Yaşam
  • 4.7.2004 11:19

İSİMLERİN DE MİMARİSİ VAR...

Prof.Dr. Hatemi'nin çalışması kentlerin, evlerin olduğu gibi insan isimlerinin de bir mimarı stili bulunduğunu, çocuklara konulan isimlerin, bir toplumun yapısı hakkında ipuçları verebileceğini kanıtladı. Endokronoloji ve Metabolizma Hastalıkları konusunda önde gelen uzmanlardan biri olan, yanı sıra toplumsal ve edebi konulardaki araştırmalarıyla dikkati çeken Prof. Dr. Hüsrev Hatemi, ''Popüler Psikiyatri'' Dergisi'nde ''Şahıs İsimlerinin Bireysel Psikoloji ve Kültür Açısından Önemi'' başlıklı bir yazı kaleme aldı. Hatemi, çocuklara isim koymanın, ciddiye alınması gereken bir konu olduğuna dikkat çektiği yazısında, ''Çocuklar, verilen isimlerin çağrışımları ile arkadaşlarının ve yaşıtlarının gözünde şekillenir ve onların belleklerine kaydedilirler'' dedi. İBİŞ'İN KODU AYRI İBRAHİM'İN AYRI Hatemi, ''İbiş adı konmuş bir çocuk ile İbrahim adı konmuş çocuk, Muhammed, Mehmet, Memiş adını konmuş çocuklar da ayrı ayrı dosyalara alınarak, beynimizin `hard diski'ne kaydedilirler. İbrahim ile İbiş, aynı isim olduğu halde, aynı şekilde algılanmazlar. Fatma, Fatoş, Fatıma, Fadime, Fadiş adlarının da ayrı dosyalara kaydedilirler'' değerlendirmesinde bulundu. ADOLF MU SEBASTİAN MI? İsimlerin telaffuz çağrışımları yanında, ondan daha da önemli olarak, tarihsel ve politik çağrışımlarının da dikkat çekici olduğuna değinilen yazıya göre, Yunus Emre, İsa gibi ''hoşgörü'' çağrışımlı isimler ile, Korkut veya Hülagu gibi ''korku'' çağrışımlı isimler aynı şekilde algılanmıyor. Tanışılan kişinin adı ''Adolf'' ise farklı ''Sebastian'' ise daha farklı çağrışımlar uyandırıyor. ÇOCUKLARIN PSİKİLOJİSİNİ BOZABİLİR İsimler, bireyin psikolojisi üzerinde de olumlu veya olumsuz çağrışımlar yaratabiliyor. Bazı çocuklar, adlarının yarattığı çağrışım iyi değilse savunmaya dayanan tepki göstererek, adlarına aşırı bağlanıyorlar. Prof. Hatemi, bu tepkiyi ''Mesela Hulagu adlı bir genç, `Bağdat'ı yakıp yıkmakla ne iyi etmiş Hulagu' diyebilir. Bunun aksi de görülebilir. Adını fazla `yumuşak ve kadınsı' bulan bir genç Kazanovalaşabilir. Adını fazla hafif bulan bir genç kız ise, bu izlenimi silmek için, somurtkan ve aşırı ciddi bir havaya girebilir'' şeklinde açıkladı. ADINIZ OSMANLI STİLİ Mİ, YOKSA BAROK STİLİ Mİ? Adları, görsel sanatlardaki ''stillere'' göre sınıflandırmayı da deneyen Hatemi, bu sınıflandırmaları şöyle yaptı: Osmanlı mimarisi esinli adlar: Mustafa, Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin, Fatma, Emine, Zeynep, İsa, Musa gibi adlar klasik Osmanlı mimarisine benzetilebiliyor. Bu gibi adlar `Süleymaniye'yi çağrıştırıyor. Barok mimarisini duyumsatan adlar:Refik, Münir, Müfid, Pertev, Perran, Refika, Şivekƒr, Edƒ gibi adlar Barok mimari stilinde. Bu gibi adlar `Lƒleli Camii' izlenimi uyandırabilir. GAZİ EĞİTİM COŞKUSU Neoklasik mimari stili adlar: Ertuğrul, Orhan, Oğuz, Perihan, Türkan gibi adlar yeniden hatırlanmış klasik Türk adlarıdır. Bu gibi adlar Neoklasik mimari stilindedir. `Gazi Eğitim' gibi veya `Dördüncü Vakıf Han' gibi denebilir. Cumhuriyet dönemi Türk mimarisi: Tülay, Engin, Deniz, Mine gibi adlar Cumhuriyet dönemi Türk mimarisi gibi adlardır. `Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi gibi' denebilir. Gecekondu isimler: Buraya kadar saydığımız adlar, hepsi ayrı ayrı güzel stillerde, hepsi güzel adlardır. Güzel olmayan adlar, anlamsız adlardır. Babadan ve anneden heceler alınarak yapılan sentetik, montaj adlar veya televizyondan duyularak, tarih veya coğrafyamıza uyup uymadığı hiç düşünülmeden konmak istenen adlardır. Bunlara çürük beton, stilsiz, gecekondu mimarisi veya `gecekondu gibi ad' diyebiliriz. ''UĞURSUZ İSİMLERE DİKKAT Prof.Dr.Hatemi deneyim ve araştırmalarına dayanarak ortaya koyduğu tezini şöyle sonlandırdı: ''Esoterism veya Batınilik anlayışına göre isimler çok önemlidir. İsimler, şahısların kaderleri üzerinde rol oynayabilir. Uğurlu veya uğursuz isimler vardır. Müslümanlıkta ve bütün dinlerde Tanrı adlarını zikretmek, güzel sonuçlar doğuran bir eylemdir. Şeytanı temsil eden isimler ise bir irkilme doğurur. Doğulu bir Hıristiyan olan Amin Malouf'un, tek tanrılı dinlerin ortak Batıniliğinden kaynaklanan `Yüzüncü Ad' kitabı buna örnek gösterilebilir.'' milliyet Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:30

İLGİLİ HABERLER