İsrail istihbarat kaynaklarına yakınlığıyla bilinen Debka Files'ın internet sitesinde, Başbakan Abdullah Gül'ün Ortadoğu gezisinde, Türkiye'nin savaşa destek vermemesi halinde doğacak zararlarının karşılanması konusunda pazarlık yaptığı, diğer taraftan da ABD ile, "savaşa girilmesi" durumunda ne elde edeceği üzerinde görüştüğü öne sürüldü.
Debka'da, Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'in Irak gezisinde, Başbakan Abdullah Gül'ün yazılı mesajını Irak lideri Saddam Hüseyin'e ilettiği anımsatıldı. Bunun, uzun süreden beri iki yönetim arasındaki ilk en üst düzey temas olduğu belirtilen yazıda, Türkiye'nin, Irak'a kuzeyden cephe açılması ve ABD'ye üslerini ve topraklarını kullandırması konusundaki rızası için yüksek bir bedel belirlediği savunuldu. Bu bedelin, "Irak'ın kuzeyindeki petrol sahalarının kontrolü ve Irak'taki Kürtler'e bağımsızlık ve kendini yönetme anlamlarına gelebilecek imtiyazlar tanınmaması" olduğu öne sürüldü. Gül'ün Ortadoğu gezisinde gittiği ülkelerde, Türkiye'nin ABD güçleri için bir sıçrama tahtası olmasına izin vermeyeceği konusundaki kararlılığı hakkında bilgi verdiği savunuldu.
Türk Hükümeti'nin iki seviyede pazarlık yaptığı öne sürülen yazıda, Başbakan Gül'ün, Saddam Hüseyin de dahil olmak üzere Arap liderlere "Türkiye, ABD'nin isteklerine tereddütsüz direnç gösterirse, savaşta görev alınması karşılığında ABD tarafından vaat edilen 4-6 milyar dolarlık yardımla kıyaslanabilecek seviyede bir tutar elde edebilir mi" sorusuyla beraber "Önümüzdeki iki ya da üç yıl içinde Türkiye'ye 4-5 milyar dolar daha tahsis edilebilir mi" sorusunu da yönelttiği iddia edildi.
Debka, kendi kaynaklarına dayanarak, İran ve Suudi Arabistan'ın parayı verme ya da garanti etme konusunu ilkesel olarak kabul ettiklerini ancak Saddam'ın yanıtının henüz belli olmadığını öne sürdü. Diğer taraftan ise Türk özel görevlilerinin, Amerikalılar ile pazarlıklara oturdukları ileri sürülen yazıda, pazarlık masasının ABD tarafından eski Ankara Büyükelçisi ve ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman ile Beyaz Saray'ın Ulusal Güvenlik Konseyi'ndeki Avrupa ve Asya-Avrupa masalarının şefi Daniel Fred olduğu savunuldu. Türk tarafında ise, Washington Büyükelçisi Faruk Looğlu, Türk yönetiminden yetkililer ve kurmayların yer aldığı iddia edildi.
ABD tarafının üç ana başlık ortaya koyduğu ifade edilen yazıda, bunlardan ilkini Musul ve Kerkük konusunun oluşturduğu belirtildi. ABD tarafının, iki şehri Türk kontrolüne bırakmanın, Irak'ı parçalamakla aynı anlama geleceğini savundukları belirtilirken, çok kısa bir zaman önce, Amerika'nın, Ankara'nın isteği üzerine, Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması konusunda söz verdiği anımsatıldı. Türkiye'nin bu şartı reddetmesinin, Ankara'nın onayı olmadan, Irak'ın iç ve dış sınırlarını yeniden belirlemekte ABD'nin elini güçlendireceği yorumu yapıldı.
İkinci olarak, Ankara'nın mevcut tutumunun, tahmin edilen 4-15 milyar dolarlık ekonomik kaybı dengelemek için talep ettiği yardım paketini almasını tehlikeye attığı savunuldu ve, "Türkler geride durmaya devam ederse, Kongre'nin bu paketi onaylamakta çekirgen kalacağı" iddia edildi.
Son olarak ise, Türkiye'nin, ABD ile farklılıkları tartışmaya devam ederken, savaş hazırlıklarını sürdürmemesi için bir neden olmadığı yorumu yapıldı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:09