Ekonomi
  • 26.5.2010 10:17

İŞÇİ EYLEMİ BAŞLADI

Yurdun farklı bölgelerinden iş bırakma eylemine destek veren işçilerin sayısı giderek artarkeni İzmirde ise bir saatlik eyleminin tüm güne yayılabileceği açıklandı. İstanbul'da ise "İş bırakma eylemi"ne katılan sendika üyelerinin tramvay hattını kullanarak yürümeleri nedeniyle Zeytinburnu- Kabataş seferleri yapılamıyor.

Kararın uygulanma biçiminin konfederasyonlara ve bağlı sendikalara bırakılması nedeniyle “hizmet üretmeme” eyleminin saat ve süresi farklılık gösterecek.
KESK üyeleri, “tüm gün hizmet üretmeme” kararı doğrultusunda mesai saati itibarıyla eylemi başlattı. Türk-İş, DİSK ve Türkiye Kamu-Sen üyeleri ise bazı iş yerlerinde mesai saatinin başlangıcında kararı hayata geçirdi. Bu üç konfederasyon eylemi, gün içinde en az bir saat uygulayacak.

MADENCİLER 1 SAAT İŞ BIRAKTI

Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ramis Muslu ve Türk İş Başkanı Mustafa Kumlu, bir saat iş bırakan madencilere seslendi. Başkan Kumlu, kömürün, ülkenin temel zenginliği olduğunu vurgularken, Ramis Muslu da "Önlem alınmazsa eylemlerimiz devam edecektir" dedi.

Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) taşeron firmanın galeri açma çalışmaları sırasında meydana gelen patlamada 30 işçiden 28'inin cesedine ulaşılırken günler geçmesine rağmen 2 işçiye hâla ulaşılamadı. Taşeron firmanın insanları eğitim almadan yerin metrelerce altına gönderdiğini iddia eden sendikacılar, örgütlü bulundukları TTK işçileri ile bir saat iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.

TTK Karadon Müessesesi, Gelik İşletmesi, Üzülmez Müessesesi, Kozlu, Armutçuk, Bartın Amasra'da çalışan 11 bine yakın maden işçisi, yeterli önlemlerin alınması için hükümete seslenen sendikacıları dinledi. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu da işçilerin eylemine destek vererek Zonguldak'a geldi. Beraberindeki yöneticilerle birlikte madencilere seslenen Mustafa Kumlu, taşeron firmadaki işçilerin eğitimsizliğine yakınırken, madenciliğin vazgeçilemeyecek olan bir sektör olduğunu anlattı.

Taşeron uygulamasının birçok iş kolunda ölümlü iş kazalarını beraberinde getirdiğini öne süren Kumlu, sözlerine şöyle devam etti: "Büyük bir acının daha içerisindeyiz. 17 Mayıs 2010'da Kilimli İşletmesi'nde gerçekleşen grizu faciası ile 30 arkadaşınızı daha kaybettiniz. Başınız sağolsun. Milletçe başımız sağolsun. Yürekten diliyoruz ki bu acı son olsun. Tabii dilemekle olmuyor. Türkiye'nin bu madenci ölümlerini tarihe gömmek için iş sağlığı ve güvenliği alanında her türlü önlemi alması gerekiyor."

Facianın teknik raporunun henüz açıklanmadığını anlatan Kumlu, şöyle konuştu: "Ama olay yerini gören ve inceleyen herkes iş sağlığı ve güvenliği gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, denetimlerin yeterli olmadığı tespitini yapıyor. Beni en çok etkileyen taşeron firmanın hiçbir eğitim almayan insanları, gözü kapalı şekilde yerin yedi kat altına gönderiyor olmasıydı. Yeryüzünde bile insanların eğitime tabi tutulması göz önüne alınırsa insanların yeterli eğitimden geçirilmeden yerin altına indirilmeleri hangi yaklaşımın ürünüdür anlamak mümkün değil. Madencilik, ülke olarak vazgeçebileceğimiz bir sektör değildir. Çünkü sizin canınızı dişinize takarak çıkardığınız kömür diğer sektörlerin temel girdisidir. Madenlerimiz, ülkemizin zenginliğidir. Maden işi risklidir ama bunu asgariye indirmek iş veren ve hükümetin görevidir. Taşeron uygulaması, diğer bir çok iş kolunda da ölümlü iş kazalarını beraberinde getirmektedir."


