İsrail Başhahamı : Netanyahu ateisttir o hiçbir şeye inanmıyor

İsrailli başhahamdan Netanyahu'ya tepki: 'Ateist ve güvenilmez biri'

İsrail'de Ultra Ortodoks Yahudilerin (Haredi) dini liderlerinden eski Başhaham Yitzhak Yosef, "ateist" olduğunu iddia ettiği Başbakan Binyamin Netanyahu'ya güvenilmeyeceğini belirtti.

Eski baş haham, askerlik yasası konusunda 'ateist' Netanyahu'ya güvenen Haredi liderlerini eleştirdi

Şas'ın ruhani lideri Yitzhak Yosef, askeri polisi orantısız bir şekilde Sefarad asker kaçaklarını hedef almakla suçladı ve Haredi toplumunun toplu halde İsrail'i terk edeceği tehdidini yineledi.

Ultra-Ortodoks Şas Partisi'nin ruhani lideri olarak görev yapan eski Sefarad Baş Hahamı Yitzhak Yosef, cumartesi gecesi yaptığı vaazda, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yeşiva öğrencilerini askerlikten muaf tutmasına güvenen Haredi milletvekillerini sert bir dille eleştirdi.

Netanyahu, Yüksek Adalet Divanı'nın geçen yaz Haredi yeşiva öğrencilerine yönelik uzun süredir devam eden toplu askerlik muafiyetlerinin yasadışı olduğuna karar vermesinin ardından, yeşiva öğrencilerine askerlik hizmetinden muafiyet sağlayacak yasa tasarısını geçirmeyi defalarca erteledi.

Askere alma yasasıyla ilgili anlaşmazlık, Şas'ın geçen ay hükümetten çekilmesine yol açarken, aynı partinin üyesi olan Birleşik Tevrat Yahudiliği hem hükümetten hem de koalisyondan çekilerek muhalefete geçti.

Ultra-Ortodoks Şas Partisi'nin ruhani lideri olarak görev yapan eski Sefarad Baş Hahamı Yitzhak Yosef, cumartesi gecesi yaptığı vaazda, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yeşiva öğrencilerini askerlikten muaf tutmasına güvenen Haredi milletvekillerini sert bir dille eleştirdi.

Netanyahu, Yüksek Adalet Divanı'nın geçen yaz Haredi yeşiva öğrencilerine yönelik uzun süredir devam eden toplu askerlik muafiyetlerinin yasadışı olduğuna karar vermesinin ardından, yeşiva öğrencilerine askerlik hizmetinden muafiyet sağlayacak yasa tasarısını geçirmeyi defalarca erteledi.

Askere alma yasasıyla ilgili anlaşmazlık, Şas'ın geçen ay hükümetten çekilmesine yol açarken, aynı partinin üyesi olan Birleşik Tevrat Yahudiliği hem hükümetten hem de koalisyondan çekilerek muhalefete geçti.

"Netanyahu birkaç yıl önce Haredim'i bir kenara atıp solla bir hükümet kurdu," diye açıkladı Yosef, ancak neyi kastettiği belirsizdi. "Bunu unutmamalı ve ona inanmamalıyız," dedi. "O bir ateist, hiçbir şeye inanmıyor."

"Ona inanıyor musun?" diye tekrarladı vaazının ilerleyen kısımlarında. "O bir ateist. Böyle birine nasıl güveniyorsun? Neden ona güveniyorsun?"

Haredi milletvekillerinin, hükümetin 2022 yılı sonunda yemin ederken, yıllık devlet bütçeleri onaylanmadan önce ilk icraatlarından biri olarak bir muafiyet yasası taslağı geçirmesini sağlamaları gerektiğini, bunun "koalisyon anlaşmasında kararlaştırıldığı gibi" olduğunu öne sürdü.

Şas lideri MK Aryeh Deri (sağda) ve Başbakan Binyamin Netanyahu, 23 Ocak 2023'te Knesset'te düzenlenen bir Şas partisi toplantısında görülüyor. (Yonatan Sindel/Flash90)

Bu açıklamaları, yüzlerce ultra-Ortodoks protestocunun, askerlik çağrılarına uymadıkları gerekçesiyle yedi Haredi erkeğin tutulduğu Beit Lid askeri hapishanesine akın ettiği bir haftanın ardından Kudüs'te verdiği haftalık vaazda yaptı .

Perşembe günü Haredi protestocuları, cezaevi önündeki polis barikatlarına kısa süreliğine saldırdılar, askerlik hizmetine karşı sloganlar atarak askerlik emirlerini yakıp yırttıktan sonra çember dansı yaptılar.

Babası ve selefi Ovadia Yosef'in 1984'te Şas partisini kurduğu eski baş haham, hiçbir kanıt sunmadan, askeri polisin öncelikle Sefarad Haredi toplumundan asker kaçağı olanları tutukladığını, çünkü "annenin zayıf olduğunu, babanın zayıf olduğunu bildiklerini" iddia etti.

Şas, aileleri Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan İsrail'e gelen Sefarad Yahudilerini özel olarak temsil eden Knesset'teki tek partidir.

"Bu ne, Rusya?" diye sordu, dinleyicilerine, 1800'lerde Yahudi erkeklerin Rus İmparatorluk Ordusu'na zorunlu olarak alınmasını kastederek.

Yosef, "Kapınız çalındığında kim olduğunu kontrol edin ve eğer onlarsa kapıyı açmayın" diye uyardı.

Yosef Haham, vaazında Tevrat öğreniminin ultra-Ortodoks toplumun en yüce değeri olması gerektiğini ısrarla vurguladı.

"İsrail Toprakları'nın tüm yüceliği onun Tevrat'ıdır - Tevrat olmasaydı, neden İsrail Toprakları'na geldik? Burada ne yapıyoruz?" diye sordu ve dinleyicilerini, devleti kuran "solculardan" ayırdı.