucunda yasalaştırıldı.
Başbakan Ecevit, tasarı yasalaşıncaya kadar Genel kurul'da kaldı. Hayli yorgun olduğu gözlenen, koltuğuna oturmakta ve yürümekte zorluk çeken Ecevit'in zaman zaman Genel Kurul'dan ayrılarak kulise geçtiği de görüldü.
11 VE 12. MADDEDE DEĞİŞİKLİK
Devlet Bakanı Nejat Arseven'in verdiği bir önerge ile 11. maddede değişiklik yapıldı. Hükümetin verdiği önergenin kabul edilmesiyle yapılan değişiklik çerçevesinde 50'den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım işletmeleri de yasa kapsamına alındı.
Ayrıca Murat Sökmenoğlu, Erol Al, Masut Türker, Nazif Okumuş, Nihat Gökbulut, Mustafa Vural, Turhan İmamoğulu, Cafer Tufan Yazıcıoğlu, Gönül Saray Alphan ve Mahmut Erdir tarafından verilen bir önerge ile 12. madde de değiştirilerek 212 sayılı kanuna tabi olan ve fikir işçisi olarak geçen basın çalışanları da yasa kapsamına alındı.
13 VE 14. MADDELERDE DEĞİŞİKLİK
Genel Kurul çalışmaları İş Güvencesi yasa tasarısının diğer maddeleri üzerindeki görüşmelerle sürerken bu arada Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler komsiyonu'na geri çekilen 13 ve 14. madde üzerinde gerekli çalışmalar yapıldı. Bu çerçevede 13 ve 14. maddeler yeniden düzenlerek yasanın yürürlük süresi 15 Mart 2003'e ertelendi. Bu değişikliğe gerekçe olarak da yasalaştırılması beklenen İş Kanunu'nun yürürlüğe gireceği tarihle eşgüdüm sağlanması gösterildi.
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ESKİ BAKANI OKUYAN'IN AÇIKLAMALARI
Yasanın oylaması öncesi kısa bir konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan "50 seneden bu yana bütün partilerin seçim beyannamelerinde bulunan bu haklı talep Allah'a çok şükür 21. parlamentomuz tarafından hepimizin katkılarıyla hayata geçirildi. Burdaki çalışmalarımızda yeni çalışma hayatıyla ilgili olarak yine tarihi bir gündür. 21. dönem parlamentomuzu ve bu dönemde çıkartılan önemli yasaları mutlaka aziz milletimiz takdirle anacaktır. Burda pay hepimize aittir. Hepimizin ortak katkısıyla bunlar gerçekleştirilmiştir. 2,5 yıla yakın süredir bilen bilmeyen yalan yanlış herkesimden her yerden eleştiriler ve suçlamalara muhatap oldum. İş güvencesini felaket gibi takdim edenler birçok örneklerinde olduğu gibi 13-14 maddelik kanunu okumadan polemik yaptılar 'Bu çıkarsa Türkiye felakete sürüklenir' diye aylardan beri kamuoyunu yanlış yönlendirdiler. Bugün Meclisimiz bu tarihi günde bütün bu yanlışlıkların karşısında gerçekten milletin iradesini ortaya koymuştur" dedi.
YASA NELER GETİRİYOR
Yasa ile 10 kişiden fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde çalışan 6 ve aydan fazla kıdemi olan işçileri kapsıyor. Yine yasa ile işten çıkarmalarda işverenin geçerli bir neden göstermesi gerekiyor. Bu neden sendika üyeliği, sendikal çalışma, işvereni şikayet, hastalık, hamilelik, siyasi düşünce, ırk, dil vb. nedenler olamayacak.
Aynı yasa çerçevesinde işveren gerekçesini yargı önünde kanıtlamak zorunda olacak. Mahkeme işverenin gerekçesinin geçerli bulmazsa işe iadeye karar verebilecek. İşveren işçiyi işe başlatmazsa en az 6 en çok 1 yıllık ücreti tutarında tazminat ödemek zorunda kalacak.
"YASA KEYFİ İŞTEN ÇIKARMALARI ÖNLEYECEK"
TBMM Genel Kurulu'nda İş Güvencesi Yasa Tasarısı görüşmeleri sürüyor. Tasarının geneli üzerinde söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nejat Arseven, İLO sözleşmesinde Türkiye'nin de imzası bulunduğunu hatırlatarak, buradaki hükümler doğrultusunda işçinin işten çıkarılması veya iş akdinin feshedilmesinin geçerli bir sebebe bağlanmasının zorunluluğu olduğunu kaydetti.
İş güvencesinin önemini belirten Arseven, tasarıda geçerli bir neden olmaksızın işten atılmalara karşı hükümlerin yanı sıra aynı çerçevede işverenin neden işten çıkardığını hukuki yollardan geçerli nedenlerle açıklaması ve bu yönde savunma yapması gerekliliği yönünde hükümler bulunduğunun da altını çizdi.
Arseven, bu tasarıda işçi çıkarılmasından uygun bir zaman önce işçi temsilcisine bilgi verilmesinin esas alındığını kaydederek, iş güvencesinde tek koşulun işçiye belli bir süreden önce haber verilmesi ve hakettiği kıdem tazminatının ödenmesi oluğunu belirtti.
Arseven, işgüvenliğinin anayasal bir hak olduğunu da sözlerine ekleyerek "Getirilen model çağdaş denenmiş belli bir birikimin ürünü. Serbest piyasa ekonomisine de aykırı değildir. Tam aksina bu düzenleme sosyal güvenliği ve çalışma barışını sağlamaktadır. Bu taslak ile işten çıkarmalar mutlak olarak yasaklanmış değildir. Mutlak işten çıkarma yasağı hukukumuz açısından mümkün de değildir. Burada yapılmak istenen keyfi haklı bir nedene dayanmadan işten çıkarmaların engellenmesidir." dedi.
Arseven, İş Kanunu'nun da İş Güvencesi kanunu ile birlikte çıkması gerekliliğinin zorunluluğunu vurgulayarak, "Huzurunuza getirmiş olduğumuz önergeyle 15 Mart'ta bu tasarının yürüğlüğe girmesiyle ilgili yaptığımız değişiklik bu yasa ile birlikte girmesi gereken iş kanunu ile birlikte yürürlüğe girmesi zorunlluğudur. Tatile girecek olmamız dolayısıyla seçimden sonraki gelecek hükümetin yerine oturması, çalışmaya başlaması ve böyle bir kanununu da çıkarmasına imkan verilmesi için bu kanunun yürürlük tarihini 15 Mart'a taşıdık." şeklinde konuştu.
Arseven, bu kanunun ANAP'lı Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan tarafından hazırlandığını ve bu çerçevede ANAP'ın bu yasaya karşı gibi gösterilmesinin yanlış olduğunu da ifade etti.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:38