EYLEMLER SÜRER

İş kazalarının yüzde 98'inin önlenebilir olduğunu dile getiren GMİS Genel Başkanı Ramis Muslu da bundan sonra bir işçinin dahi burnunun kanamasını istemediklerini söyledi.

Kendilerine destek verenlere teşekkür eden Ramis Muslu, önlemler alınmadığı takdirde eylemlerin süreceğini belirterek şöyle konuştu: "İş kazalarının yüzde 98'i önlenebilir kazalardır. Onun için bizlerde çalışırken önce kendi emniyetimizi sağlayalım. Nezaretçi arkadaşlarımızın tertiplerine uyalım. Kömürü bir gün sonra çıkarabiliriz, eksik çıkarabiliriz. Ama hayatını kaybeden işçilerimizi geriye getiremeyiz. O yüzden önce kendi emniyetimizi alalım. Uyarılarımızı dikkate almazlarsa bu eylemlerimiz devam edecektir.

İşçinin eylem yapacağı yerler buralardır. Başta bizlere destek verenlere teşekkür ediyoruz. Karadon-Kilimli -540 kodunda 30 arkadaşımızı kaybettik, 2 arkadaşımız için çalışmalar hâla sürüyor. Olay gününden bu güne canınızı siper ederek arkadaşlarınızı kurtarma mücadelesi veriyorsunuz. Düne kadar anayolları, tabanları, baş yukarı ve kuyuları sizlerden önce amcalarınız, babalarınız, dedeleriniz sürdü. Dışarıdan birisi gelip sürmedi. Taşeronlaşmaya karşı iş güvenliğine, işçi sağlığına karşı önlem alınmazsa eylemlerimiz devam edecektir. Bundan sonra bir işçi arkadaşımızın burnu dahi kanasın istemiyoruz. Bu kurum 160 yıllık geçmişi olan bir kurumdur. Eskiden de kalifiye personel olmasına rağmen o zaman ki yönetime işçi aldıramadık. İşçi alınamayacaklarını bize söylemişlerdi."

Konuşmaların ardından iki genel başkan madencilerle sohbet etti.

SAĞLIK ÇALIŞANLARI İŞ GREVDE

Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi çalışanları, iş bırakarak eylem yaptı.





Sağlık çalışanları, bağlı bulundukları sendikaların aldığı grev kararı gereği iş başı yapmayarak, hastane bahçesinde toplandı.

Sloganlar atan grup, çalışma koşullarının iyileştirilmesini istedi. Grup adına açıklama yapan Alime Çiftçi, Zonguldak'ta meydana gelen grizu patlaması sonucu hayatını kaybeden maden işçilerine değindi. "Bize kader olarak dayatılan güvencesiz, denetimsiz çalışmayı kabul etmeyeceğiz" diyen Çiftçi, "Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı ile devlet hastanelerini tam 90 parçaya bölüyorlar. Hastane kar ettiğinde ödül, zarar ettiğinde ceza alacak.

Devlet hastaneleri de özel hastaneler gibi sınıflandırılacak. Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı'na karşı işimize, işyerimize, iş güvencemize, sağlık hakkımıza sahip çıkalım, mücadeleyi birlikte yüceltelim" şeklinde konuştu.

VERGİ DAİRESİ ÇALIŞANLARI İŞ BIRAKTI

KESK'e bağlı Büro Emekçileri Sendikası'na (BES) üye Kadıköy Vergi Dairesi çalışanları, alınan grev kararı gereği iş bıraktı.

Vergi Dairesi önünde toplanan çalışanlar, çeşitli sloganlar atarak eylem yaptı. Grup adına açıklama yapan Büro Emekçileri Sendikası 3 Nolu Şube Başkanı Ahmet Acar, "4B ve 4C satışında kamu emekçilerinin kadroya alınması için, yeni ve kadrolu personel istihdamı için, her türden ücret adaletsizliğine son vermek için, insanca yaşam, güvenceli istihdam, toplu sözleşme ve grev hakkı için bugün grevdeyiz" dedi.

Yapılan basın açıklamasının ardından çalışanların bir kısmı Beyazıt'taki eylem için yola çıkarken, işlerinin başına dönen bazı çalışanlar ise iş yavaşlatma eylemi yapacaklarını söyledi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 07:29

İLGİLİ HABERLER